Halep'in doğusundaki El Bab ilçesinde Şam Cephesi ile Hamza Tugayı arasında silahlı çatışma çıktı. Çatışma, diğer grupların da dahil olmasıyla büyüdü. Levant Cephesi, Üçüncü Lejyon ve Ceyşül İslam Şam Cephesi'ne; Ahrar uşŞam, Süleyman Şah ve Sultan Murat Tugayı da Hamza'ya yardıma koştu. HTŞ ise fırsattan istifade Afrin kırsalına girdi.

Muhalifler arasındaki çatışmalar, Muhammed Abdüllatif Ghannoum adlı bir medya çalışanı ile hamile eşinin 7 Ekim gecesi El Bab’da vurularak öldürülmelerinin ardından başladı. Cinayetleri kentte yaygın protestolar izledi. Ghannoum ve hamile eşini öldüren üç zanlı yakalandı. Zanlıların Hamza Tugayı'ndan Akram elUgil, Muhammed elMukhir ve Ebu Yakub elAzawi adlı militanlar olduğu kaydedildi. Bunun üzerine Şam Cephesi, Hamza Tugayı’na saldırı başlattı. Kentteki protestocular ise Hamza Tugayı’nın komutanı Seyf Bolat'ın da tutuklanıp yargılanmasını istiyor.

HTŞ AFRİN'E İLERLEDİ

El Bab'da yaşanan çatışmalar, İdlib'i kontrol eden terör örgütü Heyet Tahrir elŞam (HTŞ) militanlarını da harekete geçirdi. Fırsattan istifade Afrin'e ilerleyen HTŞ militanları, temas hattındaki bazı bölgeleri ele geçirdi. North Press'e konuşan Suriye muhalefetinden bir kaynak, “HTŞ'nin muhalifler arasındaki çatışmalardan yararlandığını” ve “Afrin kırsalına girerek Şam Cephesi'nin kontrolündeki Gazaviye kasabası ile sınır kapısını ele geçirdiğini” bildirdi. Şam Cephesi militanlarının HTŞ ile savaşmadan bölgeden çekildiğini kaydeden muhalif kaynak, şöyle devam etti: “HTŞ, El Bab kentinde başlayan ve Afrin'e de yayılan hizip içi çatışmalardan yararlandı. Gruplar arasındaki çatışmaları çözme bahanesiyle Afrin kırsalına girdi. Süleyman Şah Tugayı ile Sultan Murad Tugayı da Hamza Tugayı'na destek için Cinderes ve Mabatlı ilçelerinde bulunan Levant Cephesi ile Üçüncü Lejyon'un karargahlarına saldırdı. Üçüncü Lejyon ve Levant Cephesi ise El Bab ve Bza'a kasabasındaki Hamza karargahına saldırdı. Şiddetli çatışmalar arasında HTŞ, Afrin'in güneyindeki Basuta kasabasının da kontrolünü ele geçirdi.”

HTŞ, 20 Haziran'da da Afrin'e ilerlemiş, muhalifleri bölgeden çıkardıktan sonra güney ve batı kırsalındaki birçok köy ve kasabayı kontrol altına almıştı. Fakat Türk askerinin müdahale etmesiyle HTŞ bölgeyi yeniden muhalefete teslim ederek geri çekilmişti.

‘NORMALLEŞME KARŞITLARI TASFİYE EDİLİYOR’ İDDİASI

Muhaliflerin önde gelen isimlerinden Muhyeddin Lala ise Rûdaw’a verdiği demeçte, El Bab'daki cinayete ilişkin ilginç bir iddiada bulundu. Ankara ve Şam ilişkilerinin normalleşmesine karşı çıkanların tasfiye edildiğini söyleyen Muhyeddin Lala, “Son zamanlarda, Suriye'nin kuzeyinde, Suriye ile varılmak istenen uzlaşmaya karşı bir hareketlilik olduğunu biliyoruz. Türk istihbaratı, devrimci aktivistler ve devrimci fikirlere sahip kişiler hakkında bilgi toplamaya başladı. Olası anlaşmaya karşı oldukları için ‘ortadan kaldırılmalarına’ karar verildi.” ifadelerini kullandı.

Geçen ay da Türkiye ile Suriye arasındaki uzlaşı arayışlarının yükselmesiyle birlikte Ahrar El Şarkiye grubu, Suriye Milli Ordusu ile tüm ilişkilerini kestiğini duyurmuştu.