Cumhuriyet'te HDP/Soros çizgisi, Kemalist çizgiye karşı saldırıya geçti...
Cumhuriyet gazetesi yazarı Bartu Soral, "Osman Kavala olayı" başlıklı yazısında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan tutuklu bulunan Kavala'nın Türkiye'deki faaliyetlerine dikkat çekmişti.
Soral'a ilk tepki CHP'li Veli Ağbaba'dan gelirken, bazı Cumhuriyet yazarları da Soral'ı hedef aldı.
"KUSMAMI DURDURAMIYORUM"
Zeynep Oral, 29 Kasım'da yayımlanan "Diren sağduyu" başlıklı yazısında Osman Kavala'yı savunurken köşe komşusu Bartu Oral'a tepki gösterdi.
Oral, yazısında "Dün bu gazetede kendini “Birleşmiş Milletler’de yöneticiydim” diye tanıtan birinin yazısını okuduğumdan beri, hastalandım. Yandaş gazeteler, yandaş elektronik yayınlar her gün birilerini hedef gösteriyor. Bunu bilmeyen yok. Dosyalardaki gizlilik kararlarına rağmen, suçlamalar ve karalamaların sonu yok. Ona da alıştı artık okur. Ama Cumhuriyet gazetesinde! Çok hastayım. Kusmamı ve öğürmemi durduramıyorum... İyileşinceye dek, siz okurlardan izin istiyorum" ifadelerini kullandı.
"UYDURUK DAVA"
Soral'ın bir diğer köşe komşusu Orhan Bursalı da tepki gösteren isimler arasında yer aldı. Dün yayımlanan yazısında "Devletin geçmiş arşivinde, belleğinde var olan yüzlerce uyduruk dava gibi, bu davalar da adaletin önüne konur ve “gereğinin yapılması” istenir. Kavala üzerine, iyi bir bilimcimiz ile yazıştım. Kavala’nın siyasi – toplumsal tutumunu, düşüncelerini ön plana alıyordu.. Belli ki siyasi ve ideolojik olarak hiç sevmediği bir insan.
Ama Kavala’nın yasalara aykırı olarak iddianamesiz, yargısız içeride tutulmasını görmüyordu" diyen Bursalı, Kavala'nın tutukluluğunu 'siyasi' olarak nitelendirdi.Enver Aysever de Cumhuriyet’teki köşesinde yine Soral’ı isim vermeden eleştirdi.Aysever, köşesinde "İnsan haklarını savunurken ne Sorosçu olursunuz ne de terör örgütü üyesi(!), korkmayın! Hak savunusu yapanları hedef göstermek, en hafiften ayıptır!" ifadelerine yer verdi.
TEPKİLER BUGÜN DE DEVAM ETTİ
Kavala gerçeklerini yazan Bartu Soral'a, Cumhuriyet yazarlarından gelen tepkiler bugün de devam etti.Ali Sirmen, "Sadece kendine demokrat" başlıklı yazısında isim geçirmeden Soral'ı hedef aldı.Sirmen, "Son günlerde, Selahattin Demirtaş ile Osman Kavala’nın haklarını savunanları eleştiren görüşlerin, demokrat çizgisiyle tanınan yayın organlarında da yer alması üzerine, demokrasi kavramını bir kez daha gündeme getirmek farz oldu" ifadelerini kullandı.
"CUMHURİYETİN YAYIN ÇİZGİSİ"
Soral'a tepki gösteren bir diğer Cumhuriyet yazarı ise Özlem Yüzak oldu. Yüzak, "Tutunacak dal ‘hukuk’ olmazsa..." başlıklı yazısında "Bir Cumhuriyet yazarı, Cumhuriyet’in yayın çizgisini “kasap mı, hırdavatçı mı?” benzetmesi yaparak eleştirdi. Eleştirirken de Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş örneklerinden yola çıktı, gazetenin bu kişilerin “yargıdaki mağduriyetlerini” sıklıkla gündeme getirmelerini eleştirdi" dedi."Cumhuriyet'in yayın çizgisi bellidir" savunması yapan Yüzak, sözlerine şöyle devam etti: "Yetmedi bir sonraki yazısında Osman Kavala hakkında hem de “kendini savunamayacak” bir durumda iken sert üslupla eleştirel bir yazı yazdı.
Tekrarlayalım... Cumhuriyet’in yayın çizgisi bellidir. Ve bugün bu gazetede yapılan habercilik tam da bu çizgidedir.""Anlamıyorsun değil mi, dedem?" başlıklı yazısıyla Zafer Arapkirli de Soral'ı eleştiren yazarlar arasında yer aldı.Arapkirli, köşesinde "Demirtaş da Kavala da benim babamın oğulları değil. Onlar hakkında düşündüklerinin, hissettiklerinin, hatta bildiklerinin on katını hattâ beterini düşünüyor, hissediyor olabilirim. Ama seninle ayrıldığımız nokta burası: “Tekâmül etmiş insan gibi davranmak” onların bile (evet onların bile) hukukuna saygılı olmaktan geçer" ifadelerine yer verdi.
"İKTİDARLAŞMIŞ DİL"
Soral'a bir tepki de "Maymuna ustura verilmez" başlıklı yazısıyla Mustafa K. Erdemol'dan geldi. "İktidarlaşmış dil, hangisi olduğu fark etmez mevcut iktidarla buluşan bir dildir" diyen Erdemol, Kavala ve Demirtaş'ın serbest bırakılması gerektiğini savunduğu yazısına şöyle devam etti:"Aşacağız mutlaka. Aşmalıyız. Yoksa geleceğimiz bir felaket. Osman Kavala’yı da Demirtaş’ı da soldan eleştirenlerden biriyim. Söylediğim çok basit, biri adil yargılansın, birinin de hakkındaki serbest bırakılma tavsiyesine uyulsun. Sonra kaldığımız yerden devam ederiz her ne derdimiz varsa.'
