Amerikan şirketi UBER için Türkiye'de lobi yapma karşılığında 1 milyon dolarlık serveti cebe indiren eski büyükelçi Namık Tan, bu kez başka bir Amerikan ürünü konusunda devrede.
S400 hava savunma sistemi satın alınmasını eleştiren Tan, Türkiye'nin F35 projesinden çıkarılmasını da "Son 100 yılda cumhuriyete verilmiş en ağır zararların başında geliyor" şeklinde yorumladı.
Sosyal medya hesabında F35 konusuna ilişkin bir dizi paylaşımda bulunan eski Washington Büyükelçisi Namık Tan, Türkiye ile ABD arasındaki krizleri sadece S400 alımına bağladı.
Ne FETÖ'den ne 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden ne Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın silahlandırılmasından ne de Suriye'de PKK/YPG'ye devlet kurma projesinden bahsetmeyen Namık Tan, Ankara ile Washington arasındaki bir dizi darboğaza S400 krizinin yol açtığını savundu.
Lockheed Martin şirketince üretilen bu uçakların PR'ını yapmak için yanlış bir zaman seçen Tan, daha birkaç gün önce Güney Koreli yetkililerin 'şifre' haykırışına ilişkin haberleri de görmezden geldi.
F35 savaş uçaklarını kullanan Güney Koreli pilotların uçağı havalandırmak için her sabah ABD'den gelecek şifreyi bekledikleri, şifre gelmeden uçağın çalışmadığı, ilk şifreyle uçağın çalışmasının ardından F35'in 'savaş pozisyonu' alması için ikinci bir şifre gerektiği ve bu durumdan ötürü pilotların isyan noktasına geldiği bilgileri birkaç gün önce pek çok medya organında yayınlanmıştı.
Türkiye'nin Amerikan Patriot hava savunma sistemlerini satın almak istediği ancak bu sistemlerin Washington tarafından Ankara'ya verilmediği gerçeğini de özenle saklayan eski büyükelçi Tan, proje ortağı olmasına rağmen Türkiye'nin F35 üretiminden dışlanmasında ABD'yi değil, kendi ülkesini suçladı.
CUMHURİYETE YÖNELİK EN AĞIR ZARARMIŞ
TUSAŞ'ta Milli Muharip Uçağın üretilmekte olduğunu unutan ve "F35 projesinin uzun vadede Türkiye'ye sağlayacağı esas katma değer, teknoloji transferi ve hightech beşinci nesil tayyare inşa yeteneği kazandırmasıydı" diyen Namık Tan şunları yazdı:
"S400 diye, hangi ticari menfaatler karşılığında tedarik edildiği meşkûk ve TSK'ya sağlayacağı taktik katma değer gayet tartışmalı bir tedarik uğruna F35'den dışlanmak, kanımca son 100 yılda bu Cumhuriyet’e verilmiş en ağır zararların başında gelir.
Tabii, S400’ler uğruna F35 projesinden dışlanmamızın en önemli sonuçlarından biri de, ABD'yle ikili ilişkilerimizde ve bu çerçevede, daha geniş dış ilişkiler yumağında karşılaşmaya devam ettiğimiz gereksiz darboğazlardır."