Türk Ordusu Fırat'ın doğusuna operasyona başlamadan, içimizdeki Amerikalılar propaganda atışına başladı.

ERCAN DOLAPÇI

Türk Ordusu Fırat'ın doğusuna operasyona başlamadan, içimizdeki Amerikalılar “Suriye’ye girmeyelim. Felaket olur. Bizi bataklık bekliyor. Hem de daha büyüğü. Hele Başkan Trump’ın açıklamasından sonra hiç girilmez. Suriye’de ne işimiz var? Biz sınırımızı güçlendirelim, yeter” gibi sözlerle propaganda atışına başladı. Amerika’nın Silahsız Güçleri gibi davranan yazar ve yorumcuların konuşmalarında ABD’nin PKK/YPG’ye verdiği on binlerce TIR’lık silah ve mühimmattan hiç bahsetmemesi ve ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde oluşturmak istediği terör koridorunu ağzına almaması dikkat çekiyor.

Bazıları da hâlâ Türkiye’nin ABD ile müttefik olduğunu, AB ve NATO’dan ayrılamayacağını ileri sürüyorlar. Dünyadaki yeni saflaşmalardan ya haberleri yok, ya da görmezden gelmeye çalışıyorlar. Denilecek çok söz var da, biz lafı uzatmadan onların son attıkları “sis bombaları”na bakalım. İşte Türk ordusunun Suriye’nin doğusuna operasyon başlatmadan, ön alarak Türkiye cephesine ateş eden yazar ve yorumcular:

‘TUZAĞA ÇEKİLİYORUZ’

Cumhuriyet gazetesi “Trump, Fırat’ın doğusunda sınırlı bir alan açtı. Türkiye, küresel güçlerin cehenneme çevirdiği sahada yalnız olacak. Batıklıkta Tek Başına” manşetiyle çıktı. Gazete CHP’nin yaptığı “gizli anlaşma” değerlendirmesine de yer verdi. Ve “Tek yol Şam’la görüşmedir” dedi.

Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, “Bir gece ansızın” başlıklı yazısında şu görüşleri savundu: “Trump dün Suriye için, “Artık bu saçma sapan savaşın içinde olmayacağız. IŞİD, Türkiye’nin, İran’ın, Rusya’nın işi” dediği saatlerde Suriye’nin kuzeyinde patlamalar oldu. Ölü, yaralı var... Trump’ın dün akşam saatlerinde attığı tweet ise ABD ile ilişkilerin kramp olduğunu gösteriyor. Bir gece ansızın Suriye’ye girişi bütün bu olasılıkları dikkate alarak düşünmeliyiz. Sadece iç politika konusu olacak bir “kahramanlık” Türkiye’nin en yaşamsal konusu terörle mücadeleye çare değil...”

Korkusuz yazarı Can Ataklı’nın “Korkunç bir tuzağa çekiliyoruz” başlıklı yazısının satır başları şöyle: “Şimdi diyebilirsiniz ki ‘Amerika işgalci güç sayılmıyor da Türkiye neden sayılsın?’ Akla aykırı gibi geliyor ama Amerika bölgede resmi açıdan işgalci olarak bulunmuyor. Kendi ülkesini de tehdit eden dinci terör örgütlerine karşı mücadele veriyor. Suriye ile bir sorunu yok, sadece Suriye resmi güçlerinin güvenliği sağlayamadığı Irak sınırına yakın bölgelerde geçici olarak güvenlik sağlamaya çalışıyor. Amerikan askeri Irak’ta resmi olarak bulunuyor ve dinci teröre karşı askerini korumak için Suriye’de operasyonlar yapıyor.”

‘BİR SÜRÜ AZAR İŞİTECEĞİZ’

Emin Çölaşan (Sözcü): “Ortadoğu, dünyanın en tehlikeli bataklıklarından biridir. O bataklığa adım atanın çıkması biraz zor olur. Entrika, hile, yalancılık, kirlilik, ihanet ve çeşitli çıkar hesapları hep oradadır ve tarih boyunca bu durum hiç değişmemiştir. Şimdi bu bataklıkta biz varız. Zor bir süreç olacak. Şehitler vereceğiz, yine çok büyük paralar harcayacağız, bir sürü azar işiteceğiz de, acaba ne uğruna! Sonunu hep birlikte göreceğiz!”

‘ÇIKMAZI ZOR BATAKLIK’

Mehmet Tezkan (T24): “Peki, biz oradaki IŞİD militanlarını ne yapacağız?.. Cumhurbaşkanı derdest edeceklerini söyledi... O militanlar zaten hapiste... Yani derdest edilmiş halde! Bir kez daha nasıl derdest ederek ne yapacağımız anlaşılmadı!

Aslında en çok merak edilen şu, hal böyleyse; Ankara, Suriye’ye girer mi? PKK/PYD ikilisini kovalayacağım derken IŞİD’ in sorumluluğunu da üslenir mi?

Sonu olmayan savaşa girmeyi göze alır mı?

Göze alırsa ve Suriye’ye girerse kaç yılda çıkar... 10, 15, 20, 30... Kaç yılda?

Türkiye’ye maliyeti kaç milyar dolar olur?

Ankara kırk kere düşünmeli... Girmek istediği yer girmesi kolay çıkması zor olan bataklık...”

Aydın Engin (T24): “Noktayı AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’un Suriye konusunda dünkü uzun konuşmasından cımbızladığım bir cümleyi hiç unutmadan ve unutturmadan koyacağım.

Kurtulmuş aynen şöyle dedi: Nihayetinde bir savaşa giriyoruz.

Doğru. Bir fetih savaşına... Başkomutan Tayyip Erdoğan.”

‘GİRDABA DÖNÜŞME RİSKİ’

Hasan Cemal (T24): “Irak ve Suriye Kürtlerine barıs? ve iş birliği elini uzatan...

Bütün bunları bas?arabilen bir Türkiye, güçlü Türkiye olur.

Son söz: Savaşı değil barışı savunanların yalnızlığını şu günlerde çok daha fazla duyumsuyorum.

Hazin ama öyle. Ama her şeye rağmen barış çığlıkları dipsiz kuyularda yitip gitmesin...”

Ahmet Taşgetiren (Karar): “Bölgede bir terör yapılanması Türkiye için ‘beka sorunu’ idi. Tüm şu başlıklar da ‘beka sorunu’nun yeni boyutları olarak devreye giriyor. Bir tür girdaba dönüşme riski... Hayırlısı diyelim hayırlısı olsun.”

Akif Beki (Karar): “Üstelik, ABD’nin kullanıp kaderine terk ettiği YPG’nin yarın Türkiye’ye karşı Esad, Rusya ve İran korumasına sığınmayacağı ne malum? Tuzak bozmaksa işte size sıradaki tuzak!”


Aydınlık