UWI’den Libya ve Doğu Akdeniz Semineri: Ülke içi ve bölgesel diyalog vurguları
73 izlenme 28 Ocak 2022
United
World International, 28 Aralık'ta “Libya'da seçimlerin
ertelenmesi ve Doğu Akdeniz'de barış arayışı” başlıklı
çevrimiçi bir seminer düzenledi.
Seminerde
Libya ve Türkiye'den ikişer konuşmacı ağırlandı. Libya'dan,
eski Planlama Bakanı ve şu an stratejik planlama danışmanı olan
Dr. Issa Tuwegiar ile ve eski Sanayi Bakanı mevcut Libya Kalkınma
ve Girişimcilik Vakfı Başkanı Dr. Mahmud Ahmed Alftise seminerde
konuştu.
Türk
tarafında ise 19931995 yılları arasında Trablus'ta görev yapmış
emekli büyükelçi Uluç Özülker ve Türk Deniz Kuvvetleri eski
Kurmay Başkanı ve halen Türk Denizcilik ve Küresel Stratejiler
Merkezi Başkanlığını yürüten emekli Tümamiral Dr. Cihat Yaycı
birer sunum yaptı.
Web
seminerine çok sayıda uluslararası gazeteci katıldı oturum canlı
olarak YouTube platformu üzerinden yayınlandı. Yayın kaydı
buradan izlenebilir:
https://www.youtube.com/watch?v=zSZoIM19wfE&t=6779s
![](blob:https://web.whatsapp.com/2cdca18fbb2d40e7bb9839e99cac0be0)
![](blob:https://web.whatsapp.com/2cdca18fbb2d40e7bb9839e99cac0be0)
DR.
ISSA: “TÜRKİYE İLE UZUN VADELİ STRATEJİK İTTİFAK ARIYORUZ”
Dr.
İssa seminerin ilk sunumunu gerçekleştirdi. İssa, “ABD dahil
birçok ülke, Hafter'i Trablus'a gelmesi için destekleme hatasına
düştü. Ancak Türkiye'nin yardımıyla ve diktatörlüğe asla
geri dönmeyeceğimize dair kararlı duruşumuzla Hafter'i durdurduk,
mağlup ettik ve geri püskürttük” dedi. Mevcut seçimlere atıfta
bulunarak devam eden İssa, şunları söyledi:
“Ama
ülke Doğu ve Batı olarak ikiye bölünmüş olarak kaldı. Ve
Haftar ile nasıl bir anlaşma yaparsanız yapın, o bu anlaşmaları
ihlal ediyor, çünkü Libya'yı bir diktatör olarak yönetmekte
ısrarcı.
Hafter’in
seçimlerde adaylığı da sadece bir örtbas harekatıydı. Ona
kalsaydı bu seçimler, diktatörlüğünü kurmadan önceki son
seçimler olacaktı. Peki seçimlere giderken ne oldu? Parlamento,
Haftar'ın zaferi için özel olarak hazırlanmış, hatalı yasalar
çıkardı. Hafter’in amacı, seçimleri tahrif etmek ve ardından
bir diktatör olarak iktidara yerleşmekti.
Ancak
Seyfülislam Kaddafi ve Abdul Hamid Dbeibeh gibi farklı adayların
ortaya çıkması onu şaşırttı. Böylece seçimleri
kazanamayacağını anladı ve ertelemek için harekete geçti.
“MÜCADELE
DEMOKRASİ İLE DİKTATÖRLÜK ARASINDADIR”
Seçimlerin
ertelenmesinin başka nedenleri de var. Bunlardan biri, parlamentonun
seçimleri kendisi için istememesi; onar sadece cumhurbaşkanlığı
seçiminin düzenlenmesini istiyorlar. Sonuçta bugün oldukça
kaotik bir duruma düştük Şimdi yeni bir seçim tarihini
konuşuluyor, ama o tarihte de seçimler düzenlenmeyecek, çünkü
ertelemeye neden olan unsurlar hala ortada."
Libya'daki
ana mücadele demokrasi ve diktatörlük arasında geçtiğini öne
süren Dr. İssa, şunları söyledi:
“Libya'daki
mücadele diktatörlük ve demokrasi arasındadır. Biz de Türkiye
gibi bir ülke kurmak istiyoruz, Türkiye gibi bir kalkınma
gerçekleştirmek istiyoruz ve Türk demokrasisinden ders almak
istiyoruz. Türkiye aslında Libya'yı istikrara kavuşturmamıza
yardım edebilecek tek ülke, bu nedenle Türkiye ile Libya arasında
uzun vadeli bir stratejik ilişki kurmak istiyoruz."
ÖZÜLKER:
LİBYALILAR ARASINDA DİYALOG GEREKİYOR
Trablus'ta
da görev yapan emekli Türk büyükelçisi Özülker, Libya'daki
sorunu üç maddede özetledi: “Birincisi, dönemin Fransız
Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy 2011 yılında Libya ihtilafının
ortaya çıkmasında önemli rol oynadı ve Fransa, Hafter'i
destekleyerek bugün de yanlış tarafı seçiyor. İkincisi Hafter,
CIA tarafından eğitilmiş ve hazırlanmış bir kişidir, ABD
istihbaratının bir üyesidir. Amerikalıların ambargosunun Libya
üzerinde yıkıcı bir etkisi oldu. ABD'nin Büyük Ortadoğu
Projesi'nin bir parçası olan Arap Baharı, hızla Arap Kışına
dönüştü. Üçüncüsü, Birleşmiş Milletler Libya ihtilafını
çözmeyi başaramadı ve çözüm bulunmasına hiç yardımcı
olmuyor.”
İhtilafın
çözümünün ancak Libya'nın içinden çıkabileceğini vurgulayan
Özülker, "Masaya oturup diyalog yürütmekten başka çare
yok. Sorunları ancak iç uzlaşı çözebilir” dedi.
TürkRus
işbirliğinin önemine de dikkat çeken emekli büyükelçi, iki
ülkenin Suriye'nin İdlib vilayetinde de ortak hareket
edilebileceğini öne sürdü. Özülker ayrıca Astana Süreci'nin
başarısını ve Güney Kafkasya'daki son işbirliğini vurguladı.
TÜRKİYE'NİN
RUSYA İLE DİYALOĞU SORUNLARIN ÇÖZÜLMESİNE DAHA YARDIMCI OLACAK
Libyalı
konuşmacılar, Wagner'in faaliyetleri nedeniyle Rusya'yı
eleştirirken, Özülker, Ankara ile Moskova arasındaki diplomasinin
Wagner'in Trablus'a yönelik faaliyetlerini tamamen durdurmasına yol
açtığını belirtti.
Özülker,
“Rusya ile yürüttüğümüz diyalog, bölge sorunlarının
çözümünde daha da ilerlememize yardımcı olacaktır” dedi.
Emekli
Büyükelçi Karadeniz ve Akdeniz'in kaderinin ortak olduğunu, kıyı
ülkelerinin barış ve istikrarı korumak ve dış müdahalelerden
kaçınmak için birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti.
Özülker,
Türkiye'nin Mısır'a yönelik politikasında geçmişte bazı
hatalar yaptığını, ancak Ankara'nın son dönemde bu yanlışları
düzeltme yoluna girdiğini de sözlerine ekledi.
DR.
YAYCI: “TÜRKİYEMISIR ANLAŞMASI LİBYA'YA REFAH SAĞLAYACAKTIR”
Türk
Deniz Kuvvetleri eski Kurmay Başkanı, emekli Tümamiral Dr. Cihat
Yaycı, Türkiye’nin Libya'nın askeri ve siyaset tarihindeki
etkisini anlattı ve Mustafa Kemal Atatürk örneğini verdi. Özülker
ile Birleşmiş Milletler'in çatışmadaki olumsuz rolü konusunda
hemfikir olduğunu beyan eden Yaycı, seçimlerin bu koşullarda
doğru sonuçlar vermeyeceğini vurguladı.
Yaycı
olarak tüm katılımcılar seçimlerde çok fazla aday olduğu
konusunda hemfikirdi. Yaycı, seçim tarihi konusunda Dr. Issa ile de
aynı fikirde: “Libya'da seçim tarihini Libyalılar belirlemedi.
Ülkeye yeni bir diktatörün seçilmesini isteyenler Batılılar'dı”
dedi.
Geçtiğimiz
günlerde “kişisel bir girişim ve davet” üzerine Mısır'ı
ziyaret eden ve düşünce kuruluşlarının temsilcileriyle bir
araya gelen Dr. Yaycı, Türkiye ile Mısır'ın dostluktan çok daha
öte bir ilişkiye sahip olduğunu vurguladı, iki ülkenin ve
halkların ortak köklerini tarihi örneklerle açıkladı.
Dr.
Yaycı, TürkiyeMısır arasında yapılacak bir Münhasır Ekonomik
Bölge sınırlandırılması anlaşmasının Kahire’ye 22 bin km2
kazandıracağını açıkladı. Dr. Yaycı, böyle bir anlaşmanın
sağlanması halinde, sadece ABD ve Avrupa Birliği adına hareket
eden Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın kaybedeceğini söyledi. Dr.
Yaycı’nın TürkiyeMısır anlaşmasının Libya'ya refah
getireceğini vurgulaması dikkat çekti.
Dr.
Yaycı, son Mısır ziyareti ve oradaki görüşmeleri hakkında,
“Mısır'ın Türkiye ile anlaşma halinde 22 bin km2
kazanacağını
muhataplarıma anlattığımda çok şaşırdılar” dedi.
Dr.
Yaycı, deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin
TürkLibya Mutabakat Anlaşması'nın hiçbir şekilde yayılmacı
ya da NeoOsmanlı olmadığını da vurguladı.
Dr.
Yaycı, Ankara ile Libya'nın doğusundaki siyasi güçler arasındaki
son temasları da destekledi, Bingazi'deki Türk büyükelçiliğini
yeniden açarak, direkt uçuşlar başlatarak ve vize hizmetleri
sunmaya başlayarak bu süreci daha da ilerletmeyi önerdi.
DR.
MAHMUD: “24 ARALIK SEÇİM TARİHİ LİBYALAR TARAFINDAN DEĞİL,
DİKTATÖR SEÇTİRMEK İSTEN SÜPER GÜÇLERCE SEÇİLDİ”
Seminerde
son sunumu ise Libya eski Sanayi Bakanı Dr. Mahmud gerçekleştirdi.
Mahmud şunları söyledi:
“24
Aralık seçim tarihini Libyalılar belirlemedi, bu kararı başkaları
verdi. ABD ve Fransa gibi bazı süper güçler, Libya'yı
umursamadıkları için, 24 Aralık’tan itibaren Libya'da yeni bir
diktatör görmek istediler. Onların Libya’da önemsedikleri üç
şey var: terörizm, yasal göç ve enerji ile jeopolitik konum.
Libya'da demokrasiyi ise hiç düşünmüyorlar.
2011'de
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Muammer Kaddafi'ye karşı
kişisel bir husumet yürüttü ve yanlış siyasetler izledi. Bugün
de Fransa Hafter'e destek vererek ve sorun yaratarak hala hatalar
yapıyor.
Bizim
tarafımızda yer alan tek güç Türkiye oldu. Bu yüzden Türkiye
ile uzun süreli ilişkiler için bir plan oluşturmaya çalışıyoruz.”
DOĞU
LİBYA HEYETİ’NİN ANKARA ZİYARETİ “OLUMLU”
Dr.
Mahmud, Doğu Libyalı bir heyetin Ankara'ya yaptığı son ziyaret
hakkında şunları söyledi:
“Doğu
Temsilciler Meclisi'nden bir heyetin Türkiye'ye yaptığı son
ziyaret olumludur. Ancak ziyaretin satır aralarını okumamız
gerekiyor, zira Doğu tarafı hala Mısır ve BAE gibi dış güçler
tarafından kontrol ediliyor.
Gerçi
Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler de iyiye gidiyor, bu bizi
mutlu ediyor çünkü Türkiye ve Mısır dost olursa bu Libyalılar
için de iyi olur. Ancak dikkatli olmalıyız, çünkü Hafter hala
güç peşinde. Herkes onun bir CIA ajanı olduğunu biliyor.
Suriye
ve Libya savaşında Rusya ve Türkiye'nin, müttefik
diyemeyeceğimiz, ama sesi diğer milletler tarafından dinlenen çok
önemli iki ülke olduğunu gördük. Çünkü Sayın Erdoğan ile
Sayın Putin arasındaki siyaset birçok alanda başarılı oldu.”