George Floyd’un, ABD polisinin dizinin dibinde, boğularak katledilmesi; devletin kullanması gereken meşru şiddetin nasıl da istismar edildiğini tüm dünyaya anlattı.
Önce şu gerçeği bilerek düşünmemiz gerekir; anarşik şiddetin denetim altında tutulması amacıyla, halklar tarafında devlete verilen, meşru şiddet yetkisi, devletleri ayakta tutan unsurlardır.
Devletin ideolojik ve uygulamalı aygıtlarıdır. Hukuk ve diğer kurumlar, yani devletin gereğinde düzeni sağlayabilmek için kullandığı kurumlar meşrudur.
Ancak, bu şiddeti kullanan devlet, içeride ekonomik adaleti sağlamak durumundadır. Şiddetin uygulanmasından önce yapılması gerekenler yapılır. En son çare şiddete başvurmaktır. Ordu ve kolluk kuvvetleri iç ve dış güvenliği sağlamak için vardır.
Güvenlik; içeride üretilen üretimin ve onun adil dağılımının güvenliğidir.
Adalet mülkün temelidir; yani ekonomik adaletin olmadığı yerde şiddet iki taraflıdır. Kendi adaletini devlet yolu ile sağlayamayan kitleler, devlet düzeni ile çatışırlar.
İşte böyle durumlarda meşru şiddet ile meşru olmayan şiddet birbirine karışır. Devlet karşı şiddeti bastırmak için daha yüksek şiddet uygular.
Amerika’nın uzun yıllardır, başka devletlerin içindeki, etnik dini ve diğer çelişkileri kullanarak müdahale ettiğini biliyoruz.
Bu müdahaleler yüzünden ulus devletler demokrasi dışı eylemlere zorlanarak, ABD, ulus devletlerin yönetimlerini teslim almıştır. Gerek doların gücünü kullanarak gerekse diğer araçları kullanarak.
Amerikalı ve Batılı çok uluslu şirketlerinin, ulus devlet pazarlarını kontrol edebilmesi için finans kapitalin ulus devlet yönetimlerince uygulanması istenmiştir.
Finans kapital düzeni ekonomik eşitsizliği felaket düzeyine taşıdıkça, iç düzeni tutmak meşru şiddetin ötesinde şiddet gerektirmiştir.
Buna en iyi örnek olarak, Hindistan ve Brezilya’yı gösterebiliriz.
Şimdi, bu ekonomik eşitsizliğin yarattığı kaos’a karşı, ABD’nin kullandığı şiddetin zenci linçine varması işin daha kötüye gideceğini gösteriyor.
Aç kalan insanlar yağmaya mecburdur.
Dünya çapında, çok uluslu ABD şirketlerinin yaptığı yağmanın yanında, zencilerin marketlerden bir gıda maddesi yağmalaması hiçbir şeydir.
Neo liberal ekonominin dünya devletleri içinde ABD ve onun işbirlikçileri adına yarattığı adaletsiz düzen şiddete yönelmişti.
Ekonomik adaletsizlikten doğan tepkilerin, yükselmesi karşısında, eğer devleti yönetenler ekonomik çözümler yerine, ellerinde ki meşru şiddeti artırarak kullanırlarsa, karşı şiddet de aynı şekilde yavaş da olsa yükselir.
Dünya devletlerinin yönetilemez konuma gelmiş olmasının nedeni; kapitalizmin ta kendisidir. Çünkü kapitalizm faşizm olmadan yürütülebilecek bir ekonomik sitem değildir.
Bir tarafta aşırı servet öte yanda aşı yoksulluk, sürdürülebilir bir durum değildir.
Ölçü bozulmuş ve tüm dünyada devlet yönetimlerine karşı eylemler yükselmektedir. Dünyayı bir yerden başka bir yere taşıyacak olan da budur.