İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin HDP'nin istihdam bürosu haline geldiğini defalarca yazdık. CHP'li Başkan Tunç Soyer, ittifak halinde oldukları HDP'nin talep ettiği isimleri, özellikle belediyenin sosyal yardımlarla ilgili birimlerine yerleştiriyor. Sanırım bu şekilde HDP'lilerin vatandaşla yüz yüze temas kurabilmesi ve daha rahat propoganda yapabilmesi için bu birimler tercih ediliyor...
Geçtiğimiz günlerde Soyer, bu yerleştirdiği isimlerden 16'sının görevine, Valiliğin yaptığı güvenlik soruşturması neticesinin gereği olarak son vermek zorunda kaldı.
Ancak belediyede daha çok HDP kökenli ismin olduğu belirtiliyor.

OTURMA EYLEMİ
Bugün size, bu bağlamda çok konuşulacak bir bilgi vereceğiz...
İstanbul'da daha önce Reklamcılar Derneği Başkanlığı da yapmış, bu sektörün yakından tanıdığı Fatoş Nesteren Davutoğlu ismini duydunuz mu bilmiyorum... Kendisi HDP severliliğiyle bilinir. HDP ile çok yakın temas ve işbirliği halinde olan 'Demokrasi için Birlik Hareketi'nin koordinasyon üyesidir. PKK lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit için açlık eylemi yapan HDP Milletvekili Leyla Güven'i ziyaret edip destek vermişliği vardır. Yine Diyarbakır'da teröre destek veren HDP'li belediyelere kayyum atanmasını protesto etmek için yapılan oturma eylemine katılmışlığı da... HDP'li Selahattin Demirtaş'a destek için Edirne F Tipi Cezaevi önlerine dayanmışlığı bile bulunuyor... Hatta Davutoğlu'nun HDP'nin seçim reklam kampanyasına da önemli katkılar sağladığı söyleniyor.

ÇOK ETKİN KONUMDA
İşte Soyer, HDP'yle böylesine sıkı fıkı olan Davutoğlu'nu geçtiğimiz aylarda belediyeye yerleştirdi. Davutoğlu kısa sürede belediye içinde çok etkin bir konuma geldi.
Halihazırda Soyer'i yönlendiren birkaç isimden biri...
Kendisinin Halkapınar'daki Meslek Fabrikası'nda güzel bir makam odası da bulunuyor.
Yanında çalışanlar var... Soyer, İzmir'de reklamcı bitmiş de bu ismi zembille bulmuş gibi belediyede çok kritik bir pozisyona getirdi. Kendisini seçtiren ve gönül bağı bulunduğu HDP'ye bu şekilde diyet borcu ödemeyi sürdürüyor sanırım...

9 AY İÇİN 320 BİN LİRA
Geçtiğimiz günlerde elime Nesteren Hanım'ın belediye ile yaptığı sözleşmeyle ilgili bilgileri içeren Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) belgesi geçti... Görünce dudaklarım uçuklayacaktı neredeyse...
İzmir'de yüzbinlerce kişi asgari ücretle geçinmeye çalışırken, belediye çalışanları geçinme güçlüğü içindeyken Soyer, Nesteren Hanım'a aylık 35 bin liradan fazla para veriyor. Belediyenin kendisiyle 6 Mart 2020 ve 31 Aralık 2020 arası için yaptığı 9 aylık sözleşmeye göre aldığı toplam para tam 320 bin lira...

Resmi evrakta yapacağı iş de "İzmir Büyükşehir Belediyesi marka yönetimi stratejileri oluşturmak, uygulamak ve denetlemek" olarak gözüküyor. Belediye kendisine işi, 'tek teklif sahibi' olarak 'pazarlık usülü' ihale ile vermiş...



ÇALIŞANLARA HAKSIZLIK
Bu benim ulaştığım belge...
Ancak kendisinin belediye üzerinden başka gelirleri olduğu da söyleniyor. Sadece bu belgeye göre bile aylık geliri 35 bin liradan fazla olan Nesteren Hanım, İzmir'e ve bu parayı kent halkının cebinden kendisine ödeyen Büyükşehir Belediyesi'ne somut olarakne katkı sağlıyor, çok merak ediyorum...
Sayın Soyer hep diyor ya, "Eşit işe eşit ücret" diye...
Belediye çalışanı işçi ve memurlar aldıkları cüzi maaşlarla geçim kaygısı yaşarken Nesteren Hanım'a böylesine astronomik bir paranın ödenmesi hiç adaletli değil... Bu belediye emekçilerine ve bu paraların çok daha düşüğüne çalışmak zorunda olan ve kendilerini ileride hukuki sorumluluk altına sokacak kritik belgeleri imzalamak zorunda olan bürokratlara yapılmış büyük bir haksızlık... İzmirlinin parasıyla HDP'ye diyet ödemenin sonu gelsin artık! Yeter!


Yeni Asır Gazetesi