Bu sabah Google’a ‘’US National Strategy for Public Diplomacy and Strategic Communication’’ yazdım, karşıma 2007 tarihli aynı belge çıktı. Demek ki bu strateji belgesi 2007 tarihinden bu yana yenilenmemiş ve hala geçerli.

Aslında bu belge, Amerika’nın psikolojik harekat strateji belgesidir ve ben bu konuda daha önce iki defa yazmıştım.

Bu önemli strateji belgesini Veryansın Tv okurları için de yazmak gerekir diye düşündüm.

Söz konusu strateji belgesine göre, ABD’nin bütün iletişim ve kamu diplomasisi gayretleri;
(Sanki Amerika’nın içinde bu değerlere saygı varmış gibi) Amerika’nın özgürlüğe, insan haklarına, haysiyete ve her insanın eşitliğine bağlılığını vurgulamayı,

Amerikan ideallerini paylaşanlara ulaşmayı, ( Renkli devrimlerde, Arap Baharında bu değerleri sözde paylaşanlarla işbirliği yaparak hedef devletleri karıştırmış, parçalamışlardı)

Özgürlük ve demokrasi için gayret edenleri desteklenmeyi, (Renkli devrimler, Arap Baharı gibi)

Nefret ve baskı ideolojilerini benimseyenlere karşı koymayı esas almalıdır. (Rusya ve Çin’i hedef yapmanın bahanesi gibi, bizi de bu kategoriye sokma gayretleri başladı)

Strateji belgesinin stratejik hedefleri arasında vurgulanan şu hususlar dikkati çekmektedir;

Hedef kitlelere Amerikan değerlerinden kaynaklanan ümidi pozitif vizyon gibi sunmak,

Demokratikleştirmeyi ve iyi yönetimleri geliştirmek,

Müslüman topluluklara aktif bir şekilde angaje olmak,

Amerikalılar ile diğer ülkelerin halkları arasında müşterek menfaatler ve değerler geliştirmek.

Bu strateji belgesi hedef ülkelerde işbirliği yapılacak kanaat önderlerinin, toplumda fikir dalgaları oluşturan anahtar etkileyicilerin önemini vurgulamaktadır. Anahtar etkileyiciler ise;

Din adamlarından,

Eğitimcilerden,

Gazetecilerden,

Kadın liderlerden,

İş adamlarından

İşçi liderlerinden,

Politika liderlerinden,

Bilim adamlarından ve

Askerlerden devşirilmektedir.

(Ne o kimler geçti aklınızdan?)

Strateji belgesi;

Gençleri,

Kadınlar ve kızları,

Azınlıkları, hassas topluluklar olarak ve stratejinin öncelikli hedefleri olarak tanımlanmaktadırlar.

Eğer Amerika’nın bu strateji belgesi hakkında bilgili iseniz;

Yakın tarihimizde neler olduğunu,

Amerika’nın jeopolitik amaçları için demokrasiyi yayma girişimini nasıl bir silah gibi kullandığını,

Renki devrimlerin, Arap Baharının hangi amaçlarla, nasıl planlandığını,

Yakın geçmişte bizim başımıza neler geldiğini, gelebileceğini daha kolay anlayabilirsiniz.

Eğer siz bu strateji belgesi hakkında bilgili iseniz;

Orduya kumpas kurulurken kimlerin hangi gazetelerde, televizyonlarda anahtar etkileyici görevini yaptıklarını anlayabilir,

Geceleri televizyon izlerken, günümüzde kimlerin Amerika’nın bu stratejisine hizmet eden anahtar etkileyiciler olarak görev yaptıklarını teşhis edebilirsiniz.

SON SÖZ:

“İnsan haklarını yayma gayretlerinin” bu sefer Amerika’yı vurmaya başladığını görmekteyiz.

Amerikalı entellektüeller asıl ulusal güvenlik tehdidinin ülkenin içindeki kutuplaşmadan kaynaklandığını, Amerikan sisteminin ve değerlerinin yozlaştığını yazmaya başladılar.

Amerika’nın kontrol edilmiş bir ülke olduğunu kavrayan, giderek yoksullaşan, mevcut düzen tarafından sömürüldüğünü, insan haysiyetinin gereği olan değerlerin elinden alındığını anlamaya başlayan Amerikan halkının, kendisini sömürenleri giderek hedefe dönüştürdüğünü, Amerika’nın küresel üstünlüğünün sonunun başladığını ibretle izleyeceğiz…