Koronavirüs salgınıyla mücadeleyi değerlendiren Bozkurt, “İyileşen hasta sayılarındaki artış umut verici” dedi.

Türkiye’de yapılan test sayıları yeterli mi sorusuna Bozkurt, "Yapılan test sayısına oranla vaka sayısında da artış yapıyoruz bu gayet normaldir. Gönül isterdi ki daha fazla olsun. Fakat şu an geldiğimiz nokta bile ilk güne göre çok iyi durumda. Bilim Kurulu üyeleri ve bakanlığımız seferber olmuş durumda. Bütün sağlık çalışanlarımız en önde mücadele ediyorlar, zor şartlar altındalar. Sağlık çalışanlarımız bugün Mehmetçiğimizdir. İlk vakadan tam 2 ay önce Bilim Kurulu kurulması çok doğruydu. Bugün geldiğimiz notada bu doğru mevzilenmenin avantajını görüyoruz. Dünyanın genelinden iyi durumdayız. Tabi şu anda daha tepe noktasını daha görmedik. Benim kişisel tahminim Mayıs ayının ortalarından sonra vaka sayısının düşmeye başlayacağı yönünde. Maalesef şu anki hava koşulları da bu süreyi uzatıyor." yanıtını verdi.


Sosyal izolasyonda hala sıkıntılar yaşanmasının sebeplerini sıralayan Bozkurt, "Kalabalık bir toplum olmanın bir etkisi var. Eğitim düzeyinin etkisi var. Ama buna rağmen toplumumuz büyük oranda izolasyona uyuyor. Tabi bunu arttırmak için merkezi propagandanın, bilgilendirmenin devam etmesi gerekiyor." İfadelerini kullandı.
 

Virüsün bulaşmasının yaş ile bir ilgisi olmadığına dikkat çeken Bozkurt, "20 yaş altına sokağa çıkma yasağını sevinçle karşıladım. Gençler bize nasıl olsa bir şey olmaz diyerek sokağa çıkmaya devam ediyordu. Gençler evet daha az risk altında bulunabilir fakat bu onların bulaştırmadığı anlamına gelmez. Bu da bir eğitim meselesi. Eğitim derken halka bu meselenin önemini kavratmaya yönelik yapılacak işlerden bahsediyorum." dedi.

Maske kullanmanın önemini vurgulayan Bozkurt, "Ben en başından beri maske kullanımın gereksiz olduğuna dair açıklamaları yanlış buluyorum. Eğer maske gereksiz olsa emperyalist devletler bir birlerinin maskelerini gasp ederler miydi? Maske konusunu kimse hafife almamalıdır. Tabi burada maske takınca her ley bitmiyor. Bir maske ile 10 gün dolaşılmaz. Belli başlı iki tip maske var. Bir tanesi 3 katlı cerrahi maskedir. Bir de N95 tipi dediğimiz esas olarak sağlık çalışanlarının kullandığı ve esas olarak onların kullanması gereken maskeler vardır. Tabi benim param var diyerek çoluğa çocuğa N95 maske almak da doğru değil, gerek yok. O maskeyi sağlık çalışanlarının kullanması daha doğru. Sınırlı sayıda N95 var ve o zaman sağlık çalışanlarının ona ulaşamamasına sebep olmuş olursunuz." diye konuştu.
 

Her maskenin koruyucu olmadığını söyleyen Bozkurt, "Elbiseyle, baş örtüsüyle ile evde yapılan maskelerin hiçbir koruyuculuğu yoktur. Kendilerini rahatlatıyorlar. Bugün devletimizin duyurduğu kişi başı 5 maske uygulaması çok doğru karar. Türkiye’nin alt yapısı buna uygun. Koruyucu sağlık malzemelerinin üretimi güvence altına alınmalı bundan sonrası için dersler çıkarmalıyız. Cumhurbaşkanının başlatmış olduğu biz bize yeteriz kampanyasından sonra evlerde iç boyutlu yazıcılarla yapılan maskeler, kumaş fabrikalarında yapılan maskeler, gençlerin büyüklerin evlerine giderek ihtiyaçlarını karşılaması çok güzel gelişmeler. Amerika’da evsizleri sokaklarda bıraktılar hepimiz gördük bunları. Bizim milletimiz büyük acılar yaşadı o toplumsal hafızamızda yer ediyor. Böyle zamanlarda ortaya çıkıyor, dayanışma duygusu olarak ortaya çıkıyor." dedi.

Taburcu olanların sayısının artmasını sevinçle karşıladığını dile getiren Bozkurt, “Hepsine tek tek geçmiş olsun diliyorum. Çin’de de böyle oldu. İyileşen insan sayımızın artması onların vücudunda gelişen antikorlara bağlı yeni tedavi tekniklerinin de gelişecektir. Plazma almaya başlanması bu açıdan çok yararlı olacaktır. İlk gönden beri bilim kurulu üyeleri ve bilimi yol gösterici olarak görenler sözde muhalefetle ve hurafelerle mücadele ediyor. Ulusal Kanal ilk günden beri örnek bir yayıncılık çizgisi izledi. Sizlere çok teşekkür ediyorum. “ ifadelerini kullandı.

ulusal.com.tr