Sakarya’da uyudu, Karaköy’e geldiğinde ölmüştü.

Polis “şüpheli ölüm” dedi araştırma başlatıldı.

İstanbul’daki konsoloslukta kesilen Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, Suruç’ta trafik kazasında ölen İran’ın Press TV’si muhabiri Lübnan asıllı Amerikalı Serena Shim, İstanbul’da düşerek ölen eski İngiliz İstihbaratçı James Gustaf Edward Le Mesurier’den sonra Vltchek’in ölümü de esrar perdesinin ardında aydınlatılmayı bekliyor.

PEKİ BU ANDRE VLTCHEK KİMDİR?

Solcu olmasının yanında tam bir Avrasyacı idi.

Bizdeki bazı Atlantik erbabının deyişiyle, “Çinci ve Rusçu” idi.

Daha doğrusu ezilen dünyanın tarafındaydı.

1962’de Sovyetler Birliği’nin Leningrad (bugün St. Petersburg) şehrinde doğduktan sonra ailesiyle Amerika’ya göç etmiş bir yazar, belgesel yapımcısı ve gazeteciydi.

Anneannesi St. Petersburglu bir kadındı. Ortadoğu kökenli fakat Çin (veya UygurTatar) asıllı bir Sovyet bürokratı ile evlenmişti.

Dedesi daha sonra hain denilerek idam edilmişti.

Daha da sonra yani ölümünden sonra bu kez kahraman olarak taltif edilmişti.

Vltchek’in babası ise Çek asıllı bir nükleer fizikçi, annesi ise ressamdı.

Andre Vltchek tam bir dünya vatandaşıydı.

ABD, Şili, Peru, Meksika, Samoa, Vietnam ve Endonezya’da yaşadı.

140 ülkeyi gezdi, Asahi Shimbun’dan, Der Spiegel’e kadar onlarca gazete ve dergiye makaleler yazdı.

Peru, Keşmir, Meksika, Bosna, Sri Lanka, Kongo, Hindistan, Güney Afrika, Doğu Timor, Endoneziya, Türkiye, Suriye ve Ortadoğu genelinde savaş ve çatışmaları takip etti.

Endonezya’daki 1965 darbesindeki komünistlerin katlini anlatan belgesel çekti, Şili depremini anlatan bir dokümenter filme aldı. UNESCO adına Kenya’daki AIDS dramını anlatan bir film yaptı.

Somali’de 20 yıldır süren savaşı, Ruanda katliamını belgeselleştirdi.

Son olarak George Floyd’un acımasızca polis tarafından öldürülmesiyle patlak veren Amerika’daki Trump ve karşıtları arasındaki sokak çatışmalarını takip ediyordu.

Kitaplarından birinin adı: “Batı Emperyalizmi’ne Karşı Savaşmak” idi.

Sanırım bu onu anlatan en güzel ifade.

Tüm medya Vltchek’i Amerikalı olarak tanıttı ama aslında o “Anti Amerikan” bir sanatçıydı.

Global Research’te çıkan yazılarından biri, ırkçı saldırılarla sarsılan Amerika’nın nasıl soykırım ve kölelik üzerine yükselen bir ülke olduğunu anlatıyordu.

Bu yazı pek çok bilgisayarda okunamıyor çünkü yasak getirilmiş.

O da muhtemelen Julian Assange, Edward Snowden ve Chelsea Manning gibi CIA’nın hedefindeydi.

Bizdeki AKP’yi eleştiren gazeteciler gibi, ABD’deki gazeteciler de bugün ciddi tehdit altında.

Mesela Wikileaks’ın yöneticisi Assange, İngiltere’de resmen ağır hücre hapis şartları altında öldürülmeye çalışılıyor.

Bakın Vltchek, Assange ile ilgili son röportajında neler söylüyordu:

"Assange'ı destekleyin veya desteklemeyin, Batı, onun direncini kırmak ve hayatını mahvetmek için elinden geleni yapacak" (27.05.2019 Sputnikröportaj: Erkin Öncan)

Andre Vltchek, Assange için Avrupa çapında geniş çaplı bir protestonun hala gerçekleşmemiş olmasına dikkat çekiyor, kamuoyunun emperyalizm tarafından sindirildiğini söylüyordu:

"Corbyn, Livingston ve diğer bazı isimler sert ifadelerle tepki gösterseler de, Assange için büyük çaplı bir protesto henüz düzenlenmedi. Batı kamuoyu sinik ve pasifize edilmiş bir durumda. Yalnızca kendi çıkarları için savaşıyorlar, özgürlük veya bilgiye erişme hakkı için değil. 'İmparatorluk da bunun farkında ve bu duruma uygun olanı yapıyor."

İngiliz kamuoyu başta olmak üzere Avrupa'nın Assange olayındaki tepkisizliğine dikkat çeken Vltchek, Assange'ı kurtarmanın tek yolunun İngiltere veya ABD'de düzenlenecek kitlesel protestolar veya grevler olduğu görüşündeydi.

Yani bu şu demek oluyordu. Artık muhalif sesler kaba güçle susturulabilirdi.

Ve de öyle oluyor.

Vltchek’in son röportajı 12 Eylül’de Ulusal Kanal’a oldu.

Orada Mehmet Kıvanç’a söylediği şu sözler belki de ölümünün ardındaki asıl sebep olabilir:

"Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olmaya ihtiyacı yok... Türkiye oldukça gelişmiş bir ülke ve kendi yolunda ilerliyor. Avrupalı değil. Ve öyle olmamalı. Türkiye kesinlikle Avrupa’dan daha kötü değil. Avrupa bir gösterge. Bu ülke için nasıl baktığınız kesinlikle önemli değil. Türkiye yükselişte ve her şeyi bu günlerde keşfediyor. Türkiye müttefiklerini dikkatli seçmeli. Çin ve Rusya ile müttefik olmak Avrupa’ya kıyasla daha iyi ve bence bu gerçekleşiyor. Yaşadığımız şey bu… Türkiye buraya yaklaşıyor. Ve Avrupa bu ülkeye hiçbir zaman iyi bir şey getirmedi. Türkiye defalarca Avrupa tarafından durduruldu, geriye götürüldü.”

Vltchek’in anti emperyalist mücadelesi sürecek. Kuşkusuz şu devrin koşullarında mecburen de sürecek.

KAYNAKLAR:

https://tr.sputniknews.com/columnists/201905271039172431Wikileaksgibiorganizasyonlarabugunherzamankindendahafazlaihtiyacvar/

https://www.youtube.com/watch?v=K8pHyRydVkk