Ekonomik kriz sürüyor.

Türkiye’ye yönelik tehditler devam ediyor.

YSK bunca soruna bir sorun daha ekledi. İstanbul seçimini iptal etti

Karar sonrası çok sayıda siyasetçi, hukukçu, gazeteci ile konuştum.

“Karar hukuki” diyen bir kişi bile çıkmadı.

Buna AKP’liler de dahil.

YSK kötü bir sınav verdi.

Meşruiyet tartışmasının önünü açtı.

İPTAL ÖNCESİ GELİŞMELER

31 Mart gecesi AKP şok yaşadı.

“Kaybedersek çökeriz” dedikleri İstanbul kaybedildi.

Erdoğan balkona tek başına çıktı.

Yanında sadece eşi vardı.

Durumu kabullenmiş gibiydi.

Mesajları olumluydu.

Ama sonra bir şeyler oldu.

PARTİDE TARTIŞMA

Partide “İstanbul’u vermeyelim” sesleri yükseldi.

Belediyeden beslenen tarikatlar, vakıflar, ... harekete geçti.

İstanbul rantından milyarlar vuranlar öne çıktı.

AKP’li bir yöneticinin deyimiyle, “kemiksiz etçiler” etkili oldu.

Seçime itiraz kararı alındı.

YSK’ya baskı başladı.

ALİ DEMİR’E GÖZALTI

Eski ÖSYM Başkanı Ali Demir 8 Nisan’da FETÖ’den gözaltına alındı.

Sırada YÖK Başkanı’nın olduğu söylendi.

Derken yargı kulislerinde hızla bir fısıltı yayıldı.

“Birilerine mesaj verildiği doğru, ama o kişi YÖK Başkanı değil” dendi.

Demir 17 Nisan’da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Seçimlerin iptal edildiği gün adli kontrol da kaldırıldı.

Ali Demir’le İstanbul seçimleri arasındaki bağı bir türlü kuramadım.

“Sır FETÖ soruşturmalarında gizli” dense de anlayamadım.

Reklamdan sonra devam ediyor 

ABD İLE İLİŞKİLER

ABD ile ilişkilerde de gariplikler yaşandı.

Kapalı kapı arkası görüşmeler arttı.

“Özel ekip” devredeydi.

Washington’da uluslararası finans kuruluşlarına “Seçim yenilenmeyecek” sözü verildi.

Verilen söz, fon yöneticilerinin Twitter mesajlarına da yansıdı.

ABD Başkanı Trump’un temmuz ayında Türkiye’ye geleceği duyuruldu.

ABD doğrulamasa da Türkiye’nin açıklamasına sessiz kaldı.

İzin verdi.

HELE 1 MAYIS GEÇSİN

AKP kulislerinde sık sık “1 Mayıs sonrası yeni gelişmeler olabilir” ifadeleri duyuluyordu. “Ne olabilir” diye sorduğumuzda, “Hele 1 Mayıs bir geçsin” diye karşılık veriliyordu.

1 Mayıs geçer geçmez ortalık hareketlendi.

BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMASI

Bahçeli pazar günü “İstanbul seçimleri yenilenmeli” görüşünü tekrarladı.

“Seçime kadar mitilini İstanbul’a sereceğini” belirtti.

MHP’den kaçan oylara sahip çıkacağı mesajı verdi.

APO YİNE SAHNEDE

YSK’nın karar günü bir sürpriz daha yaşandı.

Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla 2 Mayıs’ta görüştürüldüğü ortaya çıktı.

Karardan birkaç saat önce Öcalan’ın avukatları, Öcalan ve diğer tutukluların imzaladığı bildiriyi kamuoyuna açıkladılar.

“Açılım” günlerini hatırlattı.

Haberi duyduğumuzda bürodaki arkadaşlara “Seçim iptal edilecek” demiştim.

Birkaç saat sonra doğrulandı.

KARAR BİLİNİYORDU

Cuma günü AKP üst yönetimiyle teması olan biri ile görüştüm.

“Yanlış yapıyorlar, seçimi iptal ettirecekler” dedi.

İstanbul’da AKP’lilere yakın bir işadamı, “Seçim iptal olacak, ama partide tedirginlik var. ‘Sonuç değişmez kaybederiz’ endişesi hakim” bilgisini verdi.

Cumartesi günü karşılaştığım üst düzey bürokratlar da “Seçim kesinlikle iptal edilecek” görüşündeydi.

Yerli ve yabancı fon yöneticileri bir hafta önce kararsızdı.

Cuma günü “fifti fifti” demeye başlamışlardı.

Pazartesi günü öğle saatlerinde “İbre iptale döndü” bilgisini paylaştılar.

Yani karar toplantı öncesi biliniyordu.

Kim bilir belki de iyi “tahmin” yapmışlardı!

YARIN: Erdoğan’a tuzak mı?


Aydınlık