Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerinden rahatsız olan Güney Kıbrıs ve Yunanistan, yaptırım için AB’nin kapısını çaldı. Zirve sonrası açıklama yapan AB Konseyi Başkanı, Türkiye’ye karşı AB üyesi olan GKRY’nin arkasında olduklarını açıkladı

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, Türkiye ile Doğu Akdeniz’de yaşanan doğalgaz gerginliğinde AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin arkasında olduklarını açıkladı. Tusk, Türkiye’yi GKRY’nin egemenlik haklarına saygı duymaya çağırdı.

TÜRKİYE’Yİ ŞİKAYET ETTİLER

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri Romanya’nın Sibiu kentinde düzenlenen gayrı resmi AB Liderler Zirvesi’ne katılan liderlerin gündemindeydi. Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, zirvenin ardından basına yaptığı açıklamada, Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis ile birlikte zirvenin gündemine taşıdıklarını belirtti. Yunanistan’ın tezlerini zirvede anlattığını dile getiren Çipras, “Mayıs ve haziran aylarındaki zirvelerde, Türkiye eğer tahrik edici tutumuna devam ederse AB gerekli adım ve önlemleri ele almalı. Türkiye, tek taraflı adımlar yerine diğer Akdeniz ülkeleri gibi masaya gelerek konuşmalı” dedi. Çipras, Türkiye ile yaşanan meselenin ikili değil bir Avrupa sorunu olduğunu, AB’nin Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarını ve jeopolitik çıkarlarını koruması gerektiğini savundu. Aleksis Çipras, “AB Türkiye’ye karşı net bir mesaj yollamalı” ifadelerini kullandı.

Rum lider Anastasiadis de yaptığı açıklamada AB’ye, Türkiye’ye karşı ortak harekete geçme çağrısında bulundu. Anastasiadis, Türkiye’nin faaliyetlerinde yer alanlara karşı kısıtlayıcı tedbirler uygulanması gerektiğini ileri sürdü.

AB: ARKASINDAYIZ

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk da konuşmasında, AB üyesi GKRY’nin arkasında olduklarını açıkladı. Birlik olarak Türkiye’den, üye bir ülkenin egemenlik haklarına saygı duymasını beklediklerini dile getiren Tusk, Avrupa Birliği’nin gelişmeleri dikkatle takip edeceğini söyledi.

Konu, zirve sonrası basın toplantısı düzenleyen Almanya Başbakanı Angela Merkel’e de soruldu. “Kıbrıs Türkiye’ye yönelik yaptırımlar talep ediyor. Almanya böyle bir adımı destekler mi” şeklindeki soru üzerine Merkel, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in bir sunum yaptığını ve Türkiye’nin Kıbrıs açıklarında yürüttüğü sondaj faaliyetlerinden duyulan rahatsızlığı aktardığını belirterek, “Kıbrıs (Güney Kıbrıs’ı kastediyor) Cumhurbaşkanı bugün Türkiye’nin faaliyetlerini anlattı ve bunları onaylamadıklarını belirtti. Bizden, Türkiye ile bir temas varsa, Kıbrıs’ın çıkarlarını savunmamızı rica etti. Biz de bunu yapacağız” diye konuştu. Merkel, “Yaptırımlar hakkında bugün konuşmadık” dedi.

TÜRKİYE’NİN ‘RAHATSIZ EDEN’ FAALİYETLERİ

Reklamdan sonra devam ediyor 

GKRY, ada çevresinde tek taraflı olarak ilan ettiği 13 parseli uluslararası şirketlere ihale ederek lisanslandırıyor. Rum kesiminin Türk tarafının hak talep ettiği bölgelerde uluslararası şirketlere arama faaliyetlerinde bulundurması Türkiye ve KKTC’nin tepkisine yol açıyor. Türkiye de Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisi ve Fatih sondaj gemisi ile Kıbrıs adası yakınlarında sondaj faaliyeti yürütüyor.

2013’te petrol ve gaz araştırmalarında kullanılmak üzere satın alınan sismografik araştırma gemisi Barbaros Hayreddin Paşa, kendisine eşlik eden donanma unsurlarıyla birlikte geçen yıl Akdeniz’e geçerek 2 ve 3 boyutlu sismik çalışmalarına başladı. Barbaros Hayreddin Paşa gemisinin geçen yıl ekimde Yunanistan’a ait bir fırkateynin tacizine uğramasının ardından Türk Deniz Kuvvetleri Yunan gemisinin faaliyetlerini önleyerek fırkateyni bölgeden uzaklaştırdı. Türkiye’nin kararlılığını gösteren diğer bir gelişme ise ülke tarihindeki en büyük deniz tatbikatı olan ve 28 Şubat8 Mart 2019 tarihlerinde başarıyla düzenlenen Mavi Vatan Tatbikatı idi.

Şubat ayında Deep Sea Metro 1 gemisi de Türkiye’ye geldi. Yavuz adı verilen sondaj gemisinin hazırlıklarının tamamlamasının ardından Akdeniz’de görev alması bekleniyor. Böylece Türkiye bölgede iki sondaj gemisiyle aramalarını sürdürecek. Altıncı nesil üst düzey teknolojiye sahip ve 12 bin metre deniz sondaj derinliğine ulaşabilen gemi bölgeye gelmeden Rum ve Yunan basınında fazlaca yer aldı. İlk olarak Yazılı Seyir Uyarı Sistemi (Navtex) ile Fatih’in adanın batısında çalışmalara başlayacağı 3 Mayıs’ta ilan edildi. 3 Eylül’e kadar bölgede kalacağı duyurulan Fatih, Kıbrıs adasının yaklaşık 60 kilometre batısındaki noktada çalışmalarına başladı. Navtex sistemine göre, Barbaros Hayreddin Paşa gemisinin de adanın güneyinde Mısır deniz sahasında yakın bir bölgede 31 Temmuz’a kadar çalışacağı açıklandı. Fatih’in sondaj çalışmalarına başladığı bölgenin GKRY’nin tek taraflı ilan ettiği münhasır ekonomik bölgesinde kaldığı iddia ediliyor ancak bu nokta Türkiye’nin deniz yetki sahaları içinde bulunuyor ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı da bu sahalarda çalışmalarını yürütüyor.

Türkiye’nin sondaja başlamasıyla bölgede farklı hedefleri olan AB ve ABD sondaj faaliyetlerini durdurması için Türkiye’ye çağrıda bulundu. Dışişleri Bakanlığı ise art arda yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin sondaj ve sismik gemilerinin, kendi kıta sahanlığında olduğunu sondaj faaliyetlerine kararlılıkla devam edileceğini belirtti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da yaptığı açıklamada tepkilere karşı, “Türkiye’nin kendi kıta sahanlığında gerçekleştirmekte olduğu sondaj faaliyetine ilişkin olarak bölge içi ve dışı aktörlerce yapılan açıklamaların kabul edilmesi mümkün değildir” ifadelerini kullanmıştı.

RUS DIŞİŞLERİ KAYNAKLARI: ‘Güney Kıbrıs lehinde bir tutumumuz yok’

AYDINLIK / MOSKOVA

Son günlerde Türkiye’deki belirli sosyal medya hesaplarından “Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yaptığı petrol ve doğalgaz arama çalışmalarından rahatsız olduğunu ve bölgede gerilimi arttırıcı bu tür işlerden uzak durulması gerektiğini belirttiği” içerikli, sistemli bir haber paylaşılıyor.

Moskova’dan resmi olarak böyle bir açıklama olmamakla birlikte Aydınlık, konuyu Rus Dışişleri kaynaklarına sordu. Bu tür paylaşımların TürkRus ilişkilerini bozmak amacıyla yayıldığına dikkat çeken Rus Dışişleri kaynakları, Moskova’nın Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilim konusunda yaklaşımını şu şekilde özetliyorlar: “ABD ve Yunanistan tarafından Güney Kıbrıs lehine adımlar atması için Rusya’ya baskı var. Ancak Rusya, bütün bu baskıları görmezden geliyor ve o yönde kesinlikle hiçbir tutum almıyor.”