Nadir görülen bir hastalık olan Akalazya, tedavi edilmediği takdirde kansere bile yol açabilir. Bununla birlikte, bir kez teşhis edildiğinde, cerrahi müdahaleye gerek kalmadan genellikle başarılı bir şekilde tedavi edilir.

Katı veya sıvı yiyecek farketmez. Her öğün neredeyse korkuya dönüşüyor. Kabızlıktan ve hatta yemek borusuna bir şey girmiş gibi öksürük nöbetlerinden bahsetmiyorum bile. 

Bu şikayetler yutma güçlüğü çeken kişilerin yaşam kalitesini etkiler. Ayrıca ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarır. Yutma sorunları denilince ilk akla gelen sindirim sistemi bozuklukları veya tümör gibi daha ciddi hastalıklardır. 


Toplumda pek bilinmemekle birlikte yutma güçlüğüne neden olan bir başka hastalık daha vardır: Akalazya...

Nadir görülen bir otoimmün hastalık olan Akalazya, tedavi edilmezse ciddi sonuçları olabilceği gibi bu hastalık tedavi edilebilir bir hastalıktır.

Akalazya nedir?

“Sindirim ağızda başlar. Çiğnenmiş gıda yutulduktan sonra yemek borusu yoluyla mideye girer ve sindirim aktif olarak devam eder. Burada yemek borusu ile mide arasında her iki organın kaslarından oluşan sfinkter adı verilen bir yapı bulunur. Sfinkterin istem dışı açılması ve yutulan ısırıkların yemek borusunda birikmesi nedeniyle yutma güçlüğü gelişmesi ile karakterize olan hastalığa akalazya diyoruz.

Kilo kaybına yol açabilir

Normal şartlar altında yemek, yemek borusundan geçerken sfinkter kası bir kapakçık gibi açılır ve yemek mideye kolayca girer. Ancak bu, akalazyası olan kişilerde olmaz. Bu hastalığın en önemli belirtilerinden birisi de hem sıvı gıdaların hem de katı yemeklerin yemek borusundan zor geçmesidir. Rahatsızlık yaşayan hastalar midenin üst kısmında yer alan ve göğüs kafesinin hemen alt tarafında sızlama, ağrı ve hatta yanma hissi bile yaşayabilirler, bunun sebebi ise yiyecekler kolayca geçmediği için bu acıyı hissederler. Bu nedenle olası rahatsızlıklar şu şekilde sıralanmıştır:

Yemek borusunda yiyecek birikirse boğulabilir veya kusabilirsiniz ve yemek borusu genişleyebilir. Ne yazık ki, yiyecekler yanlışlıkla akciğerlere girip aspirasyon pnömonisi adı verilen bir enfeksiyon meydana gelebilir. Hastalar, kilo kaybına neden olabilecek stres nedeniyle yemek yemekten kaçınırlar. Yemek borusunun sonunda yemek birikmesi zamanla kansere bile yol açabilir.”

Görüntüleme yöntemleri ile teşhis

Bu hastalığın ana nedeni, sfinkterin çalışmasını sağlayan sinir sisteminin tahrip edilmesidir. Bu kadar önemli bir sağlık sorununa neden olan tahribat, enfeksiyon, viral hastalık veya parazitlerden kaynaklanabilir.

Hastalığın teşhisinde çeşitli yöntemler kullanılıyor. “Görüntüleme ve endoskopi ile tanı konulabilir. Manometri (basınç ölçümü) gibi özel testlerde de kullanılır.

Tedavide çeşitli seçenekler kullanılmaktadır.

Tanı konulduktan sonra tedavi yöntemleri sırayı alır. Neyse ki, akalazya tedavi edilebilir. Bu hastalığın tedavisinde cerrahi yöntemler bir seçenektir. Ama başka yöntemler de var:

“Farklı tedavi türleri var. Bunlardan biri balon dilatasyon dediğimiz bu kısmı genişletme yöntemidir. Kaslar zayıflar ve yiyecekler mideye girebilir. Diğer bir yöntem ise Botoks taktiğidir. Botoks oradaki kasların kasılmasını engeller. Ancak bu geçici bir yöntemdir. Bir de son yıllarda ülkemizde başarıyla uygulanan şiir yöntemi vardır. Poem yöntemi ile ameliyata gerek kalmadan endoskopik bir işlemle kaslar gevşetilir.” ve hastalar iyileşme sürecine sağlıklı bir şekilde girerler.