ABD’nin kesin olarak içerisinde yer aldığı ve/veya destekledikleri olmak üzere son 60 yılda TürkiyeABD arasındaki krizlere ilişkin bir kısmı unutturulan, bir kısmı ise hiç konuşulmayan tüm krizlere ait düşüncelerimi genişletilmiş şekliyle yazmış, sosyal medyada paylaşmış ve tartışmaya açmıştım.

Geniş ilgi gören bu paylaşımım sonrası yeniden düzenlediğim şimdilik toplam 27 adet ile sınırladığım krizlere ilişkin görüşlerimi ve görselini, S400 almayıp F35 alırsak ABD ile tüm problemlerin çözülebileceğini inanan ve Türkiye’nin bölünmesini “ver kurtul” zihniyeti ile savunanlara cevap olarak kabul edebilirsiniz.

Son 60 Yılda TürkiyeABD Arasındaki Krizler (Güncelleme:01 Mayıs 2020/Toplam: 27 Adet):

–  1960 İncirlik Kalkışlı U2 Casus Uçağı Krizi.

–  1962 Jüpiter Füzeleri Krizi.

–  1964 ABD Başkanı Lyndon B. Johnson’ın Mektubu Krizi.

–  1974 Haşhaş Ekimi Krizi.

–  1974 Kıbrıs Barış Harekatı Krizi.

–  1975 ABD Silah Ambargosu Krizi.

–  1975 Türkiye’nin 21 Üs/Tesisi ABD Kullanımına Kapatması Krizi.

–  1975 ABD’nin Ermeni ASALA Terör Örgütüne Desteği Krizi.

–  1984 ABD’nin PKK Terör Örgütüne Desteği Krizi.

–  1991 Birinci Körfez Harbi ve Çekiç Güç Krizi.

–  1992 TCG Muavenet Muhribinin ABD Unsurları tarafından Vurulması Krizi.

–  2003 Irak Tezkeresi’nin Reddi Krizi.

–  2003 İkinci Körfez Harbi ve Irak’ın İşgali, Irak’ın Kuzeyi ile PKK Desteği Krizi.

–  2003 Süleymaniye Olayı Çuval Krizi.

–  2011 Suriye İç Savaşı ve PKK/KCK, PYD/YPG Desteği Krizi.

–  2013 Çin FD2000 Hava Savunma Sistemi Tedariki Krizi.

–  2016 15 Temmuz Darbe Girişimi ve FETÖ/PDY Desteği Krizi.

–  2016 Pastör Andrew Craig Brunson’ın Tutuklanması Krizi.

–  2017 ABD Büyükelçilik/Konsolosluk Çalışanlarının Tutuklanması Krizi.

–  2017 Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın Tutuklanması Krizi.

–  2017 Türk Vatandaşlarına Uygulanan Vize Krizi.

–  2017 Rus S400 Hava Savunma Sistemi Tedariki Krizi.

–  2019 ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan’ın Mektubu Krizi.

–  2019 ABD Başkanı Donald John Trump’ın Mektubu Krizi.

– 2019 ABD Senatosu’nun, 1915 Ermeni Olaylarını “Soykırım” Olarak Tanıyan Karar Tasarısının Kabulü Krizi.

–  2019 ABD Senatosu’nun; Türk Akımı, S400, F35’ler Dahil Türkiye’ye Yaptırımları İçeren     2020 Savunma Bütçesinin Kabulü Krizi.

–  2019 ABD Başkanı Donald John Trump’ın Türkiye’ye Yaptırımları da İçeren 2020 Savunma  Bütçesini İmzalaması Krizi.

Son 60 Yılda TürkiyeABD Arasındaki Krizler (Güncelleme:01 Mayıs 2020/Toplam: 27 Adet):

Türkiye, Irak ve Suriye’de açıkça görüldüğü gibi terör örgütü PKK/KCK ile onun türevi PYD/YPG’ye “Benim kara ordum” diyen NATO’yu örtülü olarak kullanan ABD, tırlar ve uçaklar dolusu silah ve malzeme desteği verirken “ortaklarına” KOVİD19 (COVID19) nedeniyle ihtiyaç duyulan sağlık malzemelerini de göndermiştir.

15 Temmuz 2016 darbe girişiminin bir numarası FETÖ/PDY lideri 21 Mart 1999 tarihinden itibaren ABD’de yaşamaktadır. Bir çok FETÖ/PDY üyesi özellikle ABD ve NATO üyesi ülkelerden sığınma ve siyasi destek almış, almaya da devam etmektedir.

TÜRKİYE S400 RUS FÜZELERİ İÇİN NEDEN ISRARCI OLDU?

ABD ve bazı Batı Ülkeleri, PKK/KCK, PYD/YPG ve FETÖ/PDY ile mücadelede Türkiye’ye karşı iki yüzlü bir politika uygulamakta ve terör örgütlerini destekleyerek ülke güvenliğimizi yıllardır tehdit etmektedir. Türkiye, ABD’nin çeşitli bahanelerle yüksek teknoloji ürünü silahları hatta son yıllarda daha düşük kapasiteli silahları bile satmaktan vazgeçmesi üzerine farklı kaynaklara ve işbirliği yapacağı ülkelere yönelmiştir. Türkiye elbette PKK/KCK ve PYD/YPG’ye kara gücüm diyen, 21 Mart 1999’dan beri FETÖ elebaşına ev sahipliği yapan, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olan ülke ve ülkelere karşı bazı yaptırımlar uygulayacaktır. Bunlardan birisi de siyasi karar gerektiren Rusya’dan S400 alımı örnek olarak gösterilebilir.

TÜRKİYE NATO’YU KENDİSİNE TEHLİKE OLARAK MI GÖRÜYOR?

Soğuk savaş sürecinin sona ermesinden sonra NATO üyesi başta ABD ve bazı Batı Ülkeleri olmak üzere bölgesel politikalarında Türkiye’nin ulusal bütünlüğüne karşı eylemler içerisindedirler. Yıllardır bazı NATO üyelerinin; PKK/KCK, PYD/YPG terör örgütüne olan destekleri, Irak ve Suriye’de uyguladıkları politikalar, FETÖ/PDY’na destekleri, 15 Temmuz’un arkasında durmaları, Suriye’de ağırlığı PKK/KCK, PYD/YPG’den oluşan 60100 bin kişilik bir gücü muhafaza etmeye yönelik  çalışmaları açık bir şekilde Türkiye’yi hedef almaktadır. Bu özünde ABD/NATO’nun Türkiye’ye karşı düşmanca tutumundan başka bir şey değildir. Elbette Türkiye ABD/NATO’nun kendisine tehdit teşkil ettiğini sorgulayacaktır. En önemli gösterge ABD/NATO ve Batı, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne karşıdır. Artık ittifaklık ilişkilerinin bu yalın gerçekler karşısında sorgulanması ve ona göre tedbir alınması gereklidir.

S400’LER NATO İÇİN TEHLİKE MİDİR?

S400’ler bir hava savunma sistemi olup, saldırı silahı değildir. Çok açık bir şekilde “Ülkemize, Anavatanımıza” tehdit teşkil edecek ve saldıracak düşmanlara karşı kullanılacaktır. Bu şu anlamı taşımaktadır; En çok gündeme getirildiği gibi yani direkt olarak NATO’ya karşı değil,  havadan gelebilecek ister halihazır “NATO Üyesi” bir ülkeden olsun, ister olmasın kimden gelirse gelsin “düşman ülke” tehditlerine karşı kullanılacak bir sistemdir.

S400 UZUN MENZİLLİ YÜKSEK İRTİFA HAVA FÜZE SAVUNMA SİSTEMİNİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

2017 yılından itibaren yürütülen görüşmeler ve iki ülke arasında Ocak 2018 ayında ödemeye ilişkin kredi usullerinde varılan anlaşma ile Türkiye Rusya’dan 2.5 Milyar Dolar tutarında 2 sistem, 4 bataryadan oluşan S400 Uzun Menzilli Yüksek İrtifa Hava Savunma Füzesi satın almaya karar vermiştir.

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) döneminde S300 füzelerinin üretilmesinden sonra geliştirilmeye başlanan S400 Uzun Menzilli Yüksek İrtifa Hava Füze Savunma Sistemi, 2007 yılından itibaren Rusya’nın silah envanterinde yer almaktadır.

S400’ler, sratejik öneme sahip siyasi, ekonomik ve askeri hedefleri korumak için geliştirilen bir hava savunma sistemidir. Dünyadaki en iyi hava savunma sistemlerinden biri olarak nitelendirilen sistem, savaş uçakları, radar tespit ve kontrol uçakları, keşif uçakları, stratejik ve taktik uçaklar, operasyoneltaktik balistik füzeler, orta menzilli balistik füzeler, hipersonik hedefler ve diğer gelişmiş hava saldırısı araçlarını imha etmek üzere tasarlanmıştır.

Kısa, orta ve uzun menzillerde füzeleri aynı anda kullanabilen S400’ler, radarı ile 600 kilometre uzaklıktaki hedefi algılama özelliğine sahiptirler. S400’ler; çok uzun menzilli 40N6 model füzeyle 400 kilometre, uzun menzilli 48N6 model füzeyle 250 kilometre, orta menzilli 9M96E2 model füzeyle 120 kilometre ve kısa menzilli 9M96E model füzeyle de 40 kilometredeki hedefleri vurabilmektedir.

S400’LERİ DİĞER HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİNDEN AYIRAN ÖZELLİKLER NELERDİR?

S400’ler bir hava savunma sistemi olup, saldırı silahı değildir. Türkiye’nin özellikle 1990’lı yıllardan itibaren eksikliğini hissettiği uzun menzilli yüksek irtifa hava savunma sisteminde önemli bir boşluğu dolduracaktır.

S400 Uzun Menzilli Yüksek İrtifa Hava Füze Savunma Sistemi, Türkiye’nin gündemine giren diğer uzun menzilli yüksek irtifa hava füze savunma sistemlerinden imkan ve kabiliyetleri açısından Tablo1’de mukayeseli olarak görüldüğü gibi genel olarak 2 ila 5 kat daha iyi özelliklere sahiptir.

Tablo1: Uzun Menzilli Yüksek İrtifa Hava Füze Savunma Sistemleri Mukayese Tablosu

S400’LERİN TÜRKİYE’YE GETİRİLİŞ TARİHLERİ, İLK FİLONUN KURULMASI

S400’ler, TemmuzEylül 2019 ayları arasında Türkiye’ye getirilmiş ve “Zafer” adı verilen ilk filosu kurulmuştur. S400’ler Türkiye için gelecekte uzun menzilli yüksek irtifa milli hava füze savunma sistemlerimizin üretilmesi tecrübesine önemli bir katkı sağlayacak ve TürkiyeRusya ilişkilerinin siyasi, askeri, ekonomik boyutunun yanısıra savunma sanayii yönüyle de gelişmesine katkı sağlayacaktır.

S400’lerin Türkiye’ye Getiriliş Tarihleri, İlk Filonun Kurulması

BATILI KAYNAKLARDA PATRIOTS400 DEĞERLENDİRMELERİ

Şimdi; ABD ve Patriot lobicileri, yabancı ajanslar, tröller ve konuyu manipilasyon yapanlar için savunma konularında uzman Jane’s International Defence’in Patrıot ve S400 Füzesinin  Balistik Füze Önleme Menzil ve İrtifa Değerlerini içeren grafiğini de paylaşalım. Görüldüğü gibi balistik füze önlemede S400 envanterinde bulunan füzeler Patriot’a göre daha etkilidir. Yine mutlaka gerekçe bulmak ve Türkiye’nin kararını eleştirmek için kullanılan S400’lerin balistik füzelere karşı hiç test atışlarının olmadığı tezidir. Jane’s grafiğine yansıyan bu bilgiler oralara rastgele konmamıştır. Fazıl E.Altay’a grafiklerin hazırlanmasındaki yoğun gayretlerinden dolayı teşekkür ederim.

Jane’s/ Patriot ve S400 Balistik Füze Önleme Menzil ve İrtifa Değerleri

Yine başka bir örnekle devam edelim. Hava füze savunma sistemlerine yönelik yaptığı değerlendirmede özetle Berlin Bilim ve Politika Vakfı Uzmanı Emekli Albay Wolfgang Richter, “Rus S400’lerin uluslararası pazardaki üst düzey ürünlerden olduğuna inandığını, kesinlikle Amerikan Patriot sistemlerinden, yani Almanya’dakilerden daha iyilerdir” açıklamasını yapmıştır.

Emekli Albay Wolfgang RichterBerlin Bilim ve Politika Vakfı Uzmanı

S400’LER HANGİ BÖLGELERE YERLEŞTİRİLECEKTİR?

S400’ler, Türkiye’nin öncelik stratejik hedeflerinin savunmasında kullanılacak şekilde konuşlandırılacaktır. Yani tehdit değerlendirilmesine uygun Türkiye’nin başkentine, doğubatı, güneykuzey her bölgesine konuşlandırılabilir. Sistemlerin hareketli (mobil) olması Türkiye’ye bu harekat elestikiyetini kazandıracaktır.

Türkiye’nin coğrafi özellikleri nedeniyle her sistemin yerleştirildiği yer ve coğrafi şartlar                       S400’lerin başlangıçta açıklanan teknik değerlerinin arazi şartlarına göre yeniden hesaplanmasını zorunlu kılmaktadır. Açık kaynaklardan S400’e ait teknik bilgileri tam olarak bilmemiz mümkün değildir. Internette bulunan yazılımlar kullanarak benzetme usulü ile yapılan simülasyona göre S400’lerin farklı bölgelere yerleştirilmesi hakkında bir fikir edinebiliriz. S400’lerin gerçek değerlere uygun kaplamalarının, simülasyondaki bilgilerle yaratılan haritalardan daha iyi olacağı kesindir.

S400’lerin Farklı Bölgelere Yerleştirilmesi Simülasyonu

Yalnız unutulmaması gereken bir diğer konu S400’lerinin kendi öz savunması için başka füze ve uçaksavarlara da ihtiyaç vardır. Yani bu şu demektir; S400’lerle uyumlu onların orta ve alçak irtifa hava savunma ihtiyacını karşılayacak ilave hava savunma radar ve füze sistemlerinin alınması kaçınılmaz olacaktır. Bu arada hava savunma sistemimiz için Milli Havadan İhbar Kontrol Uçaklarımız (HİK) önemli bir kuvvet çarpanıdır.

Hiç bir zaman bir hava savunma sistemi tek başına çözüm olmayacaktır. Çünkü her hava savunma sistemin kendisinin de hava savunma korumasına ihtiyaç vardır. Buna karşılık Türkiye’nin Rusya ile  S400 anlaşması hava sahamızın korunması açısından çok önemli bir caydırıcılık sağlayacaktır.

S400’LER NATO SİSTEMLERİ İLE UYUMLU MU?, YA DA UYUMLU HALE GETİRİLECEK Mİ? GETİRİLEBİLİR Mİ?

Öncelikle bir konunun altına çizmekte fayda var. Teknik uzmanlar çok daha iyi detayları bileceklerdir. Dünyadaki her farklı iki sistem alınan izinler dahilinde yapılacak/yazılacak bir ara yüz vasıtasıyla birbirleriyle uyumlu hale getirilebilir. S400’lerde istenirse NATO sistemi ile birlikte kullanılabilir. Ama S400 sistemi NATO üyesi olmayan bir ülkeden alındığı için NATO sistemlerine entegre edilmeyecektir. Bu NATO politikalarına aykırıdır. NATO ve ABD bu konudaki tehditkar açıklamalarına devam etmektedirler.

S400’ler NATO sistemine politik olarak entegre olmaz, ama teknik olarak her zaman entegre olması mümkündür. En çok merak edilen soruya da cevap verelim, S400’lerin milli ve etkin olarak kullanılması için fiziki ve teknik altyapı çalışmalarının önemli bir kısmı bitirilmiş ve geliştirme çalışmaları yürütülmektedir.

1000 KM MENZİLLİ BALİSTİK FÜZENİN AYNI NOKTADAKİ PATRİOT VE S400 İLE ÖNLENMESİ

Hazırlanan bir senaryo gereği Ankara’yı vurmak için atılan 1000 km menzilli balistik füzenin aynı noktada Patriot ve S400 ile önlenmesini hava savunma sistemlerinin özellikleri açısından grafiklerle açıklamak istediğimizde, S400’lerin gelen balistik füzeye Patriot’lara göre daha önce angaje olacağı görülmektedir.

Patriot PAC3 MSE ve S400 Hava Savunma Sistemlerinin Özellikleri

 

1000 Km Menzilli Balistik Füzenin Aynı Noktadaki Patriot ve S400 ile Önlenmesi

S400 BALİSTİK FÜZE ÖNLEMESİNE YÖNELİK TEST/TATBİKAT ATIŞLARI

Uzun zamandır S400’ler için balistik füze kabiliyetinin test edilmediğine ait iddialar ortada dolaştı durdu. Bu iddialar iyice araştırılmadan TürkiyeRusya yakınlaşmasını istemeyen ABD/CIA destekli propaganda marifetiyle yurtiçinde yurdışında S400’leri kötülemek  Patriot’ları savunmak için körü körüne yapıldı.

Halbuki her bilgiyi açık kaynaklardan ve internetten takip eden “saha tecrübesi” olmayan bir kısım taraflı yorumcular, 5 dakikalık bir arama ile S400’lerin üretimlerinin başından itibaren her fırsatta hava soluyan hedeflere ve balistik füzelere karşı test/tatbikat atışlarının yapılmış olduğunu, bundan sonrada yapılacağını bilmelerine rağmen asılsız iddialarını tekrarlamaktan yorulmadılar, yorulacaklarını da sanmıyorum.

Böylece bir asılsız iddiayı daha çürütmek maksadıyla “açık kaynaklardan” elde ettiğimiz bilgilere göre, S400’lerin özellikle balistik füzelere karşı 20072019 yılları arasında  onlarca test/tatbikat atışlarının yapıldığı, önümüzdeki yıllarda da yapılacağı anlaşılmaktadır.

S400 Balistik Füze Önlemesine Yönelik Test/Tatbikat Atışları

15 TEMMUZ VE BENZERİ OLAYLARDA S400 HAVA FÜZE SAVUNMASININ ÖNEMİ NEDİR?

1516 Temmuz 2016 tarihlerinde ABDCIA destekli FETÖ/PDY darbe girişimi esnasında sadece F16 uçakları ile yapılan bombalı saldırılarda 68 vatandaşımız şehit, 118 vatandaşımız gazi olmuş olup, ayrıntıları Tablo2’dedir. Türkiye genelinde ise 249 vatandaşımız şehit, 2196 vatandaşımız gazi olmuştur.

Tablo2: 1516 Temmuz 2016 ABDCIA Destekli FETÖ/PDY

Darbe Girişimi F16 Taarruzları:

15 Temmuz 2016 saat 23.18’de Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığı bombalanmış,  7 vatandaşımız şehit, 5 vatandaşımız gazi olmuştur.

15 Temmuz 2016 saat 24.00’te Gölbaşı ilçesindeki Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekât Daire Başkanlığı bombalanmış, 44 vatandaşımız şehit, 36 vatandaşımız gazi olmuştur.

16 Temmuz 2016 saat 00.56’da ve saat 01.18’de olmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğü Binası 2 kez bombalanmış (*), 2 vatandaşımız şehit, 38 vatandaşımız yaralanmıştır.

16 Temmuz 2016 saat 02.35’te TBMM Bahçesi ve saat 03.24/03.25’te TBMM Yerleşkesi hedef olmak üzere TBMM 2 kez bombalanmış (*), 32 vatandaşımız gazi olmuştur.

16 Temmuz 2016 saat 03.14/ 03.15/ 03.17/03.19’da  TÜRKSAT yerleşkesi bombalanmıştır.

16 Temmuz 2016 saat saat 06.19’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Yakınındaki Köprülü Kavşak ve Otopark bombalanmış, 15 vatandaşımız şehit, 7 vatandaşımız gazi olmuştur.

Darbeye teşebbüs faaliyeti sırasında 25 pilot F16 uçağı kullanmış, bunlardan 11 pilot 6 hedefe 14 bomba atma faaliyetini gerçekleştirmiş (Tablo2), pilotlardan 2’si İstanbul üzerinde alçak uçuş yapmış, 2’si Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağını takiple görevlendirilmiş, diğer 10 F16 pilotu da Ankara üzerinde alçak uçuş yapmıştır.

Darbe girişimi sırasında uçak ve helikopterler Türk Hava Sahasını serbestçe kullanmışlar ve başlangıçta herhangi büyük bir engelleme ile karşılaşmamışlardır. Alçak irtifada yapılan helikopter saldırılarına karşı bir derece karşı konulmuş, uçaklar için ise hiçbir şey yapılamamıştır. Ancak ilerleyen saatlerde darbeci pilotların kullandığı uçak ve helikopterler yine darbe karşıtı pilotların kullandığı uçaklar ile engellenmişlerdir.

F16 uçaklarının yaptığı saldırı ve uçuşlara dikkat çekmemizin amacı; S400 ve benzeri uzun menzilli yüksek irtifa hava füze savunma sistemlerinin tedarik edilmesi sadece yurt dışından gelen düşman hava ve füze saldırılarına karşı değil, 15 Temmuz kalkışmasında olduğu gibi içimizde bulunan hain FETÖ/PDY piyonları gibi hava sahamızda elinikolunu sallayarak uçanlara karşı da gerektiğinde kullanılması söz konusu olabilecektir.

Bu açıklamayı ilk yaptığımda S400’leri kullananlar da FETÖ/PDY üyesi olurlarsa ne olacak? Sorusu çok gündeme geldi. Bilinçli olarak yaptığım bu açıklamanın asıl amacı, tekrar 15 Temmuz ve benzeri olayları yaşamamak için alınması gereken binlerce tedbirin yanı sıra hava savunma vurgusuna dikkat çekmektir. Ama dikkat çekerken Türk Silahlı Kuvvetleri için önemli bir konu olan TeşkilatMalzemeKadro (TMK)’nun yeniden oluşturulması kapsamına yöneliktir. Bu kadar ön bilgi şimdilik yeterlidir. Ne demek istediğimi yeri geldikçe açıklamaya devam edeceğim.

S400’LER TÜRKİYE’NİN SAVUNMASI İÇİN YETERLİ MİDİR?

Özetle, hiç bir zaman bir hava savunma sistemi tek başına çözüm değildir. Alçak, orta ve yüksek katmanlı bir hava füze savunma şemsiyesine sahip olmak hedeftir. Buna karşılık Türkiye’nin Rusya ile S400 anlaşması hava sahamızın korunması açısından çok önemli bir caydırıcılık sağlayacaktır.

Dünyada silah üreticileri başta ABD, Rusya, İngiltere ve arkasından da Almanya, İtalya olmak üzere hiçbir ülke ürettiği silahların yazılım bilgilerini sattığı ülkelerle paylaşma yoluna gitmemektedir. Teknoloji transferinde kısıtlı transferi ön görmektedirler. Bu sadece Rusya için değil ABD için de geçerlidir. Örnek olarak ABD, ileri teknoloji paylaşımına ait bilgileri en az 5 sene en yakın müttefiki İngiltere bile paylaşmamaktadır. Ayrıca, Rus yetkilililerde S400’lerin yazılım bilgilerini Türkiye’ye vermeyi düşünmediklerini açıklamışlardır.

S400’lerin Nisan 2020 ayı sonunda “İlk Safha Harbe Hazırlık Eğitimleri” tamamlanmıştır.            S400’ler, yapılacak anlaşmaya uygun olarak Türkiye için gelecekte uzun menzilli yüksek irtifa milli hava füze savunma sistemimizin üretilmesi tecrübesine önemli bir katkı sağlayacak ve TürkiyeRusya ilişkilerinin siyasi, askeri, ekonomik boyutunun yanısıra savunma sanayii yönüyle de gelişmesine katkı sağlayacaktır.

Başta ABD ve NATO olmak üzere S400 anlaşmasının Çin ile olan anlaşmada olduğu gibi yine iptal edilmesini ümitle beklemekte ve Türkiye’ye karşı her türlü baskı ve engelleme yollarını son ana kadar kullanacaklarını açıkca ifade etmektedirler.

S400’LERDEN GERİ DÖNÜŞ YOK

Türkiye, KOVİD19 (COVID19) salgınına karşı topyekun savaş verirken Nisan 2020 ayı sonuna doğru en çok gelen ve merak edilen soruların başında resmi açıklaması yapılan ve Harbe Hazır (aktif edilmesi) olması beklenen S400’lerdeki son durum olmuştur. Aslında S400’lerin aktivasyonuyla ilgilenen yurtiçindeki ve yurtdışındaki meraklıların büyük bir kısmının Türkiye’nin hava füze savunmasına gösterdikleri yakın ilgilerinin politik ve ekonomik  nedenlerden kaynaklandığı ve Hükümete baskı unsuru olarak bu yolu seçtiklerinin görüldüğü çok açık bir gerçektir.

Ülkemiz ve Dünya olağanüstü günler yaşarken Türk Silahlı Kuvvetleri’de virüsle mücadele kapsamında tedbirler almakta ve buna uygun mesaisine devam etmektedir. Öncelikle şunu belirtelim, bilindiği gibi S400’ler geldi ve S400 personelinin Harbe Hazırlık Eğitimleri planlandığı şekilde sürmektedir. Nisan 2020 ayı sonunda yapılması planlanan S400 resmi töreninin KOVİD19 nedeniyle gecikmesi ve ileri bir tarihe atılması gayet normaldir. Ama S400 eğitimleri TSK virüs mesaisi dikkate alınarak sürecektir.

S400 projesinden geri dönüşün olmadığı gözlenmektedir. S400 eğitimlerinin önemli bir kısmı zaten sistem aktif edilerek sürdürülme ihtiyacındadır, yani sistem zaten aktiftir. Personelin “İlk Safha Harbe Hazırlık Eğitimlerinden” sonra “Son Safha Harbe Hazırlık Eğitim” süreci de devam edecektir. Şu çok açık bilinmelidir ki zaten eğitimler burada bitmeyecektir. Eğitimlere S400’ler Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde kaldığı müddetçe ömür devri boyunca çeşitli seviyelerde her zaman devam edilecektir.

S400’ler geldi aktif olmayacak, aktif olursa ABD yaptırım uygulayacak ve Dolar yükselecek beklentisindekiler ile 1960’lardan bugüne kadar Türkiye’nin uzun menzilli yüksek irtifa hava füze savunma sistemi var mı? Yok mu? Diye hiç rahatsız olmayanlar için kötü bir haberim olacak. Her şeye rağmen S400 konusu bitmiştir. S400 personel eğitimlerinin ilk aşama için yeterli seviyeye geldiğini tahmin etmek zor değildir. İstenildiğinde intikale de hazır hale gelecektir.

Sonuç olarak; Elbette siyasi ve ekonomik kararlar hayatımız ve yaşantımızı etkilemiş bundan sonrada etkiliyecektir. Ama tarihiyle övünen ve gururuyla köle olmadan yaşamanın temelleri üzerine kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar varlığını sürdürmesinin de bir bedeli olacaktır.

Türkiye ve Rusya arasında S400 tedariğine ilişkin imzalanan anlaşmanın uygulanması bu anlamda Türkiye’nin güvenirliği, güvenliği, uluslararası alanda saygınlığı ve komşu ülkelerle işbirliği açısından da büyük önem içermektedir