Reuters haber ajansı, 8 Aralık 2024’te Beşar Esad yönetiminin devrilmesinin ardından Türkiye’den Suriye’deki evlerine dönen sığınmacılar arasında, umudun yerini pişmanlığa bıraktığını yazdı.
İngiliz ajansı, HTŞ’nin Şam’ı ele geçirmesinin ardından Türkiye’den Suriye’ye dönen sığınmacılara mikrofon uzattı.
Habere göre o isimlerden biri olan Ahmed el Şeyh'in ülkesine dönme heyecanı, yaklaşık 13 yıl süren savaşın ardından Suriye'deki acımasız yaşam koşulları karşısında acı bir hayal kırıklığına dönüştü. Şeyh, Esad'ın 8 Aralık'ta devrilmesinden sonraki ilk üç hafta içinde umutla Türkiye'den Suriye'ye giden ve gönüllü geri dönüş belgesini imzaladıktan sonra Türkiye'ye geri dönme hakkından vazgeçen 35 bin Suriyeliden biri. Türkiye'ye kaçışından sekiz yıl sonra Halep'e döndükten sonra evinde konuşan 35 yaşındaki Şeyh, “Beklentilerimin ötesindeki feci durum karşısında şok oldum.” dedi. Su ve elektriğin sık sık kesildiğini belirten Şeyh, internet iletişiminin ise neredeyse hiç olmadığını söyledi.
Türkiye'deki Mülteciler Derneği de onun gibi pek çok kişinin savaşın harap ettiği bir ülkede yaşamın gerçekliği karşısında hayal kırıklığına uğradığını söylüyor. Derneğin Sosyal Yardım Direktörü Kadri Güngörür, “Mültecilerin çoğu Esad rejiminin düşmesinden sonra geri dönme konusunda başlangıçta heyecanlıydı, ancak bu heyecan zamanla azaldı.” diyor ve eğitim ve sağlık hizmetlerinin eksikliği gibi şikayetleri dile getiriyor. “Bazı aileler pişmanlık duyuyor ve geri dönmek istiyor.” bilgisini veren Güngörür, şöyle devam ediyor: “Türkiye'deki yaşam koşullarını Suriye ile karşılaştırdıklarında, Türkiye'nin onlara daha fazla fırsat sunduğunu kabul edebiliriz.”
‘TÜRKİYE’YE DÖNMEYİ DÜŞÜNÜYORUM’
Reuters’e göre Ahmed el Şeyh, isyancıların zaferiyle coşanlar arasındaydı ve bombalanan Halep'teki evini yeniden inşa etmeyi hayal ediyordu. Arkadaşlarının caydırma çabalarına rağmen Esad düşer düşmez geri dönmeye yemin etti. Şimdi ise nispeten kötü yaşam koşulları, iş ve eğitim olanaklarının azlığı onu dehşete düşürüyor. “Türkiye'ye dönmeyi düşünmeye başladım çünkü orada hayatım istikrarlıydı ve çocuklarım okula gidiyordu.
Yaşam koşullarım istikrarlıydı.” diyen Şeyh, ekliyor: “Ama şimdi geri dönemem çünkü gönüllü geri dönüş belgesini imzaladım.”
‘GİT VE GÖR ZİYARETLERİ’
Bu noktada Reuters, benzer olumsuz deneyimler nedeniyle 2024 yılı sonunda İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, Suriyelilerin eve dönüşlerini daha iyi planlamalarını sağlamak üzere bir program açıkladığını hatırlatıyor. İçişleri Bakanlığının belgesine göre bu program, Suriyeli göçmen ailelerin liderlerine, 2025’in Ocak ve Haziran ayları arasında üç kez Suriye'yi ziyaret etme hakkı tanıyor. İçişleri Bakanlığı, 8 Aralık 2024’ten 31 Ocak 2025’e kadar 81 bin 576 sığınmacının Suriye'ye giriş yaptığını, aralık ayından bu yana günlük geri dönüş oranının hafif bir düşüşle günde 1600'e gerilediğini bildiriyor. Ocak ayında geri dönenlerin kaçının gönüllü geri dönüş belgesini imzaladığı ise belli değil.
BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi ise geçen hafta Türkiye'ye yaptığı bir ziyaret sırasında “git ve gör ziyaretleri” olarak adlandırdığı politikayı övdü ve ‘mültecilerin koşulları kendi başlarına değerlendirmelerine olanak tanıdığı ve Suriye'ye sürdürülebilir geri dönüşlerin önünü açabileceği için en iyi uygulama’ olduğunu söyledi.
‘BELKİ GELECEKTE’
Habere göre bazı Suriyeliler ise bekleyip görmeye daha meyilli.
Suriyeli kimyager 27 yaşındaki Cafer, 12 yıl önce Türkiye'ye gelmiş ve koşullar iyileşene kadar eşi ve üç çocuğuyla birlikte geri dönmeyi düşünmüyor. “Çocuklarım şu anda Türkiye'de iyi uyum sağladılar, bu da Türkiye'deki yaşama, dile ve eğitime uyum sağladıkları için burada kalmayı daha olası kılıyor.” diyen Cafer, “Bazı insanlar geri dönecek, ancak temel ihtiyaçların eksikliği bunu yapmalarını engelliyor. Geri dönmeyi düşünüyorlar ama şimdi değil, belki gelecekte.” ifadelerini kullanıyor.
Ancak bu, Şeyh için artık açık olmayan bir seçenek. Şeyh, 2016'nın sonlarında Halep'ten ayrılmak zorunda kalmış. Eşi ve dört çocuğu için Türkiye'de istikrarlı bir hayat kurmuş.
Şimdi ise Halep'te bir cep telefonu tamir dükkânı açmış ama oradaki evini onarma planı askıda. “Proje burada başarılı mı olacak yoksa başarısız mı olacak bilmiyorum. Başarısız olursa, Türkiye'de geçirdiğim süre boyunca kazandığım her şeyi kaybetmiş olacağım.” diyor.