FÜSUN İKİKARDEŞ

Geçen yıl 27 Temmuz günü, Bursa’da CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı bir söyleşi düzenledi. İlçenin kalburüstü mekanlarından Bursa Akademik Odalar Birliği BAOB yerleşkesinde düzenlenen toplantının konusu “Bursa Anayasasını Arıyor”, konuşmacısı ise Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu idi. Yüz kadar izleyici katıldı.

Toplantıda, isim vermeden, CHP, İyi Parti ve HDP’yi kastederek “Meclisteki ikinci (CHP), dördüncü (HDP) ve beşinci (İyi Parti) partilerin katılımıyla yeni bir anayasa çalışması içindeyiz” diyen Kaboğlu, kamuoyu çalışmalarında izleyecekleri yolu ve beklentileri şöyle dile getirdi:

“Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var. 2019’dan itibaren bu konuyu konuşacağız. Sorun bunu sıradan söylemler içinde değil, Türkiye’nin yüz yıllık anayasa tarihini, bunun anlamını verecek bir söylemle, söyleşilerle, anlatımlarla, arayışlarla ortaya çıkarmak ve tamamlamak gerekir.

“Üç yıl önce, benzer bir bağlamda tamamen farklı bir şekilde, şu üçlü bilgilenme hakkından söz ediyordum: Birincisi, nedir Anayasa dediğimiz şey? Karşı karşıya bulunduğumuz sorunlar nelerdir, nasıl tanımlamalıyız? İki, nasıl bir yol haritası çizmeliyiz? Üç, hedefimiz ne olmalı.

“Son üç yıldır bu konular üzerinde toplantılar, söyleşiler yaptık. Sonraki süreci hep birlikte yaşadık. Bizim olmaz dediğimiz, öbür tarafın bir tür cennet vaat ettiği söylemin, çok kısa bir zaman diliminde idealize edilebilecek bir süreç olmadığını denedik, gördük. Yurttaş kimliğimle buralarda konuşma yapıyordum. Şimdi ise bu sistemin neden çalışmadığını çalışmayacağını, sistem olarak bile adlandırılmaması gerektiğini konuşuyorum.”

İLLE DE ‘TÜRKİYELİ’ YURTTAŞ OLACAK

Üç partiyle birlikte çalıştıkları anayasa için “Geniş kesimleri kucaklayıcı, eşit, yurttaşlık ve Türkiyeli kavramlarının yol haritasını izliyor” ifadesini kullanan Kaboğlu, anayasanın bazı maddelerinin işlerliğini isterken, ilk üç maddeyi bunlar arasında saymadı. Bunlardan sadece ‘Hukuk devleti’ tanımını savunan Kaboğlu, 15 Temmuz Amerikancı darbe girişimi için de “Din siyasete alet edildiği için yapıldı” dedi. Konferansta, “OHAL kötüye kullanıldı, on binlerce, yüz binlerce aile yakıldı” diyen İbrahim Kaboğlu, şöyle konuştu: “15 Temmuz darbe girişimi anayasaya uyulmadığı için yapıldı. Üç ay sonra başlatılan anayasa çalışması, aslında yeniden darbe girişimlerinin engellenmesi için yapılan bir çalışma olmayıp, esasen darbe bir fırsat görülerek OHAL kötüye kullanılarak yapılan bir anayasa değişikliği oldu.”

‘MUSTAFA KEMAL’İN ASKERİ FALAN DEĞİLİZ’

2012 yılından bu yana Anayasanın “kurucu ilkeleriyle hesaplaşmak” üzerine kitaplar yazan, AB destekli “Demokratikleşme”, özerklik ve Avrupa şartı maddelerinin uyarlanması üzerine konuşmalar yapan Kaboğlu, yeni dönem çalışmalarında halkın geniş bir bölümü üzerinde kabul görmesi için 16 Nisan referandumunun olumsuz etkilerini öne süreceklerinin işaretini verdi.

Aynı konferansta söz alan CHP Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş’un ifadeleri ise çarpıcıydı: “Kendi dağlarını bombalayan bir ülkede yaşıyoruz” diyen Akkuş, daha önce de “Kesinlikle Mustafa Kemal’in askeri değiliz, yoldaşlarıyız” sözleriyle adını duyurmuştu.

Öte yandan aynı konferansa katılan TGB üyelerine ise soru sorma hakkı verilmedi.


Aydınlık