TürkiyeRusya ilişkileri ve TürkAkım’ın önemi İstanbul Ortaköy’de yapılan Enerji Uzmanları Toplantısı’nda ele alındı. Rus haber ajansı TASS ve Anadolu Ajansı işbirliğiyle düzenlenen toplantıya Türkiye ve Rusya’dan enerji alanında öne çıkan uzmanlar katıldı. “Geleceğin Enerji Portföyünde Doğalgaz” ve “Türkiye’nin Geleceğinde TürkAkım’ın Rolü” olmak üzere iki oturum yapılan toplantıya Türkiye’den, Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği Hidrokarbonlar Müdürü Dr. Sohbet Karbuz, Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü Başkanı Dr. Volkan Özdemir ve Türkiye Doğalgaz Dağıtıcıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Arslan katıldı. Rusya’dan ise toplantıya EastWest Enstitüsü Enerji Güvenliği Uzmanı Danila Bochkarev, Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Genel Müdürü Konstantin Simonov, Moskova Skolkovo İşletme Okulu Enerji Merkezi Gaz Bölümü Başkanı Dr. Roman Samsonov ve Rusya Enerji Politikaları Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Vitaliy Yermakov katıldı.

LNG’YE RAĞMEN RUSYA ÖNDE

Enerji Piyasaları ve Politikaları Enstitüsü Başkanı Özdemir, “Türkiye açısından önemli olan fiyatları nasıl düşüreceği ve 2020’li yıllardan itibaren bitecek uzun dönemli kontratları hangi şartlarda yenileyeceği” dedi.

Gaz piyasalarındaki temel trendin artık boru gazı ile LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) projeleri arasındaki rekabetin yansıması olduğunu ifade eden Özdemir, “Çok fazla LNG projesinden bahsedilmesine rağmen 2020 sonrasında bakıldığında TürkAkım, Kuzey Akım 2 ve Sibirya Gücü boru hattı projeleriyle birlikte aslında Rusya boru gazı konseptine ağırlık veriyor. Bu projelerle birlikte 2020’den sonra 100 milyar metreküp üzerinde bir kapasitenin tekrar piyasaya sunulabileceğini görüyoruz. Yani bir anda LNG projeleri artarken boru gazı hala geçerliliğini ve uluslararası ticarette ağırlığını koruyor” diye konuştu. Dolayısıyla uzak mesafeli LNG projelerinin (Avrupa’nın ABD’den LNG ithalatı) Rus gazıyla rekabet etmesinin çoğu zaman mümkün olmadığının altını çizen Özdemir, şunları ekledi: “Bu noktada da devreye politika giriyor. Çeşitli ülkeler enerji arz güvenliğini artırmak için bu yola başvuruyorlar, ama özellikle Avrupalı şirketlerle konuştuğunuzda onlar daha ucuz gazı Rusya’dan ithal edebilecekleri için bu ülkeye yöneliyorlar. Nitekim Rus gazının Avrupa piyasasında son 3 yıldır artarak konumunu koruduğunu görüyoruz.”

‘KİMSE REKABET EDEMEZ’

Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği Hidrokarbonlar Müdürü Dr. Sohbet Karbuz da doğalgazın Avrupa’da geçiş kaynağı olarak belirtilmesine rağmen, yenilenebilir enerji kaynaklarının en iyi dostu olduğunu söyledi. Karbuz, şunları kaydetti: “LNG aradaki boşluğu dolduracak deniliyor da Avrupa’daki LNG tesislerinin kullanım faktörleri yüzde 25. AB, Rusya’ya bağımlılığı azaltalım diyor, ama son 3 yıldır Avrupa’nın Rusya’dan ithal ettiği gaz miktarı rekor üstüne rekor kırıyor. Bu yıl da 200 milyar metreküpü geçerek yeni bir rekor kırılacak. Bunun sebebi şudur ki Rus gazıyla kimse rekabet edemez. Diğer taraftan Kuzey Akım2 ve TürkAkım projelerine de karşı çıkılmıştı ama onlar da yapılıyor. TürkAkım Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak ve transit riskini azaltacak ama bir politik duvara çarpacağız ki, o da 31 Aralık 2019’da olacak. Yani Gazprom’un Naftogaz ile transit kontratının bitişi.” Avrupa’da doğalgaz tüketiminin ve ithalatının yükselmeye devam ettiğini vurgulayan Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Genel Müdürü Konstantin Simonov da TürkiyeRusya ilişkilerine dair şunları kaydetti: “1968’den bu yana Avusturya’ya doğalgaz gönderiyoruz. Sovyet ideolojisinin düşmanca görüldüğü dönemde bile bu, ticareti durdurmak için bir sebep değildi. Kasım 2015’te Türkiye ile bir kaza sonrası (uçak düşürme krizi) yaşadığımız krizde Rusya’da birçok insan Türkiye’ye doğalgaz göndermeyi durdurmamız gerektiğini söyledi ama Gazprom bunu yapmadı. Siyasi problem olabilir ama bu doğalgaz ilişkimiz için geçerli değil. Bence Rusya ile Türkiye arasındaki durum, iş ile siyaseti ayırmanın çok iyi örneklerinden biridir.”

ENERJİ GÜVENLİĞİ ARTACAK

Rusya Enerji Politikaları Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Vitaliy Yermakov ise İstanbul Boğazındaki köprüleri göstererek, “Bu köprüler Avrupa’yla Asya’yı birbirine bağlıyor. Türkiye’nin enerjideki rolü de tıpkı bunun gibi. Türkiye bir enerji köprüsü. Türkiye sadece Rus gazını kendisi için almayacak, Avrupa’ya da iletecek. Bu aslında Türkiye’nin de enerji güvenliğini artıracak” ifadelerini kullandı.

Reklamdan sonra devam ediyor 

Türkiye istediği gibi şekillendiremedi

Volkan Özdemir, TürkAkım’la birlikte, Türkiye’nin 2019 sonunda RusyaUkrayna anlaşmasının bitmesinden kaynaklı krizden etkilenmeyeceğini söyledi. “Rusya’nın TürkAkım’la hedefinin Ukrayna’dan kurtulmak olduğunu belirten Özdemir, Türkiye’nin ne TürkAkım’ı ne de TANAP’ı istediği gibi şekillendiremediğini belirtti. Rus uzman Vitaliy Yermakov ise Özdemir’in sözlerine destek vererek, Türkiye’nin 2019 sonrasındaki krizden etkilenmeyeceğini belirtti.

2019 yılının sonunda Rus enerji şirketi Gazprom ve Ukraynalı enerji şirketi Naftogaz arasındaki, Rus gazını Avrupa’ya aktarım anlaşması sona eriyor. Halihazırda Ukrayna ile kriz halinde bulunan Rusya, bu anlaşmayı yenilemeyecek ve alternatif rota olarak TürkAkım ve Kuzey Akım2 projeleri hız kesmeden bitirilmeye çalışılıyor.

TürkAkım kazanç getiriyor mu?

Toplantıda Dr. Sohbet Karbuz’un, TürkAkım’ın Türkiye’ye maddi olarak bir şey kazandırdığını düşünmediğini ve Türkiye’nin enerji merkezi olmasına hiç bir katkısı olmayacağını söylemesi dikkat çekti. Karbuz, “Bu proje iki ülke arasında, kazankazan temeli altında ele alınmıştı. Ama bir taraf diğerinden çok daha fazla kazanıyor. Peki Türkiye en azından TürkAkım 1’den alacağı gazda indirim sağlayabilecek mi? Hayır” ifadesini kullandı.

TürkAkım’ın Türkiye’nin enerji merkezi olmasına hiçbir katkı sunmayacağını ifade eden Karbuz şunları ekledi: “Üzerinizden bir sürü boru hattı geçiyorsa, bu durum sizin enerji ticaret merkezi olmanıza yönelik bir değişiklik getirmiyor. Ukrayna, Avrupa’ya ihraç edilen Rus doğalgazının yüzde 80’ini üzerinden geçiriyordu ama gaz Hub’u (merkez) olamadı. Eğer gazı siz satamıyorsanız, gazınızın fiyatı petrole endeksli ise ve piyasanızda sübvansiyon varsa, Hub falan olamazsınız.”

TürkAkım1’in Türkiye’nin transit riskini kaldırdığını ve belki de Türkiye’nin 31 Aralık 2019’dan sonra Avrupa pazarında oluşabilecek UkraynaRusya transit krizinden pek etkilenmeyeceğini, bu yüzden çok önemli olduğunu belirten Karbuz, TürkAkım2 ile ilgili olarak farklı şeyler düşündüğünü ifade etti. “Gazprom, TürkAkım 1. ve 2. hatla Ukrayna’dan transit ücretinden kurtuldu” diyen Karbuz, Rusya’nın TürkAkım sayesinde yılda 3 milyar dolarlık transit ücretinden kurtulacağını ve onu iki ile çarptığınızda zaten projenin maliyetinin çıktığını belirtti.

Karbuz’un sözlerine Dr. Roman Samsonov’dan kısmi destek geldi. “Karbuz’a katılıyorum. Hub olmak yüzde 15 ek gelir getirir” diyen Rus uzman, ancak sonuca bakınca olumlu tarafların olumsuz taraflardan daha çok olduğunu söyledi.


Aydınlık