Suriye yönetimine yakın iki uzmandan 10 yıllık uzaklığın ardından Türkiye ile işbirliği çağrısı geldi. Baas Partisi Merkez Okulu Başkanı Dr. Bessam Abu Abdullah ve Şam Üniversitesi Öğretim Üyesi Ziad Arbache, Türkiye ve Suriye arasındaki geniş işbirliği potansiyelini işleyen bir makale kaleme aldı. Yazarlar, Türkiye’nin Rusya ve Çin ile işbirliği içinde Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında kaldıraç rolü oynayabileceğine dikkat çekti. Suriye Baas Partisi Merkez Okulu Başkanı Dr. Bessam Abu Abdullah ve Şam Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesi Dr. Ziad Ayoub Arbache, BRIQ Kuşak ve Yol Girişimi Dergisi’nin Kış 2020/2021 sayısında yayımlanan makalelerinde, Türkiye ile Suriye arasında, son 10 yıldaki karşıtlığa rağmen, ilişkilerin düzeltilmesi için çok geniş fırsatların bulunduğunu vurguladı.
Makalede, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın 2004 yılında gündeme getirdiği “Beş Deniz Stratejisi” ile Çin’in öncülüğünde başlayan Kuşak ve Yol Girişimi’ni birleştirme fikri tartışılıyor. Suriyeli uzmanlar, “Beş Deniz Stratejisi’ni Yeniden Canlandırmak Mümkün mü?” başlıklı makalede Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin düzelmesi ve işbirliğine gidilmesi durumunda iki ülkenin çok geniş kazançlar ede edeceği, bunun ötesinde Ortadoğu’daki istikrarsızlığın üstesinden gelinebileceği vurguladı: “Siyasette imkansız diye bir şey yoktur. Suriye’nin Suudi Arabistan ve Türkiye ile ilişkilerine geri dönme ihtimali olduğu akılda tutularak, Ortadoğu’daki istikrarsızlıkların üstesinden gelinebilir.” Yazarların önemli bir vurgusu da Türkiye ile Suriye arasındaki geniş ortaklık potansiyeli: “Türkiye ve Suriye sadece bölgesel güvenlik konularında değil, aynı zamanda AB, Balkan, Kafkas ve Arap ülkeleriyle daha yakın ilişkiler kurmada da potansiyel ortaktır.”
TÜRKİYE’NİN KALDIRAÇ ROLÜ
Suriyeli uzmanlar, Türkiye’nin, Suriye ve Irak’ta yeniden yapılanma projelerinde Çin ve Rusya ile birlikte kaldıraç rolü oynayabileceğini kaydetti: “Uluslararası çelişkilere oynamak yerine, Türkiye sadece Suriye’de değil, aynı zamanda Irak’ta (yirmi yıldır Amerikan varlığının zarar verdiği) ve tüm bölgede Rusya ve Çin ile işbirliği içinde, devasa yeniden yapılanma projelerinin hayata geçirilmesi gereken Beş Deniz bölgesinin kalbinde bir kaldıraç olabilir.”
TÜRKİYE BÖLGESEL İŞBİRLİĞİNE DÖNEBİLİR
Yazarlar, Türkiye’nin kısa süre içinde bölgesel işbirliği çizgisine dönmesinin muhtemel olduğunu vurguladı: “Türkiye bölgesel işbirliği ilkesine bağlı kalırsa bölgede önemli bir rol oynayabilir. Maceracı tek taraflılığın özellikle Suriye'deki başarısızlığın ardından, Türkiye’nin kısa süre sonra bölgesel ve uluslararası işbirliğine geri dönmeye zorlanması muhtemeldir. Bu durum, göç akımlarının ve Avrupa'daki aşırılığın artışıyla daha da hızlanacak ve bu da Türkiye'yi daha fazla işbirliğine zorlayacaktır.”
BEŞ DENİZ STRATEJİSİ NEDİR?
Suriyeli uzmanlar, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın 2004’te ilk kez gündeme getirdiği Beş Deniz Stratejisi’nin 2009 yılındaki çerçevesini şöyle açıkladı:
“Suriye Devlet Başkanı 2009 yılında vizyonunu şöyle açıkladı: ‘Suriye, Türkiye, Irak ve İran arasındaki ekonomik alan bütünleştiğinde, Akdeniz, Hazar, Karadeniz ve Körfez’i birbirine bağlayacağız… Önemimiz ise sadece Ortadoğu ile sınırlı kalmayacak… Bu dört denizi birbirine bağladığımızda yatırım, ulaşım ve daha pek çok alanda tüm dünyanın zorunlu kesişim noktası olmuş olacağız’.”
ÇÖZÜM İÇİN TEMEL YAKLAŞIM
ABD’nin Suriye’yi yıkıma uğratmayı hedefleyen savaşının başarısızlığa uğradığını vurgulayan Suriyeli uzmanlar, bölge ülkeleri arasında ortak sorunlara ortak çözümler için zamanın geldiğini kaydetti: “Suriye, kültürel mirasına ve gelecek vizyonuna dayanarak 2004 yılında bölgesel işbirliğini geliştirmek için Beş Deniz Girişimi’ni başlattı. Bu girişim, çok sayıda yeni paradigma ve terminolojinin gün yüzüne çıkmasını tetikledi. Özellikle 20102011’den bu yana, hem Ortadoğu’daki çatışma sahnesinde hem de uluslararası alanda hemen hemen her şeyi etkileyen birçok değişiklik gerçekleşti. Beş Deniz Girişimi’ne zarar veren dokuz yıllık savaşın ve küresel kapitalizmin, en ilkel şekliyle kurmaya çalıştığı hegemonyadaki başarısızlığının ardından artık, bölgesel ve uluslararası aktörler arasındaki ortak çıkarlara dayanan ve bölgesel çeşitliliğe saygı duyan, aşırılıktan uzak gerçek bir seçeneği ortaya koyma zamanıdır. Ortadoğu ülkeleri ortak sorunlarla yüzleştiğinden, bu sorunlara getirilen çözüm önerileri birlikte formüle edilir ve gerçekleştirilirse bu öneriler daha etkili olacaktır.” "Güneybatı Asya’nın yeniden inşasını sağlayarak ve Suriye’nin, Akdeniz, Hint Okyanusu, Kızıldeniz, Hazar Denizi ve Karadeniz’in kesişiminde yer alan ayrıcalıklı jeopolitik konumu sayesinde bir altyapı ağı oluşturacak olan ‘Beş Deniz Stratejisi’ ile Kuşak ve Yol Girişimi’nin (KYG) birleştirilmesi, böyle bir çözümü sağlayabilir. Bu birleştirilmiş stratejiyle tam bir bütünlük sağlanması, Ortadoğu ülkelerinin birçoğu için bir on yılı daha israf etmekten kaçınmanın en iyi yolu olarak görünüyor.” “Beş Deniz bölgesi ve KYG tüm taraflar için bir avantaj olabilir. Bu iki güç (Rusya ve Çin) için İran, Irak ve Suriye ile hedeflerine ulaşmada ayrı ayrı çaba göstermelerindense birlikte çalışmaları daha avantajlıdır. Rusya, Suriye’deki uzun vadeli konumunu güçlendirmek istemektedir. Ancak, ülke yeniden inşa edilmezse bu mümkün olmayacaktır. Bu noktada, Çin’in rolü devreye girmektedir. Çin’in, Suriye’deki gelecek yeniden yapılanma projelerinde ve çatışma sonrası yatırım fırsatlarında yer almak için Rus ve İranlı müttefikleriyle bir araya geldiği belirtilmektedir."
KYG’DE SURİYE’NİN ÖNEMLİ KONUMU
“KYG harap olmuş Suriye ekonomisini dış tehditlerden uzak tutarak yeni bir temelde yeniden inşa edebilir. KYG, ister demiryolu koridoru ve otoyol (Batı Çin'deki en büyük şehir olan Urumçi'den Ortadoğu'daki sahil kasabalarına giden) veya Süveyş üzerinden Akdeniz'e giden deniz yolları olsun, GüneyBatı Asya’nın (özellikle İran, Irak, Suriye ve Lübnan büyük rollere sahip) iki koridor etrafında yeniden yapılandırılmasıyla Suriye’de daha istikrarlı bir ortam sağlayacaktır. " “Suriye’nin ekonomik zayıflığına ve ABD’nin düşmanlığına rağmen, Rusya ve İran ile olan ittifakıyla Şam son yıllarda siyasi etkisini yeniden canlandırabildi. Suriye iddialı ekonomik stratejisi için çetin bir mücadeleyle karşı karşıyadır ancak Irak’ın büyük enerji kaynakları devreye girdikçe vizyonu daha da gelişecektir." “Rusya ve İran arasındaki mevcut ittifak ve Irak ile göreceli bir anlayışa dayanarak Irak’tan Avrupa’ya doğalgaz akışının sağlanmasında, Akdeniz’e tek çıkış noktası olarak, İran gazının da aynı boru hatlarından geçme olasılığı da dikkate alındığında, Suriye hâlâ coğrafik konumunu kullanma potansiyeline sahiptir. Suriye’nin kuzey sahillerindeki potansiyel doğalgaz ve petrol kapasiteleri de akılda tutulmalıdır.”