Ekonomi Türkiye’nin gündeminde ilk sırada.

Halkın tercihlerinin de belirleyicisi.

Vatandaş hangi partiye oy vereceğini;

Cebine göre belirliyor.

Ekonomi diğer etmenlere göre açık ara önde.

Ak Parti de durumun farkında.

Kötü gidişe çözüm arıyor.

PROPAGANDA YETER Mİ?

Ama yapılan iş daha çok propaganda.

Sürekli “işlerin tıkırında” olduğu anlatılıyor.

Sanayici, çiftçi, esnaf... farklı;

İktidar farklı açıklamalar yapıyor.

Tehlikeli olan;

Sorunu çözeceklerin gerçeğin üzerini örtmeye çalışması.

Kendi yalanlarına inanması.

Gerçek gizlenince sorun çözülmüyor.

Daha da büyüyor.

Yaşadıklarımız da bunun göstergesi.

İŞ DÜNYASI

Önceki akşam TÜSİAD’ın resepsiyonu vardı.

Türkiye üretiminde payları büyük.

Sanayicilerle sohbet ettik.

“İşler iyi” diyen bir kişiye bile rastlamadım.

Yatırımı konuşan yok.

İş dünyasını kaygılı gördüm.

Sanki çeşitli nedenlerle anlatamadıkları var.

BÜYÜME

2019 yılı üçüncü çeyreği büyüme rakamı açıklandı.

Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 0,9;

Bir önceki çeyreğe göre ise yüzde 0,4 büyümüşüz.

İnşaat sektörünün büyümeye etkisi eksi 7,8.

Hane halkı tüketim harcamaları yüzde1,5;

Kamu tüketim harcamaları ise yüzde 7 artmış.

Yatırımlar ise yüzde 12,6 azalmış.

BEKLENENİN ALTINDA

Büyüme piyasa beklentilerinin altında.

Geçen yılki döviz krizinin etkisinin sürdüğünün işareti.

Toparlanmanın zaman alacağı anlaşılıyor.

İzlenen politikaların gözden geçirilmesi şart.

SÜRDÜRÜLEBİLİR Mİ?

Büyümede en önemli etken yüzde 7 artan kamu harcaması.

Bu önümüzdeki dönem sürdürülebilir mi?

Bu yıl önemli miktarda “bir defalık gelirler” vardı.

Reklamdan sonra devam ediyor 

 
Seneye yok.

O nedenle pek mümkün görülmüyor.

2020 bütçesinde;

Yeni vergiler ve vergi artışları gündemde.

Ama yeterli değil.

İHRACAT

İhracatın büyümeye katkısı da giderek azalıyor.

Bir önceki çeyrek yüzde 8,1’di.

3. çeyrek’te 5,1’e düştü.

Daha da vahimi var.

İhracat kasım ayında yüzde 1,2 geriledi.

İthalat ise yüzde 11,5 arttı.

İthalatın durumu da kaygı verici.

Hammadde ve ara mal ithalatındaki artış düşük.

Üretim için kötü haber.

Tüketim malı ithalatındaki artış ise yüksek.

BORÇLANMA

Sanayide yüzde 1,6’lık büyüme olumlu.

Ama bu büyümenin nedeni belli.

Kamu bankaları ağırlıklı kredi genişlemesi.

Otomotiv, dayanıklı tüketim maddeleri satışı.

Yani halk daha da borçlandırıldı.

Bu arada geri dönmeyen kredi sorunu sürüyor.

Yenilerinin eklenmesi krizi derinleştirir.

İŞSİZLİK

İşsiz sayısı artıyor.

Genç işsizler yüzde 27’yi aştı.

Kırmızı çizginin çok üstünde.

Sorun giderek büyüyor.

SONUÇ

Sağlıklı bir büyüme için;

Sanayi ve tarımda üretim artmalı.

Bu konuda alınan önlemler yetersiz.

Radikal kararlara ihtiyaç var.

Güven ve istikrar ise yatırımın olmazsa olmazı.

Türkiye için;

Yüzde 5’in altında büyüme küçülmedir.

Bir gerçek gözden çıkarılmamalı.

Yöneticiler bu bilinçle hareket etmeli...

Yapılacak yanlışların bedelini sadece iktidar ödemez.

Tüm Türkiye öder.

Bu nedenle elbirliği ile mücadele edilmeli.

Bunun yolu da belli..!

Aydınlık