Ege Denizi Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde 114 kişi hayatını kaybetti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, depremin ardından büyükşehir ve ilçe belediyelerinin binaların tahliye ve yıkım işlemlerini gerçekleştiremeyeceğini iddia etti. 

SOYER'DEN "MEVZUAT YORUMA ÇOK AÇIK" İDDİASI

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilçe ve büyükşehir belediyesinin yıkım yetkisi olmadığını savundu ve "Bütün bu mevzuat yoruma çok açık. Çok grift. Çok karmaşık. Çok zaman kaybına yol açıyor. Çok dağıtılmış yetkiler var" iddiasında bulundu.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NİN YIKIM YETKİSİ VAR

İmar Kanunu'nun 39. maddesine göre risk taşıyan yapılara dair tespitler, tehlikenin ortadan kaldırılmasına dair tebligat ve yıkım işleri, yapıların maliklerine; belediye tarafından yapılıyor. Hem Büyükşehir Belediyesi Kanunu hem de İmar Kanunu riskli yapıların tespitini yapan belediyeye aynı zamanda tahliye ve yıkım sorumluluğunu da veriyor.

SANDAL, RAPORU APARTMAN YÖNETİMİNE TESLİM ETMİŞ ANCAK BAYRAKLI BELEDİYESİ BİNALARI TAHLİYE EDEBİLİRDİ

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da, Bayraklı Belediyesi'nin çürük raporu verdiği iki binada 53 kişi hayatını kaybetmesinin ardından açıklamada bulundu ve "Belediyemiz vatandaştan gelen talep doğrultusunda ilgili binalarla bir rapor hazırlamış ve raporu apartman yönetimine teslim etmiş. 'Bayraklı Belediyesi bunu resmi kurumlara niye bildirmedi?' Bizim burada aldığımız karar tavsiye niteliğinde" iddiasında bulundu.

Sandal, Bayraklı Belediyesi'nin yıkım yetkisinin olmadığını iddia etti.

İLÇE BELEDİYESİ'NİN TAHLİYE ETME VE YIKMA YETKİSİ VAR

5216 sayılı büyükşehir belediye kanununun 7. maddesi f bendine göre; büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerine; afet riski olan yapılara dair tebligat yapma, tahliye etme ve yıkma görevi veriyor.

SOYER: MEVZUAT ÇOK GRİFT. ÇOK KARMAŞIK. ÇOK ZAMAN KAYBINA YOL AÇIYOR

Tunç Soyer; bir özel televizyon kanalının canlı yayınına katıldı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yıkım yetkisinin olmadığını iddia etti.

Soyer; program sunucusu Özlem Gürses'in "Siz bir açıklama yaptınız. Çok tepki çekti. Dediniz ki; 'Benim denetleme yetkim yok. İhbar almazsam, bir şikayet gelmezse yıkma yetkim de yok' İnsanlar dediler ki: 'Yok öyle bir şey. Yıkabilirdi, niye yıkmadı.' Bayraklı Belediyesi de, siz de eleştirildiniz" şeklindeki sorusuna şöyle cevap verdi:

"Bütün bu mevzuat yoruma çok açık.. Çok grift. Çok karmaşık. Çok zaman kaybına yol açıyor. Çok dağıtılmış yetkiler var. Bize bu süreç gösterdi ki, yerel yönetimle merkezi otorite arasında çok yeni bir bağ kurulması gerekiyor."

SANDAL: HASARI TESPİT ETMEK BENİM KANUNİ OLARAK GÖREVİM DEĞİL

Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da; belediyenin yıkım yapma yetkisinin olmadığını savundu.

Serdal Sandal, "Üç binayla ilgili çürük raporları verilmiş. Belediye bu binaları denetlemiş ama sonuç karşımızda. Neden yaşandı?" şeklindeki soruya şöyle cevap verdi:

"Şimdi daha önceki yıllarda belediyemiz vatandaştan gelen talep doğrultusunda ilgili binalarla bir rapor hazırlamış ve raporu apartman yönetimine teslim etmiş. Bu süreç içerisinde yapılması gereken apartman yönetiminde vatandaşlarımızın bunu ilgili resmi kurumlara bildirmesi.. Burada şu sorulabilir: 'Bayraklı Belediyesi bunu resmi kurumlara niye bildirmedi?' Bizim burada aldığımız karar tavsiye niteliğinde. Vatandaştan gelen talep doğrultusunda ilgili birimlerimiz gidip gerekli incelemeleri yapıp ilgili kararı ve raporu vatandaşlarımıza tebliğ ediyorlar. Bu şunun gibi.. Ben bir Matematik öğretmeniyim. Sizin şu an nezle ya da grip olduğunuza ilişkin kanaatimi ve tavsiye kararımı size söyleyebilirim. Ama sizin bunu resmi kuruma götürme işlemi benim imzamla olacak iş değil. Şu an yan taraftaki binada da benzer hasar var. Bu hasar gözle görünüyor. Ben bu hasarı tespit etmek benim kanuni olarak görevim değil."

Depremde; Bayraklı Belediyesi'nin 2012 ve 2018 yıllarında çürük raporu verdiği iki binada 53 kişi hayatını kaybetmesi dikkat çekiyor.

8 SENE ÖNCE RAPOR HAZIRLADI!

Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi'nin 25 Nisan 2012 tarihinde hazırlandığı raporda, Rıza Bey Apartmanı'nda oturmanın riskli ve tehlikeli olduğuna dikkat çekildi. Bayraklı Belediyesi; 8 sene boyunca Rıza Bey Apartmanı'nı tahliye etmedi. Depremde Rıza Bey Apartmanı'nda 37 kişi hayatını kaybetti, 19 kişi sağ çıktı.

2 SENE ÖNCE DOĞANLAR APARTMANI'NA İLİŞKİN RAPOR HAZIRLADI!

Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi'nin 27 Şubat 2018 tarihli raporunda; Doğanlar Apartmanı'nda oturmanın riskli ve tehlikeli olduğuna dikkat çekildi. Bayraklı Belediyesi; 2 sene boyunca Doğanlar Apartmanı'nda hiçbir işlem yapmadı ve bina tahliye edilmedi. Doğanlar Apartmanı'nda 14 kişi hayatını kaybederken, 15 kişi binadan çıktı ya da kurtarıldı.

10 SENE BOYUNCA İŞLEM YAPMADI!

Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi'nin 21 Eylül 2010 tarihli raporunda, Karagül Apartmanı'nın depreme karşı riskli durumda olduğuna dikkat çekildi. Bayraklı Belediyesi; 10 sene boyunca Karagül Apartmanı'nı tahliye etmedi. Karagül Apartmanı'nı sakinlerinin tamamının tahliyesinin ardından beş dakika içerisinde bina tamamen çöktü.

BAYRAKLI BELEDİYESİ; RAPORU ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI'NA GÖNDERMEMİŞ

Bayraklı Belediyesi; Rıza Bey Apartmanı'na ilişkin 25 Nisan 2012 tarihinde hazırladığı raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na göndermediği tespit edildi.

KURUM: BAKANLIĞIMIZA, İL MÜDÜRLÜĞÜMÜZE VEYA VALİLİĞİMİZE GELEN BİR RİSKLİ BİNA BAŞVURUSU YOK

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, bir gazetecinin "Rıza Bey ve Doğanlar apartmanlarıyla ilgili daha önce riskli bina başvurusu yapıldığı" iddialarıyla ilgili değerlendirmesini sorması üzerine şöyle konuştu:

"Bu deprem acısı hepimizin ortak acısı ve şu an bizim amacımız enkaz altındaki vatandaşlarımızı kurtarmaktır. Burada bir, beraber olmak zorundayız, bu süreci beraber yöneteceğiz. Buradaki birlik beraberlik ne kadar yüksek düzeyde olursa o çalışmalarımızın hızı, motivasyonu da aynı düzeyde hızlı olur. Rıza Bey ve Doğanlar apartmanlarına ilişkin bakanlığımıza, il müdürlüğümüze veya Valiliğimize gelen bir riskli bina başvurusu yok. Riskli bina başvurusu olsaydı tapuda riskli bina şerhi olurdu. Tapusunda riskli bina şerhi yok. Böyle bir tespit yapılıp Bakanlığımıza veya İl Müdürlüğümüze böyle bir başvuru yapılmamış."

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI: BAYRAKLI BELEDİYESİNDEN İLÇEDEKİ BİNALARIN ÇÜRÜK OLDUĞUNA DAİR HERHANGİ BİR RAPOR VEYA YAZI GELMEDİ

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ile Sözcü Gazetesi'nin Bayraklı Belediyesi'nin çürük yapıları 10 yıl önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bildirdiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıklamıştı.

Açıklamada, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ve İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne, Bayraklı Belediyesinden ilçedeki binaların çürük olduğuna dair herhangi bir rapor veya yazı gelmemiştir" denildi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın açıklamasında; mevzuata göre; riskli bina tespitinde bulunulan yapılar için tapuya şerh konulduğu hatırlatılarak, "Yapılan incelemelerde ise söz konusu yapılarda herhangi bir tapu şerhi olmadığı görülmüştür" ifadeleri yer aldı.

İŞTE O AÇIKLAMA

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın açıklaması şöyle:

"İzmir'in ve ülkemizin acı bir süreçten geçtiği bu günlerde 2 Kasım 2020 tarihli basın yayın organlarında "Bayraklı Belediyesi çürük yapıları 10 yıl önce bildirdi" başlığıyla yer alan ve gerçeği yansıtmayan habere ilişkin aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

5216 sayılı büyükşehir belediye kanununun 7. maddesi f bendine göre; büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerine; afet riski olan yapılara dair tebligat yapma, tahliye etme ve yıkma görevi verilmiştir.

Yine İmar Kanunu'nun 39. Maddesi'ne göre risk taşıyan yapılara dair tespitler, tehlikenin ortadan kaldırılmasına dair tebligat ve yıkım işleri, yapıların maliklerine; belediye tarafından yapılacaktır. Hem Büyükşehir Belediyesi Kanunu hem de İmar Kanunu riskli yapıların tespitini yapan belediyeye aynı zamanda tahliye ve yıkım sorumluluğunu da vermektedir.

Yukarıda bahsedilen kanun hükümleri uyarınca, belediyelerin riskli yapı tespiti yaptıkları binaya ilişkin tüm süreçleri takip etmeleri ve ilgili birimlerince binaların tahliye ve yıkım işlemlerini gerçekleştirmeleri gerekmektedir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ve İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne, Bayraklı Belediyesinden ilçedeki binaların çürük olduğuna dair herhangi bir rapor veya yazı gelmemiştir.

Mevzuatımıza göre; riskli bina tespitinde bulunulan yapılar için tapuya şerh konulmaktadır. Yapılan incelemelerde ise söz konusu yapılarda herhangi bir tapu şerhi olmadığı görülmüştür.

Bütün Türkiye'nin gözü kulağı İzmir'deyken ve depremzede vatandaşlarımız için seferber olmuşken, kamuoyunu doğru bilgilendirmek, doğru yönlendirmek özellikle idarecilerin üzerine düşen en önemli vazifedir. Ülkemiz ve milletimiz adına sorumluluk taşıyan herkesi, bu hassasiyetle hareket etmeye davet ediyoruz."

BAYRAKLI BELEDİYESİ, 8 SENE ÖNCE RIZA BEY APARTMANI'NDA OTURMANIN RİSKLİ VE TEHLİKELİ OLDUĞUNA İLİŞKİN RAPOR HAZIRLADI!

Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi'nin 25 Nisan 2012 tarihinde hazırlandığı raporda, Rıza Bey Apartmanı'nda oturmanın riskli ve tehlikeli olduğuna dikkat çekildi.

"AĞIR ÇIKMALAR RİSKLİ"

Raporda; binaya ilişkin tespitler şöyle sıralandı:

"Her katta yapılan ölçümler betonarme projesi ile karşılaştırıldığında, sıklaştırma bölgelerinde sıklaştırma olmadığı gözlenmiştir. Zemin katta dükkânlar ve ağır çıkmalar olduğu tespit edilmiştir. Bu ağır çıkmalar bina için risk teşkil etmektedir.
2005'teki deprem sonrasında kolon giriş bağlantı noktalarında çatlaklar oluşmuş ve buraların epoksiyle tamir edildiği gözlenmiştir.

Merdiven boşluğunda tesisattan kaynaklanan rutubetlenme olduğu tespit edilmiştir. Beton sınıfı C15 ile C17 arasındaki seviyede. Binanın temel alanının bulunduğu bölgede zemin etüdü yapılması gerekir. Zeminsel sıkıntı varsa bu sıkıntının ortadan kaldırılması yapının güvenliği açısından önemli."

"BETON KALİTESİ DÜŞÜK"

Raporun 'sonuç' bölümünde şöyle deniliyor:

"Yapınız beton kalitesinin düşük olması, düz demir kullanılması, etriye aralıklarının düzensiz ve kolon kiriş bağlantılarında etriye sıklaştırılmasının yapılmaması deprem riski açısından önem arz etmektedir. Bu nedenlerden dolayı, zemin etüt raporu hazırlandıktan sonra 2007 deprem yönetmeliğine göre performans analizinin yapılmasının yapınız açısından iyi olacağı düşünülmektedir. Bu sebeple, gerekli ortak kararı almanız durumunda Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Uygulama Merkezi ile irtibata geçerek zemin etüdü ile beraber performans analizi yaptırmanızı tavsiye ediyoruz."


BAYRAKLI BELEDİYESİ, 2 SENE ÖNCE DOĞANLAR APARTMANI'NDA OTURMANIN RİSKLİ VE TEHLİKELİ OLDUĞUNA İLİŞKİN RAPOR HAZIRLADI!

Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi'nin 27 Şubat 2018 tarihli raporunda; Doğanlar Apartmanı'nda oturmanın riskli ve tehlikeli olduğuna dikkat çekildi.

"ZEMİNDE SIVILAŞMA VAR"

Raporda şöyle denildi:

"Depremler ve zemindeki sıvılaşmadan kaynaklı olarak zemin kattaki dükkânlarda kapı sıkışması ve deformasyon; dükkân zeminlerinde bombeleşmeler, birinci kat balkonlarında gözle görülecek seviyede sehim, ayrılma ve deformasyon, iki bina arasındaki deprem dilatasyon derzinde deformasyon, kopma, dökülmeler, dış cephede sıva çatlağı ve dökülmeler tespit edildi. Bazı kolonların birleşme noktalarında sıkılaşma var."

"RİSK UNSURLARI VAR, YAPI TEHLİKEDE"

Raporun sonuç bölümünde ise şöyle denildi:

"Yukarıda belirtmiş olduğumuz risk unsurları yapı güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Bu nedenle, 2007 deprem yönetmeliğine göre binanızda belirlenen risklerin yapı açısından tehlikeli bir durum olup olmadığının netleşmesi için, performans analizinin ve zemin etüt çalışmasının yapılmasının yapınız açısından iyi olacağı düşünülmektedir. Bu sebeple, 6306 sayılı kanun gereği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yetki verdiği kurum ve kuruluşlara giderek binanızın risk tespitini yaptırmanızı ve gerekli tedbirlerin alınmasını tavsiye ediyoruz."

"KARAGÜL APARTMANI'NDA DEPREMDE HASAR GÖREBİLME RİSKİ ARTMAKTADIR"

Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi'nin 21 Eylül 2010 tarihli raporunda, Karagül Apartmanı'nın depreme karşı riskli durumda olduğuna dikkat çekildi.

Raporda şöyle deniliyor:

"Her iki blokta yapıların çok katlı olması, ağır çıkmaların varlığı, zemin kat yüksekliklerinin fazla olması, temel tipinin uygulandığı dönemdeki deprem yönetmeliğine göre yapılmış olması, zemin yapısının bu bölgede zayıf kabul edilmesi gibi nedenlerle binanın depremde hasar görebilme riski artmaktadır. Zemin yapısı göz önünde bulundurulduğunda özellikle zemin üzerindeki 1. katlardaki pencere kenarındaki çatlaklar göze çarpıyor. Bu çatlakların zemin etüdü de yapılarak ayrıntılı incelenmesi gerekmektedir. 1. katta köşe daire salonunda balkon kısmında giriş katın altındaki duvarda diyagonal çatlaklar oluşmuş, bir kısım çatlak kirişe doğru uzanmıştır."