Etkinlikte Mali’nin Fransız emperyalizmine karşı bağımsızlaşma sürecinde Türkiye, Çin ve Rusya’nın beraber olduğu vurgulandı.
Önemli katılımcıların olduğu toplantıda, Mali’nin Fransa emperyalizmiyle tarihi boyunca süren mücadelesi konuşulurken özellikle son on yılda Libya'nın parçalanmasının ardından Mali üzerinde artan emperyalist ve terörist saldırılarına dikkat çekildi. Malinin son iki yılda bağımsızlık yoluna girmesi ile attığı önemli adımların dışında, Türkiye ve mali tarihinin benzeşen yönleri iki ülkenin emperyalizme ve sömürgeciliğe karsı mücadelede sahip olduğu birikim ve önümüzdeki dönemde Türkiye ile Mali arasındaki iş birliğinin nasıl güçlendirileceği üzerinde duruldu.
‘EMPERYALİZM DESTEKLİ TERÖR GRUPLARI’
Mali Yeniden Yapılandırılma Bakanı Maïga Fransız sömürgeciliğinin yüz yıllardır Mali’ye köleliği, sömürüyü ve esareti dayattığını dile getirdi. Özellikle Libya'nın parçalandığı 2012 yılından itibaren Fransa’nın Libya’da savaşmış ayrılıkçı terörist grupları Mali’ye karşı kullandığını, 20 bin yabancı yabancı askeri Mali sınırlarına soktuğunu ve ülkenin topraklarının üçte ikisinin Mali hükümetinin kontrolünden çıktığını belirtti. Bakan, Fransa denetimindeki hükümetin bu saldırılara yanıt vermediğini ve Mali’nin neredeyse bir hükümetten yoksun kaldığını ve ayrılıkçı terör gruplarının ülkeyi bölünme noktasına getirdiğini ortaya koydu.
HALK VE ORDUNUN BİRLİKTELİĞİ
Maïga, Mali halkının 2020 yılında saldırılara karşı ayağa kalktığını ve bağımsız bir hükümet kurulması yönünde iradenin oluştuğunu söyledi. 2020 yılında halk ve ordunun birlikte hareket etmesiyle ülkenin toprak bütünlüğünü sağlayacak ve ekonomik gelişmeyi temin edecek bir hükümetin kurulduğunu açıkladı. Bakan, yeni hükümetin artık terörist gruplara karsı çaresiz olmadığını, Mali’de güvenliği tesis etmeye başladıklarını belirtti.
İbrahim İkassa Maïga
‘RUSYA VE ÇİN FRANSA’DAN FARKLI’
Hükümetin bağımsızlık yolunda attığı adımlarda en büyük desteği Rusya ve Çin’den aldığını belirten Maïga, Fransa’nın, Mali’nin egemenliğini hiçe sayan siyasetleriyle Rusya ile Çin’in karşılıklı saygı ve egemenlik çerçevesinde yürüttüğü siyaset arasında çok büyük fark olduğunun altını çizdi. Örneğin Fransa’nın Mali’ye birçok alanda yaptırım uyguladığını, buna karşın Rusya ve Çin’in Mali’nin endüstri, altyapı, eğitim ve askeri alanda gelişmesi için ciddi desteklerde bulunduğunu vurguladı. Maïga, Fransa’nın askeri destek verdiği dönemde, Mali ordusunun kendi hava sahasını kullanmasını ve ülke içerisinde hareket etmesini dahi, Fransız otoritelerinden izin almaya tabi olduğunu söyledi. Bakan, Rusya’nın son dönemde verdiği askeri destekte ise böyle bir durumun olmadığını belirtti. Bakan, Rusya ve Çin’in Birleşmiş Milletler’de Mali hükümetine uygulanmak istenen yaptırımlara karşı verdiği desteği unutmayacaklarını söyledi.
‘BÜYÜK ATATÜRK HEPİMİZE ÖRNEK’
İki ülkenin tarihi benzerliklerine dikkat çeken Maïga, Türklerin Asya’dan Avrupa’ya kadar geniş coğrafyaları fethetmiş olan bir imparatorluk geçmişine sahip olduğunu, Malinin de uzun dönemler boyunca Mali İmparatorluğu olarak var olduğunu ve bu birikimlerin emperyalizme karsı mücadelede çok önemli dayanak noktaları olduğunu belirtti. İki ülkenin de uzun yıllar Batı emperyalizmine ve sömürgeciliğine maruz kaldığını belirten Maïga, Türkiye’nin son dönemde bu bağımlılıktan kurtulduğunu ve eski büyük günlerine döndüğünü vurguladı. Maïga, Aynı zamanda Mali’nin de 2020 ile birlikte sömürgecilikten kurtulduğunu belirtti. Atatürk’ün önemine dikkat çeken Maïga, bütün dünyadaki bağımsızlıkçılar için Atatürk’ün büyük bir önder olduğunu ifade etti.
Aynı zamanda Türkiye’nin emperyalizmle mücadele ettiğini vurgulayan Maïga, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a selam ve saygılarımı sunmak isterim. Türkiye bu nedenle saldırı altında ve bu durumun farkındayız. Türkiye’yle kader birliğimiz var ve her anlamda iş birliği yapmak istiyoruz.”
Semih Koray
‘SORUNLARIN KAYNAĞI FRANSA'NIN YENİ SÖMÜRGECİLİĞİDİR’
ECOWAS yaptırımlarının, Mali'nin egemenlik politikasının ve Fransız himayesinin reddinin intikamını alma girişimi olduğunu söyleyen Vatan Partisi Genel Başka Yardımcısı Semih Koray, konferansta yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Bugün Mali'nin karşı karşıya olduğu sorunların kaynağı, diğer birçok komşu Afrika ülkesinde olduğu gibi, Fransa'nın Atlantik Sistemi tarafından desteklenen yeni sömürgeciliğidir; bu, ekonomik, siyasi ve askeri tehdit ve baskılara ek olarak, ülkeyi istikrarsızlaştıran ayrılıkçı ve aşırıcı terörü de kullanır.”
Semih Koray’a göre, silahlı tehditler silahlı kuvvetler tarafından aşılabilir; halkı harekete geçirerek emperyalist baskı ve tehditler alt edilebilir. Koray “Bu nedenle vatansever ordu 18 Ağustos 2020'de Fransa yanlısı Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita'yı devirdi.” ifadelerini kullandı.
“Mali'de ordu ve halk arasında bir ittifak var ve Fransa'nın seçim talep etme hakkı yok.” diyen Koray Fransa’nın dayatmalarına karşı Mali’nin boyun eğmediğini ve güvenliği sağlayarak beş yıl içerisinde seçimlerin yapılacağını belirttiğini söyledi.
‘EZİLEN VE GELİŞEN DÜNYA MALİ İLE BİRLİKTE’
Koray, Vatan Partisi olarak Mali'nin yanında olduklarını ve yaptırımlara şiddetle karşı çıktıklarını belirterek, "Bugün yaptırımlar, emperyalist sistem tarafından gelişmekte olan ülkelerin içişlerine müdahale etmek için hegemonik bir araç olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.” ifadelerini kullandı. Koray, yaptırım uygulanan, Rusya, Çin, İran ve Türkiye dahil 42 ülkenin Mali ile aynı cephede olduğunu belirtti. Koray, Mali’nin başarısı yalnızca Mali’nin değil, Afrika’nın emperyalizme karşı başarısı olacaktır ve uluslararası etkiler doğuracaktır. Vatan Partisi olarak sonuna kadar Mali’nin yanındayız.” dedi. Etkinliğin sonunda ilişkilerin geliştirilmesi için kanaat birliğine varıldı.