Gizli kalması gereken askeri bilgileri İtalyan ve İspanyol diplomatlara zarf içinde para karşılığı satarken görüntülenen eski TSK mensubu Metin Gürcan, "Anlatacak çok şeyim var ancak Yüce Mahkeme'ye karşı saygımdan dolayı mahkeme kararına kadar konuşmayacağım" dedi.
DEVA Partisi kurucu üyesi Gürcan hakkında 'askeri ve siyasi casusluk' suçlamasıyla 35 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Dün Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kapalı gerçekleşen duruşmada savcı, dava dosyasına mütalaasını sundu.
Mütalaada Metin Gürcan'ın yabancı devlet görevlileriyle yaptığı görüşmelerle fiziki ve teknik takiple tespit edilen deliller yer aldı.
Gürcan'ın yabancı diplomatlara aktardığı bilgilerin açık kaynaklardan elde edilemeyecek içeriklere sahip olduğunu kaydeden savcılık, ortam dinleme kayıtları sonucu bu bilgilerin 'gizli kalması gereken unsurlar' taşıdığı kanısına varıldığını ifade etti.
Mütalaada, Gürcan'ın, 2016'da görüşmeye başladığı yabancı diplomatlara aktardığı bilgiler arasında, "Türkiye'nin bazı ülkelerde konuşlu askeri birlikleri", "Afrin Operasyonu öncesi yaşanılanlar", "Türkiye'nin Libya ve Suriye'deki etkinliği", "insansız hava araçlarını ihraç etmek isteyen ülkeler", "S400'lerin konumlandırılması", "iç siyasi gelişmeler", "ekonomik yatırımlar" ile "PKK elebaşlarının konumlarının belirlenmesine yönelik saha çalışmaları" gibi milli güvenliği ilgilendiren stratejik bilgilerin yer aldığı hatırlatıldı.
Bu kapsamda Gürcan'ın, "devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla zincirleme biçimde açıklama" suçundan müebbet, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla zincirleme biçimde temin etme" suçundan ise 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Duruşmada, sanık Gürcan ve avukatlarının, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre talep ettiği belirtildi. Duruşmaya 9 Mart'ta devam edilecek.
Metin Gürcan, 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından geçtiğimiz haziran ayında adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti. Gürcan'ın ikametgahının bulunduğu İstanbul il sınırları dışına çıkmamasına karar verilmişti.
Hazırlanan iddianamede Gürcan'ın İtalya ve İspanya devletleri tarafından 'haber elemanı' olarak kullanıldığı ve İspanyol istihbarat servisi tarafından 'İHANET' kod ismiyle çağrıldığı belirtiliyor.
Sosyal medya hesabındaki açıklamasında Gürcan, "İki defa tahliye olduğum, halen tutuksuz yargılandığım dava süreci ve yaşadıklarım hakkında çok fazla soru alıyorum. Elbette anlatacak çok şeyim var. Ancak, her şeye rağmen Hukuka inancım ve Yüce Mahkeme'ye saygımdan dolayı mahkeme kararına kadar konuşmayacağım" ifadelerini kullandı.
ABD'Yİ ÇOK SEVEN BİR YÜZBAŞI...
Eski Yüzbaşı Metin Gürcan'ın ABD ile ilişkisi Aydınlık gazetesinde şöyle anlatılmıştı:
"Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi'nin açıkladığı bilgiye göre Metin Gürcan, (özel kuvvet mensubu iken) ABD'lilere çay partisi verdiği için tepki aldı. Çuval olayından sonra yalnızca ABD'lilerin okuyabildiği Department of National Security Affairs'e bağlı ABD Deniz Kuvvetleri Enstitüsü'ne alındı. 2015 yılında TSK'dan istifa etti.
İddiaya göre ABD Deniz Kuvvetleri Enstitüsü, Gürcan'a "Irak nasıl bölünür ve Kürt devleti nasıl kurulur?" konulu çalışmalar yaptırdı. Gürcan'ın yazdığı tezin adı 'Bölgesel Kürt Yönetimi ile Bağdat Merkezi Yönetimi arasındaki çevremerkez ilişkisi' idi.
Pentagon'a bağlı RAND Corporation'ın "Stratejik hedef Erdoğan'ı devirmek" şeklinde özetlenebilen ve ordu ile hükümet arasına fitne sokma çabası güdülen Türkiye raporunda tam 39 kez Gürcan'a atıfta bulunuldu.
Metin Gürcan her ne kadar Ali Babacan'ın kurduğu DEVA Partisi'nde siyaset yapsa da HDP hayranlığını gizlemiyor. Rudaw'a verdiği bir röportajda Gürcan, "HDP tecrübesi bana göre Türkiye Kürtleri için son 200 yılda tarihi bir fırsattır" diyor.
Gürcan firari FETÖ'cülerin yazdığı Al Monitor sitesinde sık sık makaleler yayımlıyor. Gürcan'ın bu sitedeki yazılarının çüoğu eski CIA Türkiye istasyon şefi Henri Barkey ve CIA'nın psikolojik harp elemanı Michael Rubin tarafından destekleniyor."