Çin’in 2021 Gayri Safi Yurt İçi Hasıla büyüme hedefi yüzde 6’nın üzeri olarak belirlendi. 14. Beş Yıllık Plan (20212025) döneminde, yüksek kaliteli kalkınma doğrultusunda, insan merkezli, yenilikçi, doğayı koruyan ve paylaşımcı bir büyümeye ulaşma arzusu yinelendi.

ORÇUN GÖKTÜRK

Geçen hafta Çin’in başkenti Beijing’te (Pekin) başlayan Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı ve Ulusal Halk Meclisi toplantılarında (İki Toplantı) Çin’in 2021 büyüme hedefi net olarak belirlendi. Dünyanın en büyük yasama toplantısı olarak da geçen bu “İki Toplantı”, Çin’in bir önceki yıl muhasebesini ve gelecek yılın planlanmasını en üst düzeyde yaptığı yıllık toplantılar.

Geçen sene Kovid19 pandemisi nedeniyle yıllık büyüme hedefi net olarak belirlenmemişti. Buna rağmen Çin ekonomisi 2020 yılında yüzde 2.3 büyüyerek G20 ülkeleri içerisinde Türkiye ile beraber pozitif büyüme performansı sergileyen iki ülkeden biri olmuştu. Çin’in 2020 büyüme oranı, dünyada geçtiğimiz yıl en yüksek büyüme oranı olarak gerçekleşmişti.

IMF TAHMİNLERİNİN ÜZERİNDE

Başbakan Li Keqiang tarafından ülkenin en büyük yasama organı olan Ulusal Halk Meclisi’nin yıllık oturumunun açılış konuşmasında sunulan Hükümet Çalışma Raporu’nda, Çin’in 2021 Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) büyüme hedefi yüzde 6’nın üzeri olarak belirlendi. Başbakan Li, yaptığı konuşmada şunları belirtti:

“Geçtiğimiz yıl, Çin için olağanüstü bir seneydi. Ülkemiz zorlukları, Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin çekirdeğinde yer alan Xi Jinping’in güçlü liderliği altında, parti üyelerimiz ve halkımızın büyük çabası ile atlattı. Çin, ekonomik açıdan geçtiğimiz sene tatmin edici bir ilerleme kaydetmeye devam etmiştir. Ekonomimiz pozitif büyümeye devam etti ve ülkemizde olağanüstü bir çaba ile aşırı yoksulluk bitirildi. Yoksullukla mücadelede tam bir zafer elde ettik ve orta halli müreffeh bir toplum inşa çabamız kararlı bir şekilde sürmektedir. Geçtiğimiz yıl boyunca kalkınmanın ana hedefleri başarıyla yerine getirildi ülkenin sosyalist modernizasyonunda büyük ilerlemeler kaydettik.

2021 ekonomik büyüme hedefini belirlerken ekonomik faaliyetlerin iyileşmesini dikkate aldık. Yüzde 6 ve üzeri bir büyüme hedefi, Büyük Halk Salonu’nda ülkenin dört bir yanından toplanan hepimizi enerji reformunu, yenileşmeyi ve yüksek kaliteli kalkınmayı gerçekleştirmek açısından harekete geçirecektir.”

IMF 2021 tahmininde küresel ekonominin yüzde 5.5 ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin ise yüzde 4.3 büyüyeceğini tahmin ediyor. Böylece Çin’in 2021 hedefi, tüm bu tahminlerin üzerinde yer alıyor.

İNSAN MERKEZLİ VE SÜRDÜRülEBİLİR KAlKINMA

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, 13. Ulusal Halk Meclisi’nin dördüncü oturumunda yüksek kaliteli kalkınma yoluna bağlı kalmaları gerektiğini ve tüm ulusun refahını iyileştirmek için çaba göstermeye devam edeceklerini vurguladı. Çinghay (Qinghai) eyaletinden 6 meclis üyesi ile yaptığı görüşmelerde “yoksulluğun giderilmesi, çevrenin korunması ve sosyal yönetim” gibi konularda görüşlerini belirtti. Başkan Xi, konuşmasına şöyle devam etti:

“Yüksek kaliteli büyümeyi teşvik etmek için yeni kalkınma felsefesini uygulamak ve yeni kalkınma aşamasının gereklerine dayalı olarak kalkınma paradigmasının inşa edilmesi tüm Parti ve ülke için bir öncelik olmalıdır. Yüksek kaliteli kalkınmanın yolunu takip etmek, insan merkezli, yenilikçi, doğayı koruyan ve paylaşımcı büyümeyi hedeflemek demektir.

14. Beş Yıllık Plan (20212025) döneminde yüksek kaliteli kalkınma planı, Çin’in sosyal ve ekonomik büyümesinde ana tema olmaya ve sosyalist modernleşme hamlesinin genel durumu için belirleyici olmaya devam edecektir. Bu sadece ekonomik durumla ilgili değil, sosyoekonomik bütün alanları kapsaması gerekir.

YEŞİL VE YENİLİKÇİ BÜYÜME

Çin’in daha önce açıkladığı 14. Beş Yıllık Kalkınma Planı ve 2035 ‘Uzun Vadeli Hedefler’de “makul bir aralıkta” büyüme hedefini Çinli uzmanlar yüzde 4.75 olarak vurguluyor. 2021 hedefinin bu aralığın da üzerinde olması piyasalara karşı bir meydan okuma olarak görülüyor. 2021 büyüme hedefinde ARGE harcamalarında en az yüzde 7 artış; kişi başına enerji tüketiminde yüzde 13.5 ve karbondioksit emisyonunda yüzde 18’lik bir azalma hedefi olması, Çin’in yeşil, doğa ve çevreye uyumlu büyüme hedefiyle uyumlu görünüyor.

Başbakan Li, tüm bu hedeflerin yanında finansal ve diğer alanlardaki riskleri ortadan kaldırmak, çevreyi korumak ve Çin’e duyulan güven ve beklentileri karşılayabilmek için zorlu görevlerin üstesinden geleceklerini belirtti. Başbakan Li ayrıca sunduğu raporda para politikasının esnek olarak devam edeceğini vurgularken, maliye politikasının ekonominin kalitesi, etkinliği ve sürdürülebilirliği için artırılacağını belirtti.

YENİ KENTSEL İŞ VE TÜFE HEDEFİ

Bu seneki yıllık hedeflerden yeni kentsel iş yaratma ve tüketici fiyatlarında artışın geçtiğimiz yıl hedeflerine göre daha iddialı olduğunu söylemek mümkün. Geçen yıl 9 milyon yeni kentsel iş yaratma hedefini gerçekleştiren Çin, bu sene yeni hedefini 11 milyon olarak belirledi. Geçen yılın tüketici fiyat artışını yüzde 3.5’te tutma hedefini bu sene yüzde 3 olarak belirledi.

SAVUNMA BÜTÇESİNDE ARTIŞ

Çin, 2021 savunma bütçesini de yüzde 6.8 artırarak yaklaşık 1.35 trilyon yuan (yaklaşık 210 milyar dolar) olarak belirledi. Uzmanlar özellikle Güney Çin Denizi ve Tayvan’da ABD ile yaşanan gerilimler ve geçtiğimiz yaz Hindistan ile yaşanan sınır çatışması gibi tehditler ile karşı karşıya olan Çin’in savunma bütçesindeki bu artışın makul olduğunu belirtiyor.

İKİ TOPLANTI NEDİR?

İki Toplantı (Two Sessions, Çincesi 两会), her ikisi de 1959’dan beri her yıl düzenli olarak toplanan Ulusal Halk Meclisi ve Çin Halkı Siyasi Danışma Konferansı’nı belirtmek için kullanılan bir terimdir. Ulusal Halk Meclisi, 2980 temsilcisi ile dünyanın en büyük ve Çin’in de en yüksek yasama organıdır. Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı ise Çin Komünist Partisi (ÇKP) liderliğinde Çin’deki diğer siyasi partiler ile birçok demokratik kitle örgütünün bileşenini oluşturduğu siyasi istişare mekanizmasıdır. Çin anayasasında İki Toplantı şu şekilde tarif ediliyor: “Her 5 yılda bir seçilen temsilciler, her yıl düzenli bir şekilde halktan aldıkları bilgi ve gereksinimleri parti merkez komitesine iletirler. Temsilciler, geniş halk kitlelerinin çıkarlarını temsil etmektedirler ve ilgili hükümet yetkililerine veya dairelerine kendi görüş ve taleplerini iletirler.”

Bu sene 13. Ulusal Halk Meclisi’nin dördüncü oturumu 5 Mart 2021 günü Pekin’de bulunan Büyük Halk Salonu’nda toplandı ve 11 Mart’a kadar 7 gün süreyle toplanmaya devam edecek. Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı’nın 13. Ulusal Komitesi ise 4 Mart günü oturumuna başladı ve 10 Mart’a kadar siyasi istişareye

devam edecek.

WANG Yİ: SOYKIRIM İDDİALARI BATI YALANI

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, devam eden İki Toplantı nedeniyle Pekin’de bulunan Büyük Halk Salonu’ndan gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ulusal Halk Meclisi’nin oturum aralarında video konferans aracılığıyla basının karşısına çıkan Wang Yi, Hong Kong’tan Tayvan’a; Uygur sorunundan ÇinABD ilişkilerine ve Myanmar meselesine kadar çarpıcı açıklamalarda bulundu.

HONG KONG’TA KAOSTAN İSTİKRARA GEÇİŞ

İki Toplantı’nın da gündeminde olan Hong Kong seçimlerinin iyileştirilmesi gündemini tamamen desteklediğin söyleyen Bakan Wang, Hong Kong’ta istikrarın sağlanması için bunun gerekli olduğunu belirtti. Vatanseverlerin Hong Kong yönetimini sürdüreceğini ve Hong Kong’taki “Tek Ülke İki Sistem” stratejisinin başarıyla devam edeceğini söyleyen Bakan Wang, “Anavatanını sevmeyen biri Hong Kong’u da sevemez. Hong Kong’taki uzun vadeli istikrarı devam ettirmek tamamen Ulusal Halk Meclisi’nin anayasal sorumluluğundadır. Kaostan istikrara geçiş hem Hong Kong’lulara hem de yabancı yatırımcılara huzur getirecektir” dedi.

TAYVAN’DA TAVİZ YOK

ABD’yi “Tek Çin” ilkesini uygulamaya çağıran Wang, Tayvan sorunun ele alırken bölgenin Çin’in vazgeçilmez bir parçası olduğunu ve önünde sonunda boğazın iki yakasının tekrar yeniden birleşeceğini belirterek şöyle devam etti:

“Tek Çin ilkesi ABDÇin siyasi ilişkilerinin temelidir ve aşılmaması gereken kırmızı çizgidir. Tayvan konusunda Çin hükümetinin vereceği bir taviz yok. Umarız Biden, selefinin Tayvan konusunda ateşle oynama ve stratejiden noksan politikasını devam ettirmez.”

‘DELİ SAÇMASI’

Sinciang’ta soykırım iddialarını “tamamen deli saçması” olarak nitelendiren Wang Yi, açıklamasına şöyle devam etti: “Soykırımdan bahsetmişken pek çok insanın aklında 16. yüzyılda Kızılderililer, 19. yüzyılda Afrikalı köleler, 20. yüzyılda Yahudi halkı ve Aborjinler yer alır. Sinciang’da soykırım iddialarından daha saçma şey olamaz. Bu gizli gerekçelerle uydurulmuş ve baştan aşağı yalan olan bir söylentidir.”

Bazı Batılı politikacının bölgede huzur içinde yaşayan 25 milyon Sinciang’lıyı dinlemek yerine birkaç kişinin uydurduğu yalanları dinlediğini söyleyen Wang, Sinciang’taki güvenlik ve kalkınmayı kimsenin baltalayamayacağını ifade etti.

‘ÇİN VE HİNDİSTAN RAKİP DEĞİL’

Hindistan ile ilişkiler hakkında gelen bir soruya “Hindistan ile rakip değiliz. Geniş ortaklık ve muazzam işbirliği potansiyeline sahibiz hatta. Hindistan ve Çin birbiri ile rakip değil ve birbirilerinin altını oymak yerine başarılı olmak için birbirlerine yardım etmeliler” şeklinde cevap veren Bakan Wang, geçen sene sınırda yaşanan çatışma sorulduğunda ise, “Geçen yılki sınır çatışmasının patlak vermesinde doğrular ve yanlışlar vardı. Çatışmanın sorunu çözmeyeceğini biliyoruz, barışçıl müzakereye geri dönülmesi ileriye dönük en doğru yol” yanıtını verdi.

MYANMAR’DA İTİDAL ÇAĞRISI

Çin’in Myanmar halkı ile dost olduğunu belirten Bakan Wang, şubat ayında yönetimini ordunun devraldığı ülke ile ilgili “sakinlik ve itidal” çağrısında bulundu. Wang, şunları kaydetti:

“Myanmar’da acil öncelik daha fazla kan dökülmesini durdurmak, çatışmayı önlemek ve ülkedeki durumu olabildiğince sakinleştirmektir. Olaylar nasıl gelişirse gelişsin, ÇinMyanmar ilişkilerinde ilerleme taahhüdünden vazgeçmeyeceğiz, dostluk ve işbirliği geliştirmeyi sürdüreceğiz.”

‘AB VE ÇİN ÇOK KUTUPLU DÜNYANIN ÖNEMLİ PARÇALARI’

Wang Yi, Avrupa ve AB ile ilişkiler üzerine gelen bir soruyu ise şu şekilde yanıtladı:

“2020’nin sonlarına doğru Çin ve Avrupa Kapsamlı Yatırım Anlaşmasını imzaladı. Zorluklar karşısında Çin ve AB arasındaki ilişkiler dayanıklılık gösteriyor. Her iki taraf da birbirine ‘sistemik rakip’ değiller. Tam tersine, Avrupa ve Çin, çok kutuplu dünyanın önemli oyuncuları. Avrupa ile ilişkilerimizi eşitlik temelinde kuruyoruz ve herhangi bir üçüncü tarafı hedef almıyoruz.”

Aydınlık