Eski Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, orman yangınlarıyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Açıklamasında "Türkiye, 20 sene önce yangına en iyi ihtimalle 1 saat sürede müdahalede bulunabilirdi. Daha sonra bu süre 30 dakika civarına düşürüldü." ifadesini kullanan Kahveci, geçen yıl bu sürenin 8 dakikaya düşürüldüğünü açıkladı.


 Kahveci, havaların ısınması ile bölgede bu tarz yangınların beklendiğini söyledi.

"TERÖR ÖRGÜTLERİ DEVLETE ZARAR VERMEK İÇİN ORMANI ATEŞE VERİR"

Kahveci, "Yangınlar; doğal nedenler, insani faktörler ve sabotajlar nedeni ile çıkar. Doğal nedenler sıcaklığın yükselmesi, nemin düşmesi, yıldırım düşmesi olarak özetlenebilir. İnsani nedenler ise ihmaller ve dikkatsizliklerdir. Ormana atılan bir cam parçası yangını ortaya çıkarabilir. Diğer neden ise kasti olarak devlete zarar vermek niyeti ile ormanı ateşe vermektir. Bunu da genelde terör ögütleri yaparlar. Bu mevsimde en ufak bir kıvılcımdan dev bir orman yangını çıkar." ifadesini kullandı.

ORMAN YANGINLARININ SABOTAJ OLMA İHTİMALİ VAR MI?

Eski Orman Genel Müdürü Osman Kahveci, sabotaj denilebilmesi için kanıtların bulunmasının önemli olduğunu belirtti ancak bu yöndeki şüphesini şöyle anlattı:

Biz sabotaj ihtimalini şöyle değerlendiriyoruz. Yangınlar en çok insan hareketinin çok olduğu yerlerde çıkar. Bölgede araç hareketi var mı? İnsan hareketi var mı? Bu noktanın yakınında tarım arazisi var mı? Gördüğümüz kadarı ile bu noktada yoğun bir insan hareketi yok, yakınında tarım faaliyeti de yok, araç hareketliliği de söz konusu değil. Bunları birleştirdiğimizde sabotaj şüphemiz artıyor. Yetkililer de sabotaj ihtimalini bu değerlendirmeler ışığında yapıyor. Söndürüldükten sonra daha net şekilde ortaya konulacaktır. Ancak bölgenin ıssız olması itibarıyla sabotaj şüphem artıyor.

"20 YIL ÖNCE YANGINA 1 SAATTE MÜDAHALE EDİLİRDİ"

Kahveci, yangına müdahale hızında Türkiye'nin geldiği noktayı da çarpıcı sözlerle değerlendirdi. 2002 ile 2011 arasında Orman Genel Müdürü olan Kahveci, "20 yıl önce Türkiye yangına en iyi olarak 1 saatte müdahale ederdi. Sonra yıllar içinde yaptığımız çalışmalarla bu süreyi 30 dakikaya indirdik. Son olarak Türkiye yangına müdahale noktasında 1015 dakika seviyesine geldi. Bu süre de oldukça iyiydi. Ancak Marmaris yangınına 8 dakikada ilk müdahale yapıldığı açıklandı. Bu müthiş bir rakam." dedi.

YANGINI KONTROL ALTINA ALMAK İÇİN HIZ VE ETKİN MÜDAHALE ÖNEMLİ

Kahveci, 8 dakikada müdahalenin nasıl önemli bir rakam olduğunu ise şu örnekle özetledi:

Bir helikopter otomobil değil, hemen atlayınca kalkmıyor. Pilotun hazırlığı ile binip çalıştırması ve helikopterin hareket etmesi 45 dakika sürüyor. Bu helikopter kalktıktan 23 dakika sonra ilk müdahaleyi yapmış demektir. Bu da gerçekten çok iyi bir müdahale süresi. Türkiye'nin yangınla mücadelede geldiği noktayı gösterir.

Kahveci, yangınla mücadelede 2 kritik noktaya dikkat çekti, hızlı ve etkin müdahaleyi anlattı:

Akdeniz bölgesinin yangınlarını söndürmek oldukça zordur. Kızılçamlar çok hızlı tutuşur. Rüzgar ve nem nedeniyle de çabuk büyüyebilir. Yangını kontrol altına alabilmek için en önemli iki şey hız ve etkin müdahaledir. Türkiye, bu hızlı ve etkin müdahaleyi yapmıştır. Bölgede çok yoğun bir müdahale gücünün önceden konuşlandırıldığı anlaşılıyor.

"ŞU AN DÜNYANIN EN İYİ MÜDAHALE ETKİ SİSTEMLERİNDEN BİRİNE SAHİBİZ"

Kahveci, 2002 yılında Orman Genel Müdürü olması ile birlikte Yangın Yönetim Sistemi'ni kurduklarını, bu sistemin buüne kadar her geçen yıl daha da geliştirildiğini ifade etti. Kahveci, "Şu an dünyada en iyi müdahale etki sistemlerinden birine sahibiz. Drone'lar ve Yangın Kuleleri ile insanın gözü ile göremeyeceği her yangın takip ediliyor. Yine bunun dışında duman algı sistemlerimiz var. Bu sistemler egzoz gazı, toz gibi şeyler ile yangın dumanını ayırt edebiliyor." dedi.

Kahveci sözlerini şöyle sürdürdü:

Duman algılayan sistem, yangın izlenimini aldığı yere anında odaklanır. Oraya yoğunlaşmasının ardından adeta orman yangınını ihbar eder. Cep telefonlarına mesaj gider, fotoğrafları bile çeker.

TÜRKİYE'NİN YANGIN HAREKAT MERKEZLERİ

Kahveci, Türkiye'nin Yangın Harekat Merkezlerinin de oldukça donanımlı olduğunu, buradan süreçlerin anında takip edildiğini ifade etti. Kahveci, "Genel Müdürlük'te kurulan merkez Ankara'dan tüm Türkiye'deki yangınları anında izler. Bölge müdürlükleri ise kendi bölgelerini anbean izleyebilir. Bunun dışında minibüslerden oluşan Mobil Yangın Harekat Merkezlerimiz var. Bunlar da yangına en yakın yere konuşlanır, yetkililer anlık verileri ve görüntüleri buradan takip edebilir. Bunlar çok üst düzey sistemlerdir." diye konuştu.

"AKDENİZ YANGINLAR KONUSUNDA ÇOK TEHLİKELİ BİR BÖLGE"

Kahveci, Akdeniz'in yangınlar konusunda çok tehlikeli bir bölge olduğunu belirtti, "Kızılçam Akdeniz'in en doğal bitkisidir. Bunlar en yüksek reçine oranına sahiptir. Reçine de yanıcılığı oldukça artırıyor. Bununla birlikte bir de bölgede sıcaklık çok yüksek, nem düşüp, bir de rüzgar çıkınca yangınları durdurmak çok zor oluyor. Bu Akdeniz ülkelerinde de böyedir. İklim şartları yangına elverişlidir. Yangınların önüne geçebilmek içim Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile bilgi paylaşımı vardır. Meteoroloji'nin anlık verileri bizim sistemlerimizde yer alır. Sıcaklık artıp, nem düştüğünde, rüzgar da bölgede hakim olduğunda Meteoroloji 'Kırmızı Alarm' verir. Bu alarm verildiğinde pilotlar teyakkuzda olur. Uçakların ve helikopterlerin yanında yatarlar, personeller evlerine gitmezler." dedi.