Türkiye'ye 'işgalci' diyenlere az bile! Flaş iddia: Mustafa Akıncı'nın ülkeye girişi yasaklandı!

Türkiye’yi Kıbrıs'ta işgalci olarak nitelendiren ve Rum ağzıyla konuşarak hedef alan Kuzey Kıbrıslı 42 yazar, gazeteci ve siyasetçiye ülkeye giriş yasağı getirildiği iddia edildi. Aralarında eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da bulunduğu listede adı geçenlerin “Türkiye’nin milli güvenliğine tehdit oluşturduğu" gerekçesiyle beş yıla varan zaman dilimi çerçevesinde ülkeye girişlerinin kabul edilmeyeceği belirtildi.

Kıbrıs'ta yayın yapan Avrupa Gazetesi ise, "Onlar buna 'Kara Liste' diyorlar, biz ise ‘Ak Liste’ diyoruz" başlığı ile konuyu manşetlerine taşıdı. Sınır kapıları ve havaalanlarında G82 koduyla listelenen "Yasaklı Rumcu Kıbrıslılar" hakkındaki kararın geçen yıl eylül ayında oluşturulduğu öne sürüldü.

İşte Türkiye karşıtı o liste

Listenin devamının olduğu, yarın ikinci kısmının yayınlanacağı belirtilirken ilk paylaşılan listede şu isimler yer aldı: Mustafa Akıncı, Şener Levent, Tacan Reynar, Şener Elcil, Faize Özdemirciler, Oz Karahan, Ali Osman, Yusuf Alkım, Salih Olgun, Mehmet Levent, Murat Kanatlı, Canan Sümer, Yaşar Ersoy, Selma Eylem, Mahmut Anayasa, Ali Bizden, Ahmet An, Ali Kişmir, Özay H.Kurtdere, Ümit İnatçı, Cenk Gürçağ, Mine Atlı, Halil Karapaşaoğlu, Sezan Artun, Nilgün Orhon, Ayhan Korel, Aziz Şah, Barış Burcu, Serhat İncirli, Senih Çavuşoğlu, Sami Özuslu, Abdullah Korkmazhan, İlke Davulcu, Bülent Tümen, Zeki Beşiktepeli, Ahmet Ustaoğlu, Sadi Kazafanalı, Kubilay Özkıraç, Niyazi Perk, Lila Hayri, Serdinç Maypa, Mustafa Bullir.

Bir de utanmadan Türkiye'ye mi gireceksiniz!

Öte yandan Akıncı ve avaneleri için getirilen yasağa tepki gösteren Avrupa gazetesi, "bir de utanmadan Türkiye'ye mi girecekler" dedirtti.

TSK'ya "katil" iftirası

Kıbrıs Barış Harekatı ile Barış Pınarı Harekatı'nı hedef alan Akıncı, Kıbrıslı Türkleri soykırımdan kurtaran TSK'yı "kan döktü" diyerek "katil" iftirasında bulunmuş ve operasyonları diline dolayarak terör örgütü YPG/PKK ile anlaşılması çağrısında bulunmuştu. Mustafa Akıncı, Türkiye’nin 2019 yılında Kuzey Suriye’ye yönelik düzenlediği ‘Barış Pınarı Harekâtı’ isimli askeri operasyona ilişkin “1974'te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır. Bu nedenle bir an önce dialog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir” demişti.

Türkiye'nin garantörlüğünün kaldırılmasını istedi

Türkiye düşmanlığını her fırsatta dile getiren eski cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, yaptığı bir konuşmada Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılmasını istemişti.

Türkiye’nin garantörlüğü yerine İngiltere ve Yunanistan’ın da dahil olduğu ortak bir gücün Kıbrıs’ta konuşlanmasını teklif eden Mustafa Akıncı'nın bu teklifine Güney Kıbrıs Rum Kesimi sıcak bakmıştı.

"Topraklarımızdan bir kısmını Rumlara geri vermeliyiz" demişti

KKTC topraklarını Rumlara peşkeş çekmeye çalışan Akıncı'nın verdiği bir röportajda "Kıbrıs'ta çözüm topraklarımızdan bir kısmını Rumlara geri vermeliyiz" ifadesinde bulunmuş ve kanla alınan toprakları vermeyi teklif etmesi büyük tepki çekmişti.

"Türkiye'ye bağlanma ihtimali korkunç"

Akıncı, İngiliz The Guardian verdiği mülakatta ise Kıbrıslı Türklerin laik, demokratik ve çoğulcu kimliğini korumak istediklerini belirterek Türkiye’ye bağlanma ihtimalini ‘korkunç’ olarak nitelendirmişti.

Akıncı, Suriye'deki Fransız mandasına bağlı Hatay Cumhuriyeti'nin 1939'da referandumla Türkiye'ye bağlanmasını kabul eden Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen'e atıfta bulunarak, "İkinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım." ifadesini kullanmıştı.

Yarım asırlık bölünmüşlükten sonra tek işler çözümün federal bir çatı altında yeniden birleşme olduğunu anlatan Akıncı, bu başarılamazsa, Kuzey Kıbrıs'ın daha fazla bağımlı hale geleceği "Ankara tarafından yutulabileceğini" ve "de facto Türkiye iline dönüşebileceğini" söylemişti.

Türkiye'ye karşı Güney Kıbrıs'ın desteğine ihtiyacı olduğunu savunmuştu

Akıncı, KKTC'nin, Türkiye'ye ekonomik bağımlılığını azaltması için daha fazla şey yapması gerektiğini, bunun için de Güney Kıbrıs'ın desteğine ihtiyacı olduğunu savunmuştu.