Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik, aralarında örgütün elebaşı Adnan Oktar'ın da bulunduğu 167'si tutuklu 226 sanığın yargılanmasına devam edildi..İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısında bulunan salonda yapılan 28. duruşmaya, aralarında Adnan Oktar'ın da bulunduğu 162'si tutuklu 173 sanık ile avukatları katıldı. Bazı müştekiler ve avukatları da salonda hazır bulundu.

Duruşmada, tutuklu sanıklardan Merve Büyükbayrak savunmasını yaptı.

."Örgüt yöneticiliği" ve örgüt faaliyetleri kapsamında işlendiği iddia edilen tüm suçlardan sorumlu tutularak yargılanan sanık Merve Büyükbayrak, kod adının "Fevzi" olduğu iddialarına ilişkin, "Benim kendimi gizleyecek bir şeyim olamaz. Ben kendime kod ismi koyacak olsam, erkek ismi olmaz. Bir telefon dinlemesinde bile bu durum yoktur. Benimle alay etmek için yapılan bir şeydir." dedi.

Örgüt evinde yakalandığı iddialarına ise sanık BüyükbayrakKandilli'deki Tülay Hanım'ın evinde olduğunu, bu evin Müslümanca yaşanan sıcak bir ev olduğunu, manzarasının güzel olduğunu ve ev adresinin ailesinin adresi olduğunu söyledi.

.Arkadaş grubuna ve kendisine iftira atıldığını öne süren sanık Büyükbayrak, "İngiliz derin devleti"nin kendilerine iftira attığını, Adnan Oktar'ın kendilerine talimat vermediğini, bir şey istediği zaman rica ettiğini savundu.
Mahkeme Başkanı Galip Mehmet Perk'in bir müştekinin beyanlarında "telefonlara şifre koyma yasağının olduğunu, Adnan Oktar'a bir şey olursa aralarında Merve Büyükbayrak'ın da olduğu 4 kişinin yönetici olacağı" iddialarından bahsetmesi üzerine sanık Büyükbayrak"Kişi nasıl istiyorsa telefonunu öyle kullanır, bir iftira atılıyor. Adnan Bey bir lider değil, kimin ne zaman vefat edeceğini Allah bilir. Biz Allah rızası için dini yaşıyoruz. Ben olmam arkadaşım yine İslamı yaşar. İddia makamı bana 'veliaht' diyor. Bu tarikatlarda olur." diye konuştu..