İngiliz The Guardian gazetesinden Simon Tesdall, NATO’nun Ukrayna krizindeki tutumunu eleştirdi. “NATO'nun savunmacı ‘kalkanının’ arkasında zayıflık ve bölünme yatmaktadır. Ukrayna bedelini ödeyecek.” başlıklı yazıda Tesdall, NATO’nun Ukrayna’yı kullandığını belirtti: “Rusya, Ukrayna'yı işgal ettiğinden beri, NATO, ABD ve Avrupalı politikacılar Ukrayna’yı çeşitli derecelerde yiğitliklerle her iki amaç için de kullandı.” Tesdall ardından şu soruyu soruyor “Ya kalkan kırılırsa ya da temelde kusurluysa?” Tesdall bu sorunun cevabını Batılı güçlerin öğrenmek üzere olduğunu belirtiyor.
"Pek çok müttefik adım atmış olsa da, önemli Avrupalı NATO üyeleri daha önce küçümsedikleri ve ihmal ettikleri bir ittifakın arkasında siniyorlar." ifadelerini kullanan yazar, bunu, Kiev'e Moskova'yı kızdırabilecek maliyetli ulusal taahhütlerde bulunmaktan kaçınmak için yaptıklarını belirtiyor.
‘NATO’NUN FİİLİ PATRONU BİDEN’
Bu ay yapılacak olan Madrid NATO Zirvesi’nin soğuk savaş döneminden bu yana en önemli “dönüşüm” toplantısı olarak tanımlandığını belirten Tesdall, “30 ülkeden oluşan ittifakın ‘özgür dünyayı’ Rus saldırganlığına karşı korumak için nasıl birleştiği konusunda çok fazla tebrik bekleyin.” ifadelerini kullanıyor. Ancak hala büyük soru işaretlerinin olduğunu da vurgulayan Tesdall, NATO’nun fiili patronu olarak nitelendirdiği Biden’ın bu ortamı belirlediğini söylüyor. Tesdall, Biden’ın “savaşın dışında kalarak” tüm gücüyle NATO topraklarının her karışını savunmaya söz verdiğini yazıyor. Yazıda Biden’ın uzun vadeli sonuçlar hakkında tavrının belirsiz olduğunu da belirten Tesdall, bu durumu “çıldırtıcı” olarak niteliyor.
‘UKRAYNA’YI ‘GERÇEK’ ÜLKE OLARAK GÖRMÜYORLAR’
Batılı ülkelerin Ukrayna’yı “gerçek” bir ülke olarak görmediğini ve kullandığını belirten Tesdall, İngiltere üzerinden bir örnek de veriyor. İngiltere'nin Savunma Bakanı Ben Wallace’ın, tıpkı Biden gibi aynı savunma nakaratını tekrar ettiğini yazan Tesdall, “Wallace, Vladimir Putin'in daha sonra Litvanya, Letonya ve Estonya'yı hedef alabileceği konusunda uyardı, çünkü Ukrayna gibi onları ‘gerçek’ ülkeler olarak görmüyor.” ifadelerini kullandı.
‘ERDOĞAN NATO CEPHESİNİ BALTALIYOR’
NATO içerisindeki kopukluğun üzerinde duran Tesdall, AB stratejik özerkliğinin hayalini kuran Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, artık eyleme geçmeye çalıştığını vurguluyor. Almanya Başbakanı Olaf Scholz’u da "kararsızlık ve ertelemenin örneği" olarak nitelendiren Tesdall, Macaristan'ın yaptırımları çiğneyen başbakanı Viktor Orban’ın, genellikle ‘Rusya için savaşıyor gibi göründüğünü’ belirtiyor. Tesdall, Erdoğan’dan bir “baş belası” olarak bahsederek, “Erdoğan’ın kendi çıkarları doğrultusunda, Finlandiya ve İsveç'in üyelik başvurularını sabote etmeye yönelik alaycı girişimleri de birleşik cepheyi baltalıyor.” ifadelerini kullanıyor.
‘ÇİNRUS İTTİFAKININ EKSENİ SINIRSIZ’
Yazar, Çin ve Rusya ittifakının etkisinden bahsederek, bu ittifakın küresel ekseninin sınırsız olduğunu belirtiyor. NATO’nun Asya’da mücadele etmek için geç kaldığını belirten Tesdall, Putin’in NATO’nun kalkanını dövdüğünü ve buna karşı acilen bir plan yapılması gerektiğini yazıyor. Yazar, Putin’in Çeçenistan, Gürcistan, Suriye, Kırım ve Donbass’taki eylemlerine Batı’nın cevap veremediğinin altını çiziyor. Birçok cephede NATO’nun mücadele edebilmesi için geçmişteki hatalarını kabul etmesi gerektiğini yazan Tesdall, Afganistan çekilmesinden sonra NATO’ya güvenin en dip noktayı gördüğünü belirtiyor.