Üçok‘un açıklamalarından satır başları:
AYM’NİN KARARI HUKUKA VE VİCDANLARA UYMAZ
Bu yolu Anayasa Mahkemesi açtı. Bunların anayasal düzeni değiştirmekle ilgili bir çabaları yoktur, bunlar sadece Fetullahçı Terör Örgütü’nün üyesiydi gibi karar vermeleri esas tartışılması gerekendir. Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra mahkemenin yaptığı normal, çünkü yattığı süreler belli. Anayasa Mahkemesi’nin bu tavrını şiddetle eleştiriyorum. Biz o günleri yaşamış insanlar olarak hem Ahmet Altan hem Mehmet Altan hem Nazlı Ilıcak’ın hergün televizyonlara çıkıp söylediklerini, gazetelerde yazdıklarını unutmadık. Sen bunlara ‘Anayasal düzeni değiştirmek değil sadece FETÖ sempatizanı’ diyorsan bu doğru birşey değil. Anayasa Mahkemesi’nin kararını şiddetle kınıyorum. Böylesine FETÖ’nün en önemli destekçileri, Taraf gazetesi, Bugün gazetesi gibi FETÖ’nün basın ayağının en önemli kişilerinin “üyeymiş” gibi gösterilmesi kabul edilemez. Mahkemenin kararında sorun görmüyorum ama Anayasa Mahkemesi’nin olayı bu şekilde değerlendirmesini doğru bulmuyorum. Anayasa Mahkemesi bu şekilde devam ederse önümüzdeki üçbeş yıl içinde yargılanan bir sürü insan var olar içinde Nazlı Ilıcak gibi anayasal düzeni değiştirmek gibi sözü kimse kullanamaz. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin hukuka ve vicdana aykırı kararı doğrultusunda karar verdi. Anayasa Mahkemesi’nin görevi anayasayı korumaktır. 2009 yılından 15 Temmuz’a kadar bunları hepimiz gördük. Bunlar için özel kurulmuş gazeteler varken bunların yapmış olduğu yayınları sadece örgüt üyeliği olarak nitelemek hiçbir hukuka uymaz.
Sen şimdi Ilıcak’a Altan’lara “Bunların anayasal düzeni değiştirmekle ilgisi yok” diyorsan başkaları için bunları söylemek için nasıl bir gerekçen olabilir. AYM’nin son dönemde aldığı en kötü kararlardan bir tanesi bana kalırsa hukuk garabeti.
‘ARINÇ GÖREVDE OLDUKÇA FETÖ İLE MÜCADELE EDİLİYOR DENİLEMEZ’
Bu ülkede Arınç Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesiyse bizim hiçbirimizi ‘FETÖ ile mücadele ediliyor’ deme hakkımız yok. Cumhurbaşkanı’nın kendi yazdığı kararnamelere ‘facia’ diyen, ‘garabet’ diyen bir insanı görevde tutuyor olması kabul edilemez.
Suriye’de yaşananlar, oradaki operasyonlar FETÖ ile mücadeleyi gündemimizden çıkardı. İçişleri Bakanı ve tüm devletimiz aynı anda her türlü terör eylemiyle mücadele etmeli. FETÖ, PYD’den DEAŞ’dan daha tehlikelidir.