IŞIKGÜN AKFIRAT / ŞAFAK ERDEM

Xi Jinping ile Vladimir Putin’in 4 Şubat 2022’deki görüşmesinin ardından açıklanan bilidiride öne çıkan vurguları özetleyerek başlıklar halinde sunuyoruz:

YENİ BİR ULUSLARARASI DÜZEN

“Dünyada gücün yeniden dağıtılmasına yönelik bir eğilim ortaya çıkmıştır ve uluslararası toplum, barışçıl ve kademeli kalkınmayı hedefleyen yeni bir uluslararası düzene artan bir talep göstermektedir.”

“Uluslararası ölçekte azınlığı temsil eden bazı aktörler, uluslararası sorunların ele alınmasında tek taraflı yaklaşımları savunmaya ve güce başvurmaya devam etmektedir. Bu aktörler, uluslararası toplumun muhalefetine rağmen diğer devletlerin içişlerine müdahale ederek onların meşru hak ve çıkarlarını ihlal etmekte; çelişkileri, farklılıkları ve çatışmaları körükleyerek insanlığın gelişmesini ve ilerlemesini engellemektedir.”

“Rusya ve Çin, ciddi uluslararası güvenlik sorunlarından derin bir endişe duymakta ve tüm ulusların kaderlerinin birbirine bağlı olduğuna inanmaktadır. Hiçbir devlet, kendi güvenliğini dünyanın geri kalanının güvenliğinden ayrı olarak ve diğer devletlerin güvenliği pahasına sağlayamaz veya sağlamamalıdır. Uluslararası toplum; evrensel, kapsamlı, bölünmez ve kalıcı güvenliği sağlamak için küresel yönetişime aktif olarak dahil olmalıdır.”

“Rusya ve Çin; temel çıkarlarının, devlet egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik karşılıklı desteği yeniden teyit eder ve dış güçlerin içişlerine müdahalesine karşı çıkar.”

“Rusya tarafı, Çin tarafınca insanlığın ortak zorluklarına yanıt vermek için uluslararası toplumun birliğini ve çabaların yoğunlaştırılmasını temin etmek adına önerilen “insanlık için ortak kader toplumu” inşa etme anlayışının önemini belirtir.”

ABD HEGEMONYACILIĞINA KARŞI ÇOK KUTUPLU DÜNYA

“Rusya ve Çin, NATO'nun daha fazla genişlemesine karşı çıkmakta ve Kuzey Atlantik İttifakı’nı ideolojik soğuk savaş yaklaşımlarından vazgeçmeye, diğer ülkelerin egemenliğine, güvenliğine ve çıkarlarına, uygarlık, kültürel ve tarihi geçmişlerinin çeşitliliğine saygı duymaya ve diğer devletlerin barışçıl gelişimine yönelik adil ve nesnel bir tutum almaya çağırmaktadır.”

“Rusya ve Çin; çok kutupluluğun ilerletilmesi, uluslararası ilişkilerin demokratikleşmesi, daha müreffeh, istikrarlı ve adil bir dünya yaratmak için yeni tip bir uluslararası ilişkiler inşa edilmesi için çalışacaklarını ortaya koyar.”

BÜYÜK AVRASYA ORTAKLIĞI

“Rusya ve Çin, Avrasya kıtasındaki halkların yararına bölgesel birliklerin ve ikili ve çok taraflı entegrasyon süreçlerinin geliştirilmesini teşvik etmek için Kuşak ve Yol Girişimi’ne paralel ve eşgüdümlü olarak Büyük Avrasya Ortaklığını inşa etmeye odaklandıklarını bir kez daha teyit ederler.”

“Rusya ve Çin, Şanghay İşbirliği Örgütü'nü (ŞİÖ) kapsamlı bir şekilde güçlendirmeyi ve evrensel olarak kabul edilen uluslararası hukuk, çok taraflılık, eşit, ortak, bölünmez, kapsamlı ve sürdürülebilir güvenlik ilkelerine dayanan çok merkezli bir dünya düzenini şekillendirmede ŞİÖ’nün rolünü daha da geliştirmeyi amaçlar.”

“Taraflar, ŞİÖ üye devletlerinin güvenliğine yönelik zorluklara ve tehditlere karşı koymak için geliştirilmiş mekanizmalara ilişkin anlaşmaları tutarlı bir şekilde uygulamanın önemi kabul eder ve bu görevin ele alınması bağlamında, ŞİÖ Bölgesel Terörle Mücadele Yapısının (Regional AntiTerrorist Structure) genişletilmiş işlevselliğini savunur.”

“Taraflar, BRICS içindeki derinleştirilmiş stratejik ortaklığı destekler ve üç ana alanda genişletilmiş işbirliğini teşvik eder: Siyaset ve güvenlik, ekonomi ve finans ile insani alışveriş. Özellikle Rusya ve Çin, uluslararası platformlarda BRICS ülkeleri arasındaki artan koordinasyonun yanı sıra halk sağlığı, dijital ekonomi, bilim, inovasyon ve yapay zeka teknolojileri de dahil olmak üzere teknoloji alanlarında etkileşimi teşvik etmeyi amaçlar.”

MİLLÎ EGEMENLİĞE DAYALI GERÇEK DEMOKRASİ

“Rusya ve Çin, demokrasinin sınırlı sayıda devletin ayrıcalığından ziyade evrensel bir insani değer olduğu ve demokrasinin geliştirilmesi ve korunmasının tüm dünya toplumunun ortak bir sorumluluğu olduğu anlayışını paylaşmaktadır.”

“Ülkelere demokrasiyi tesis etmede rehberlik edecek, herkese uyan tek bir şablon yoktur. Bir ulus, toplumsal ve siyasal sistemine, tarihsel geçmişine, geleneklerine ve benzersiz kültürel özelliklerine dayanarak kendi durumuna en uygun demokrasiyi uygulama biçimlerini ve yöntemlerini seçebilir. Devletinin demokratik olup olmadığına karar vermek sadece ülke halkının elindedir.”

“Taraflar, zengin kültürel ve tarihi mirasa sahip dünya güçleri olarak Rusya ve Çin'in, binlerce yıllık kalkınma deneyimine, geniş halk desteğine ve vatandaşların ihtiyaç ve çıkarlarının dikkate alınmasına dayanan uzun süredir devam eden demokrasi geleneklerine sahip olduğunu belirtir.”

“Bazı devletlerin diğer ülkelere kendi ‘demokratik standartlarını’ dayatma, demokratik kriterlere uygunluk düzeyini değerlendirme hakkını tekelleştirme, münhasır bloklar kurmak da dahil olmak üzere ideoloji temelinde ayrım çizgileri çizme girişimleri, demokrasiyi küçümsemekten başka bir şey değildir ve demokrasinin ruhuna ve gerçek değerlerine aykırıdır. Bu tür hegemonya girişimleri, küresel ve bölgesel barış ve istikrar için ciddi tehditler oluşturmakta ve dünya düzeninin istikrarını baltalamaktadır.”

“Rusya ve Çin, demokrasi ve insan hakları savunuculuğunun diğer ülkeler üzerinde baskı oluşturmak için kullanılmaması gerektiğine inanır. Demokrasiyi ve insan haklarını koruma bahanesiyle demokratik değerlerin kötüye kullanılmasına, egemen devletlerin iç işlerine müdahale edilmesine ve dünyadaki her türlü bölünme ve çatışmayı kışkırtma girişimlerine karşı çıkar.”

RENKLİ DEVRİMLERLE VE TERÖRLE MÜCADELE

“Rusya ve Çin, dış güçlerin ortak komşu bölgelerinde güvenlik ve istikrarı baltalama girişimlerine, dış güçlerin herhangi bir bahaneyle egemen ülkelerin iç işlerine müdahalesine ve renkli devrimlere karşı çıkmaktadır. Bu alanlarda iş birliği artırılacaktır.”

“Taraflar; terörle mücadele konularının siyasallaştırılmasına ve çifte standart politikasının araçları olarak kullanılmasına karşı çıkarlar; terörist ve aşırılık yanlısı grupları kullanmanın yanı sıra uluslararası terörizm ve aşırıcılıkla mücadele etmek kisvesi altında jeopolitik amaçlarla diğer devletlerin içişlerine müdahale uygulamasını kınar, (…) terörle mücadele ve ulusötesi suçlarla mücadele alanlarında ortaklaşa işbirliğini teşvik eder.”

YAPTIRIMLARLA VE KÜRESEL EKONOMİK EŞİTSİZLİKLE MÜCADELE

“Rusya ve Çin; Uluslararası sorunların dolaylı olarak ve fikir birliği (konsensus) olmadan ele alınmasına, güç politikalarına, zorbalığa, tek taraflı yaptırımlara ve bir ülkenin yargı yetkisini kendi sınırları dışında uygulamaya kalkmasına karşı çıkar.”

“Taraflar; gelişmiş ülkeleri kalkınma yardımı konusundaki resmi taahhütlerini iyi niyetle yerine getirmeye, gelişmekte olan ülkelere daha fazla kaynak sağlamaya, devletlerin eşitsiz gelişimini ele almaya, devletler içindeki bu tür dengesizlikleri dengelemek için çalışmaya ve küresel ve uluslararası kalkınma iş birliğini ilerletmeye çağırır.”

“Taraflar, uluslararası toplumda bölünmenin değil, birleşmenin; çatışmanın değil işbirliğinin gerekliliğini yineler. Taraflar, uluslararası ilişkilerin, zayıfların güçlülerin eline düştüğü büyük güçler arasındaki bir çatışma durumuna dönmesine karşı çıkar. Taraflar, belirli milletler veya millet blokları tarafından özel olarak hazırlanan kuralların uluslararası hukukla uyumlu, evrensel olarak kabul edilmiş format ve mekanizmaların yerine ikame edilmesine yönelik girişimlere direneceklerini ortaya koyar.”

DİJİTAL EGEMENLİK

“Rusya ve Çin; kuvvet kullanmama, ulusal egemenliğe ve temel insan hak ve özgürlüklerine saygı ve Birleşmiş Milletler Şartı'nda yer alan diğer devletlerin içişlerine karışmama ilkelerinin bilgi alanına uygulanabilir olduğunu vurgulamaktadır. Taraflar, Çin tarafı tarafından önerilen ve prensipte Rus tarafı tarafından desteklenen Veri Güvenliği Küresel Girişiminin ve Çalışma Grubunun, veri güvenliği tehditlerine ve uluslararası bilgi güvenliğine yönelik diğer tehditlere yönelik yanıtları tartışmak ve detaylandırmak için bir temel oluşturduğuna inanır.

“Taraflar, internet yönetişiminin uluslararasılaşmasını destekler, yönetişim için eşit hakları savunur, internetin ulusal kesimlerini düzenleme ve güvenliklerini sağlama konusundaki egemenlik haklarını sınırlama girişimlerinin kabul edilemez olduğuna inanır. (…)

“Taraflar, 2015’te iki ülke hükümeti arasındaki anlaşma temelinde uluslararası bilgi güvenliğinde iş birliğini derinleştirmeyi amaçlar. Bu amaçla, taraflar yakın gelecekte bu alanda Rusya ve Çin arasında bir işbirliği planı kabul etme konusunda anlaşmışlardır.”

Şanghay İşbirliği Örgütü üye ülkeleri toplantısından bir kare.

UZAYIN SİLAHLANDIRILMASINA HAYIR

Rusya ve Çin, uzayın silahlandırılmasına karşı uyardı ve bütün ülkeleri birlikte hareket etmeye davet etti:

“Rusya ve Çin, uzaya silah yerleştiren ilk ülke olmamak için uluslararası bir girişim ve siyasi taahhüt de dahil olmak üzere uygun şeffaflık ve güven artırıcı önlemlerin uzayda bir silahlanma yarışını önleme hedefine katkıda bulunabileceğini vurgular.”

“Taraflar, uzayda askeri üstünlük elde etmeyi ve onu muharebe operasyonları için kullanmayı amaçlayan faaliyetlere karşı koyacaktır.”

‘AUKUS HAMLESİNİ KINIYORUZ’

Rusya ve Çin, AUKUS hamlesinin endişe verici oldığunu ifade etti ve bölgede barışı korumak için ilgili ülkeleri birlikte çalışmaya davet etti:

“Taraflar; Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık arasındaki üçlü güvenlik ortaklığından (AUKUS), özellikle de nükleer enerjili denizaltılar alanında iş birliği başlatma kararlarından ciddi endişe duymaktadır. Rusya ve Çin, bu tür eylemlerin AsyaPasifik bölgesinin güvenlik ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine aykırı olduğuna, bölgede silahlanma yarışı tehlikesini artırdığına ve nükleer silahlanma konusunda ciddi riskler oluşturduğuna inanmaktadır. Taraflar bu tür hamleleri şiddetle kınar ve AUKUS katılımcılarını nükleer silahların ve füzelerin yayılmasını önleme taahhütlerini iyi niyetle yerine getirmeye ve bölgede barışı, istikrarı ve kalkınmayı korumak için birlikte çalışmaya çağırır.”

‘İŞ BİRLİĞİMİZDE HİÇBİR  SINIR VE YASAK YOK’

İki ülkenin tarihe geçecek anlaşmasında, iş birliğinde “yasakların” ve “sınırların” olmadığı vurgusu dikkat çekti:

“İki devlet arasındaki dostluğun sınırı yoktur, ‘yasak’ işbirliği alanları yoktur, ikili stratejik işbirliğinin güçlendirilmesi ne üçüncü ülkelere karşıdır ne de değişen uluslararası koşullardan ve üçüncü ülkelerin koşullarındaki değişikliklerden etkilenir.”

Anlaşmada Rusya, Çin için en hassas konulardan olan Tek Çin ilkesine ve Tayvan’ın Çin’in ayrılmaz parçası olduğu politikasına desteğini ifade etti.

RUSYA TEK ÇİN İLKESİNİN YANINDA

“Rus tarafı, Tek Çin ilkesine desteğini ve Tayvan'ın Çin'in ayrılmaz bir parçası olduğunu teyit etmekte, Tayvan’ın her türlü bağımsızlığına karşı çıkmaktadır.”

SIFIR TOPLAMLI NÜKLEER VE KİMYASAL SİLAHLANMA YARIŞI

Anlaşmada sıfır toplamlı nükleer ve kimyasal silahlanma yarışına son verilmesi çağrısı yer aldı:

“Taraflar, … nükleer silaha sahip tüm devletlerin soğuk savaş zihniyetini ve sıfır toplamlı oyunları terk etmeleri, nükleer silahların rolünü azaltmaları, ulusal güvenlik politikalarında yurt dışında konuşlandırılan nükleer silahları geri çekmeleri, küresel antibalistik füze savunma (ABM) sisteminin sınırsız gelişimini ortadan kaldırmak ve askeri nükleer kabiliyete sahip ülkeler arasında nükleer savaş ve herhangi bir silahlı çatışma riskini azaltmak için etkili adımlar atmaları gerektiğine inanır.”

“Taraflar, kimyasal silahlardan arındırılmış bir dünya hedefine olan bağlılıklarını yeniden teyit eder. (…) Taraflar, kimyasal silahları ortadan kaldırma sürecini henüz tamamlamamış olan Kimyasal Silahların Yasaklanması Sözleşmesi'ne taraf tek devlet olan ABD'nin kimyasal silah stoklarının ortadan kaldırılmasını hızlandırmasında ısrar eder.”

“Taraflar, ABD'nin küresel füze savunması geliştirme ve unsurlarını dünyanın çeşitli bölgelerinde konuşlandırma planlarının ilerlemesiyle ilgili endişelerini dile getirir.”

YEŞİL DÖNÜŞÜM VE İNSAN İLE DOĞANIN UYUMLU GELİŞİMİ

Rusya ve Çin arasındaki anlaşmada iklim değişikliği sorununa dikkat çekildi, ekonomik alanda yeşil dönüşüm sağlanarak insan ile doğanın uyumlu gelişiminin gerekliliği ifade edildi:

“Taraflar, uluslararası toplumu iklim değişikliği gibi kritik alanlarda işbirliğini geliştirmeyi, (…) biyolojik çeşitliliği korumayı, yeşil teknolojilerin kullanımını ve sürdürülebilir kalkınma ve yeşil dönüşümle insanlık ile doğanın uyumlu gelişimini amaçlamaktadır.”

“Taraflar iklim değişikliği ile mücadeleyle ilgili ciddi adımlar atmaktadır ve önemli katkı sağlamaktadır. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin kabulünün 30. yıldönümünü birlikte kutlayarak bu Sözleşmeye ve ortak fakat farklı sorumluluklar ilkesi de dahil olmak üzere Paris Anlaşması'nın amaçlarına, ilkelerine ve hükümlerine olan bağlılıklarını yeniden teyit eder. Taraflar, Paris Anlaşması'nın tam ve etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamak için birlikte çalışır, üstlendikleri yükümlülükleri yerine getirmeye bağlı kalır.”

“Taraflar, … gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere yıllık 100 milyar dolarlık iklim finansmanı sağlamasını bekler.”

Aydınlık Manşet