Nedim Şener bugünkü köşe yazısında Amerikan Kongresi Araştırma Servisi'nin 22 Aralık 2022 tarihinde kongre üyelerine sunduğu “Türkiye: Kısaca Arka Plan ve ABD İlişkileri” başlıklı rapora ilişkin yazdı.Nedim Şener yazısında raporda geçen 2023 seçimlerine dair bölüme özellikle dikkat çekiyor. Şener, Amerikan Kongre üyelerine sunulan raporda, Türkiye ile ABD arasındaki sorunlar tek tek ele alınırken 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerine de geniş yer ayrıldığını belirtiyor.

Raporda seçimlerde Altılı Masanın cumhurbaşkanı adayı olarak da Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın adı geçiyor. Bu adaylardan birinin muhtemel kazanması durumunda;

Türkiye'nin bazı iç ve dış politika değişiklikleri meydana gelebileceği,

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının daha fazla dikkate alınabileceği,

Suriye'nin kuzeyi ve Doğu Akdeniz'de askeri operasyonların durdurulabileceği ve yeni operasyonların önüne geçebileceği belirtiliyor.

Yazıdan öne çıkan yerler şu şekilde:

‘CUMHURBAŞKANIYLA POLİTİKA DEĞİŞİR’

7’nci sayfada yer alan “Farklı bir cumhurbaşkanı yönetiminde dış politika değişir mi?” başlığı altında anlatmış. Raporun girişinde bu soruya şu cevap verilmiş: “Türkiye’deki 2023 seçimlerini farklı bir cumhurbaşkanı kazanır ve iktidara gelirse, bazı iç ve dış politika değişiklikleri meydana gelebilir.”

Muhalefet adayının kazanması durumunda Türkiye’nin dış politikasındaki olası değişiklikler şöyle anlatılmış:

“Türkiye halkı ve siyasi partilerinin çoğu arasında yaygın olan milliyetçi duygular nedeniyle, farklı bir cumhurbaşkanı aşağıdaki temel güvenlik endişesi konularında Türk politikalarını değiştirmekte zorluk çekebilir: Suriye ve Irak, Yunanistan ve Kıbrıs (Ege ve Doğu Akdeniz anlaşmazlıkları) ve Rusya ve Ukrayna (çatışma ve bunun bölgesel ve küresel sonuçları).

Bununla birlikte, farklı bir cumhurbaşkanının, geniş ulusal mutabakattan ziyade, Erdoğan’ın veya AKP’nin tercihlerini yansıtan bazı devam eden politikaları değiştirme olasılığı daha yüksek olabilir.

Bu değişiklikler arasında (1) Merkez bankacılarına ve diğer yetkililere para politikası kararları ve Türkiye’nin ekonomik sorunlarına yönelik diğer tedbirler konusunda daha fazla esneklik sağlanması, (2) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının daha fazla dikkate alınması ve (3) Türkiye’nin Hamas (ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlanmıştır), Mısırlı Müslüman Kardeşler ve Suriyeli silahlı muhalif gruplar gibi Sünni İslamcı gruplara verdiği desteğin azaltılması yer alabilir.

Bazı Türk muhalefet partilerinin dış politika açıklamaları, farklı bir cumhurbaşkanının ABD ve Avrupa ülkeleriyle ilişkilere zarar verme riski taşıyan şeyler söyleme ve yapma konusunda Erdoğan’dan daha az istekli olabileceğini öne sürüyor.

Dolayısıyla, bazı politikaları değiştirme yolundaki zorluklara rağmen, farklı bir Türkiye cumhurbaşkanı, bu politikaları, örneğin Rusya’dan ek silah satın almak veya kuzey Suriye veya Ege/Doğu Akdeniz bölgesinde yeni askeri operasyonlar gibi, Batılı devletlerle ilişkileri kötüleştirecek şekilde uygulamaya daha az eğilimli olabilir.”

ABD, DESTEK VERECEK

Raporda, seçimi kazanması halinde dış politika değişikliğine gidecek muhalefete Amerikan yönetimi tarafından nasıl destek olunacağı şu cümle ile anlatılıyor: “ABD’nin olası yeni bir Türk hükümetine silah satışı, yaptırımlar, ekonomi veya diğer konularda yardım etme adımları, ikili ilişkilerde bir iyileşmeyi teşvik edebilir.”

AMERİKAN ÇIKARLARINA HİZMET

Raporun bu bölümünde, dış politikada değişikliğe gidecek ve yeni Amerikan çıkarlarına hizmet edecek cumhurbaşkanının karşılaşabileceği zorluk da şu cümlelerle görmezden gelinmemiş:

“Bununla birlikte, Türk liderler veya yurtiçindeki kitle, bu tür adımların Türkiye’nin gelecekteki eylemlerini ABD çıkarlarına bağlayacağını düşünürse, bu endişeler yeni bir Türk hükümetinin bunları benimseme isteğini sınırlayabilir.”