Türkiye’de önemli bir dava vardı. Ergenekon tertibi ile onlarca seçkin asker ve sivil aydına kumpas kuran hâkim ve savcılar yargı önündeydi. Sözcü ve Aydınlık gazeteleri dışında habere değer biçen ceride olmadı. Her Allah’ın saatinde Ergenekon, Balyoz ve daha nice isimlerle ülkemizin nurlu yüzleri ve kalemlerine saldıranlar, alçak kumpaslarla insanların hayatlarına, ailelerine, hayallerine tecavüz eden cerideler karanlıkta ıslık çaldı. Demokrasi, askeri vesayetten kurtulma, darbecilerin tasfiyesi ve daha nice yalanlarla iblisleşenler, dinidar, bölücü, solak ve yalaka yandaş medya dilsiz şeytan oldu. HDP, PKK, FETÖ medyası veya yandaşlarının yargılandığı davalar söz konusu olduğunda en ön saflarda yerini alan CHP’nin parlamenterlerini aradı gözlerim. Her davaya ışınlanan Mahmut Tanal’ı bu davada göremedik mesela.

NEREDE BU VEKİLLER SAHİDEN?

Hani belki ‘sap döner keser döner gün gelir hesap döner’ sloganı atarlar diye bekledik. ‘Eyy piyon ve vicdanı cüzdana satmış hakim ve savcılar! Kumpaslarınız ve zulmünüz insan katletti. Çocukları babalarından mahrum bıraktınız. Adalete tecavüz ettiniz. Hukuku ayaklar altına aldınız. Tek amacınız vardı; Efendilerinizi rahatsız edenleri işgal ettiğiniz makam ve yetkileri suiistimal ve istismar ederek yok etmekti. Ancak hak ve adaletin bir gün mutlaka üstün olacağına inanmadınız. Şimdi kurduğunuz tuzağa siz düştünüz. İnşa ettiğiniz kafeslere siz girdiniz’ mealinde bir siyasi beyanatta bulunurlar diye bekledik. Daha önemli işleri vardı her halde. Belediye seçimlerinde ittifaklar ve aday belirlemeleri start almış. Erdoğan’ı geçmiş onlarca seçimde halledemediler. Şimdi İstanbul ve Ankara’yı alıp mutlu hayallerini gerçekleştirmeyi ümit ediyorlar.

ErdoğanTrump muhabbeti gayet iyi gidiyor. Artık daha sık görüşüyorlar. Bir FETÖ elemanını Türkiye’ye teslim ettiler. CıA, Fethullah Gülen’i bile her an Ankara yönünde şutlayabilirmiş. Hükümet borazanı cerideler böyle müjdelemiş. Beyaz Ev (Saray) sözcüsü haberi yalanlamış ama bu kadar kusur kadı kızında da olurmuş. Erdoğan dostu Trump’tan YPG’ye silah sevkiyatını durdurmasını talep etmiş. Beş bin küsur tır ve onlarca askeri üslerde depolanan her türden tonlarca silah vermişler. Durdursa ne olur durdurmasa ne olur? Hatta Trump efendi jestlerine devam eder “YPG’ye silah sevkiyatını durduruyoruz” diyebilir. Alemin en yalaka, en yalancı ve en kıvrak cerideleri de manşetlerden duyurur.

ÖCALAN’IN TESLİMİNİ HATIRLAYINIZ

Öcalan’ın teslim edildiği dönemi hatırlayınız. Bayram havası vardı. En nihayet sarhoşluk zail oldu akıl başa geldi; ‘Bu pimi çekilmiş bombayı bize neden verdiler” diye sorgulamaya başladı. “Ya kaçarken ya helaya ederken aklı başına gelir” misali PKK’lıların başına neden ödül kondu? Fethullah Gülen ve bazı adamlarını neden bu zaman diliminde teslim ediyorlar? “Münbiç’te önde bir ABD zırhlısı arkada bir Türk zırhlısı birlikte devriye geziyorlar” fotoğrafllarını manşete taşıyanların amacı nedir? Bu iki zırhlı zeytin tarlaları arasında PKKYPG’nin hareketlerini mi kontrol ediyor? Zeytin toplamaya gitmişler? ABD ve müttefik dostları Doğu Akdeniz’de taviz mi veriyor? Türkiye’yi denizin yer altı karbon zenginliklerine ortak mı ediyor?

ABD, FETÖ’den vazgeçiyor mu? YPG’yi terör örgütü mü ilan edecek? PKK’yı tasfiye mi ediyor? Münbiç’i Türkiye’ye veya sahiplerine mi devrediyor? Böyle bir ihtimal uzak mesafede bile görünmüyor. O halde tüm bu olumlu havanın estirilmesinin gayesi nedir? Türkiye’nin kararlı ve dik duruşu ABD’ye geri adım mı attırdı? ABD’nin içinde olduğu acizlik ve iktidarsızlık onu taviz vermeye mi zorluyor? Türkiye’nin kendisi için arz ettiği ehemmiyetin idrakin de bu sebeple Türkiye’yi elinden kaçırmamak için uzlaşmayı mı kabul etti? Tüm bu unsurlar gerekçe oluşturabilir. Ancak esas gaye Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna müdahalesini engellemek veya geciktirmek.

JAMES BEY’İN BİLMECESİ

James Bey ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi. Eski Başkan Bush oğluna ulusal güvenlik konularında danışmanlık yapmış. YPG’nin PKK’nın uzantısı olduğunu kabul ediyor ama YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmiyor. Bir bilmecem var çocuklar hadi sor sor. PKK terör örgütüdür. YPG, PKK’nın uzantısıdır. Ama YPG terör örgütü değildir. Bu bir bisküvi reklamı değildir. Bunun adı nedir? James Jeffrey mantığıdır.

TürkiyeRusya arasında sağlanan İdlib’te ‘çatışmazlık’ ‘ağır silahların toplanması’, ‘hükümet kuvvetleri ile savaşan gruplar arasında silahtan arındırılmış güvenli bölge’ ile ‘terör örgütleri mensuplarının çıkarılması’ karara bağlanmıştı. Bu kararı saygı duymayacağını ilan eden örgütlerin başında ElKaide kökenli yapılar geliyor. Hiras ElDinDin Muhafızları adıyla hareket eden terör örgütü İdlibHama arasında kalan bölgede Suriye Hükümeti askerlerine karşı tanzim ettikleri saldırı da 9 Suri askeri öldürdü. Çıkan çatışmada örgüt mensubu onlarca militan etkisiz hale getirildi. Bu provokasyon İdlib meselesinin kırılgan ve uzlaşmanın sırat köprüsünden geçtiğine delalettir. Bu hususu suiistimal etmek ve varılan mutabakatı bozmak isteyenlerin benzer provokasyonları baki ve daim kılacakları aşikar.

SURİYE: NEREDEN NEREYE?

Suriye muhalefeti 7 sene önce patlak veren Suriye Krizini Dera kentinde güvenlik güçlerinin duvara yazı yazan çocukların tırnaklarını sökmesi sonucu halkın olayı protesto etmek amacıyla sokaklara dökülmesi olarak tedavüle soktular. İki gün önce binlerce Deralı sokaklara döküldü. 1970’te Baba Hafız Esad tarafından Suriye’de başlatılan “Tashih Hareketi”nin yıl dönümünü kutladılar. Bu esnada Suriye’ye ilk geldiğimiz yıl ikamet ettiğimiz ve 7 senedir süren savaşın en tahripkar yerleşim birimlerin başında gelen Filistinli mülteciler için 1948’de tahsis edilmiş Şam kenti banliyösünde yer alan Yarmuk ve Filistin kamplarından terör örgütleri tamamen temizlendi. Enkaz kaldırma, yol açma ve temel ihtiyaçların ulaştırılması çalışmaların sonuna gelindi. Yapılan değerlendirmeler sonucunda binaların %60’ı kullanılamaz raporu almış. Bu binaların yerine modern mimari projeler hazırlanıyor.

Her şerde bir hayır vardır misali Şam dahil bir çok Suriye şehrinin içinde ve etrafında yer alan, kanser virüsü gibi kentleri kemiren, terör örgütlerine malzeme oluşturan birçok hizmetten mahrum gecekonduların yerine medeni hayat koşulları sunacak mimari projeler devreye giriyor. Bunun yapılması için bir savaşın yaşanması ve on binlerce canın heder olması, acıların üzerinde milyarlarca dolarlık iş projelerinin zuhur etmesi ve on binlerce insan için yeni iş imkanlarının yaratılması trajikomik bir panoramadır.

Mehmet Yuva

Aydınlık