Birleşmiş Milletler (BM) Mülteci Örgütü'ne (UNHCR) göre, Türkiye dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke.

LE MONDE'DEN KARALAMA KAMPANYASI

Türkiye'nin titizlikle yürütttüğü 'Sığınmacıların gönüllü geri dönüş politikasını' hazmedemeyen Le Monde'den alçak bir karalama kampanyası geldi. 

Le Monde, ABD menşeli  İnsan Hakları Örgütü'nün asparagas bir araştırmasını gerkçe göstererek Türkiye'nin Suriyeli sığınmacılara eziyet ettiğini ve Suriye'ye zorla geri döndürdüğünü yazdı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden araştırmacı Nadia Hardman , " Türk makamları, uluslararası hukuku ihlal ederek aralarında refakatsiz çocuklar da dahil olmak üzere yüzlerce Suriyeli mülteciyi topladı ve zorla kuzey Suriye'ye geri gönderdi " dedi . Mülteciler ve Göçmenler İnsan Hakları İzleme Örgütü. “ Türkiye, 3,6 milyon Suriyeli mülteciye geçici koruma sağlasa da, şimdi ülkenin kuzey Suriye'yi mülteciler için bir çöplük haline getirmeye çalıştığı görülüyor.'' dedi.

'İDDİALAR ASILSIZDIR'

21 Ekim'de Göç İdaresi Başkanlığı Direktörü Dr. Savaş Ünlü, İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün 3 Ekim tarihli mektubuna posta yoluyla yanıt verdi ve raporunun bulgularını paylaştı. Türkiye'nin dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yaptığını vurgulayan Dr. Ünlü, İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün bulgularını bütünüyle reddederek, iddiaları asılsız olarak nitelendirdi. Türkiye'de koruma arayan kişilere hukuka uygun olarak sunulan hizmetlere atıfta bulunarak, bu ülkenin “ göç konularını ulusal ve uluslararası hukuka uygun olarak ele aldığını” vurguladı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: KENDİLERİ İSTEDİKLERİ ZAMAN DÖNEBİLİRLER AMA BİZ ONLARI KOVMAYACAĞIZ

Oysa Türkiye'nin baştan beri politikası mültecileri korumak üzerine oldu. Bakan Soylu, geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada, 2021 yılbaşından eylül ayına kadar gönüllü geri dönüş yapan Suriyelilerin sayısı 43 bin 420'ydi. Şu anda bu sayı 50 bin oldu" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da her fırsatta mültecilere Türkiye'nin yardım eli uzatacağını ifade etmiş, gönüllü geri dönüş politikasını desteklediğini ancak zorla hiçbir mültecinin geri gönderilmeyeceğini açıklamıştı.

Erdoğan'ın o açıklaması;

Birilerinin kalkıp ülkemize hicret eden ama Suriye, ama Afganistan, ama Irak, İran fark etmiyor, biz muhacirlik ve ensar olma kabiliyetinin ne olduğunu en iyi bilen bir kültürün mensuplarıyız. Muhacirlik, ensar nedir bunu anlamayan, bunu bilmeyenlerle bizim işimiz yok. Biz sevgili Peygamberimizin muhacirliğini de biliriz, ensar olduğu dönemi de biliriz. Biz bu yolda aynı anlayışla devam ediyoruz. Suriye'den savaştan çıkıp ülkemize sığınan bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız Bay Kemal. Kendileri arzu ettikleri zaman vatanlarına dönebilirler ama biz onları asla bu topraklardan kovmadık ve kovmayacağız.

KENDİ TARİHİNE BAK FRANSA!

Türkiye'ye karşı bu asılsız iddialarla karalama kampanyasına girişen Le Monde'nin tarihte bir insanlık ayıbı olarak kalacak olan Calais kentindeki Jungle sığınmacı kampını hatırlaması elzem. Öyle ki, sığınmacılar bir yanda kapmta olusmzu koşullarda yaşam mücadelesi verirken diğer yandan poli şiddetiyle karşı karşıya...

Le Monde gazetesinin İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) raporuna dayandırdığı haberinde, polisin Calais'deki Jungle kampında sığınmacılara saldırdığı ve şiddet uyguladığı ifade edilmişti.

HRW'nin bazı sığınmacılarla röportajları, her sığınmacının haftada en az bir kez polis şiddetine maruz kaldığını ortaya koymuştu.

Sığınmacılara taciz ve şiddetlerle gündeme gelen Fransa'nın Calais kentinde bulunan Jungle kampı

POLİSLERİN SIĞUNMACILARA YÖNELİK ŞİDDETİ 

Uluslararası Af Örgütü, Fransa'nın geçen yıl İtalya'dan ülkeye giriş yapmaya çalışan sığınmacıların yüzde 70'ini engellediğini bildirmiş, "Bu uygulama, yetkililerin bilinçli bir taktikle sığınmacıların haklarını kullanmalarını engellediğini, onları caydırmaya çalıştığını gösteriyor." ifadesini kullanmıştı.

Sığınmacılara taciz ve şiddetlerle gündeme gelen Fransa'nın Calais kentinde bulunan Jungle kampı

Sınır Tanımayan Doktorlar Derneği de sert kış koşullarına dikkat çekerek, polisin sığınmacılara yönelik kabul edilemez uygulamalara başvurduğunu ve sığınmacıların hayatını tehlikeye attığını açıklamıştı.

"Yetkililere, polisin Paris'te sığınmacılara yönelik taciz ve şiddet eylemlerini durdurması için gerekli önlemleri alması çağrısında bulunuyoruz." ifadesine yer verilen açıklamada, polisin sığınmacıların çadırlarına, battaniyelerine ve kartonlarına el koymasına, sığınmacıları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanmasına tepki gösterilmişti.

Bu arada Mediapart gazetesi Fransa Başbakanı Bernard Cazeneuve ve Fransa İçişleri Bakanı Bruno Le Roux'nun, sığınmacılara yönelik polis şiddetine ilişkin soruları cevaplamayı reddettiğini de yazmıştı.