Amasya'nın tarihi Beyazıt Camii, her zamankinden çok daha kalabalık…
Şadırvan, abdest alan Amasyalılarla dolu… Derken bir motor sesi yaklaştı. Sesi duyan avludaki kalabalık dalgalanmaya başladı.
Cemaat Çanakkale kahramanı Sarı Paşa'yı görmek istiyordu. Caminin girişinde Atatürk'ü, Müftü Hacı Hafız Tevfik Efendi, Kadı Ali Himmet Efendi ve Vaiz Abdurrahman Kamil Efendi karşıladılar.
Atatürk, Abdurrahman Kamil Efendi'nin elini tutup gözlerine bakarak “Hazır mısın baba?” diye sordu.
Kamil Efedi kendinden emin, “Tamamdır oğul tamamdır…” diye cevap verdi.
Atatürk ve yanındakiler, kalabalık arasından geçip camiye girdiler.
Kamil Efendi ağır adımlarla kürsüye çıktı ve cemaatin gözlerinin içine bakarak şunları söyledi:
“Muhterem evlatlarım!
Osmanlı devlet ve hükümetinin artık himmeti mevcudiyeti kalmamıştır. Mademki milletimizin şerefi, haysiyeti, istiklali tehlikeye düşmüştür. Artık bu hükümetten iyilik ummak abestir. (…)
Yegâne kurtuluş çaresi, halkın doğrudan doğruya egemenliğini eline alması ve iradesini kullanmasıdır. Hep beraber Mustafa Kemal Paşa'nın etrafında toplanarak vatanı kurtaracağız. Allah gazamızı mübarek eylesin.”
Cemaatin hemen sağındaki mahfilde Kamil Efendi'yi dinleyen Atatürk çok memnundu. (Bkz. Hüseyin Menç, Milli Mücadele Yıllarında Amasya, Ankara, 1992)