Sultan II. Mahmud 1830'da tahsil görmeleri için Fransa'ya dört öğrenci gönderdi. Bu çocuklardan birisi daha sonra tarihe İbrahim Edhem Paşa olarak geçti. 1821 Sakız İsyanı sırasında köle olarak İstanbul'a getirilen ve sonradan Edhem adı verilen bu çocuk köle pazarında görünce acıyarak satın alan Kaptanıderya Hüsrev Paşa tarafından yetiştirildi.

10 yıl kaldığı Paris'te önce Fransızca öğrendi ve sonra da "Ecole des Mines"i yani Madencilik Okulu'nu bitirip 23 yaşında İstanbul'a döndü. Osmanlı'nın ilk maden mühendisi oldu. Hariciye Nazırlığı, Ticaret Nazırlığı, Adliye Nazırlığı, Dâhiliye Nazırlığı, Valilik, Berlin Elçiliği, Viyana Elçiliği ve Tanzimat Meclisi Üyeliği yaptı.



Sınırlı yapısı nedeniyle "Deli Corci" denen İbrahim Edhem Paşa, Sultan Abdülmecit'in Yağlıkçılar Kâhyası Hacı Mustafa Ağa'nın kızı Fatma Hanım'la evlendi. Bu evlilikten dört çocuğu oldu: Osman Hamdi, Halil Ethem, İsmail Galip ve Mustafa. "Kaplumbağa Terbiyecisi" isimli ünlü resmin ressamı da olan oğlu Osman Hamdi Bey Paris'te okutuldu.



DERVİŞ, MAVİ ÇİNİ...
Osman Hamdi Bey'in en bilinen eseri, Kaplumbağa Terbiyecisi'dir. Resimdeki mekan, Bursa'daki Yeşil Cami'nin ikinci katıdır. Terbiyeci olarak tasvir edilen derviş ise Osman Hamdi Bey'dir. Resimde kırmızı uzun bir giysi giyen dervişin elinde bir ney vardır. Dervişin ayaklarının yanında, yerdeki yaprakları yemekte olan kaplumbağa bulunur. Uzmanlar bu tabloyu geri kalmış bir toplumu çağdaşlaştırmaya çalışan bir aydının yorgun hâlini anlattığı şeklinde yorumlanmıştır. Çünkü kaplumbağa yavaş hareket eden, öğrenmesi çok güç olan bir hayvandır.

Dikkatli bakıldığında Kaplumbağa Terbiyecisi'nde pek çok ilinç detay bulunur. Resimde dervişin yorgun hali dikkat çeker. Ayrıca sağ ve sol yandaki lacivert zeminde yer alan Davut Yıldızı vardır.



Osman Hamdi Bey 25 tonluk İskender Lahti'ni Lübnan'dan İstanbul'a getirdi.



İLK KAZIYIBAĞDAT'TA YAPTI
İlk Türk arkeoloğu kabul edilen Osman Hamdi Bey, Bağdat'ta ilk arkeolojik çalışmasına imza attı. 18871888'de Sayda Kral Mezarlığı (Lübnan) yaptı. Bu kazılar sırasında İskender Lahdi'ni buldu ve İstanbul'a getirilmesini sağladı. Osman Hamdi Bey İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin 29 yıl müdürlüğünü yaptı ve müzeyi dünyanın sayılı müzeleri arasına ekletmiştir.