Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Kocaeli Barosu'nu ziyaretinde gazetecilerle bir araya geldi, TBB'nin üyelerine yönelik eğitim faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Bir gazetecinin seçim güvenliğine ilişkin sorusunu yanıtlayan Feyzioğlu, şu anda bir sahte seçmen furyası döndüğünü belirterek, sosyal medyayı her açtıklarında "Şu dairede bin 100 seçmen, şurada bilmem kaç bin ölü seçmen" şeklinde iddialarla karşılaştıklarını söyledi.
Türkiye'de adrese dayalı nüfus kayıt siteminin tutulmasından İçişleri Bakanlığının sorumlu olduğunu dile getiren Feyzioğlu, YSK ve seçim hakimliklerinin de seçmen olmayanların yazıldığını gördüklerinde bunları tespit edip listelerden çıkarmakla yükümlü olduğunu kaydetti.
Feyzioğlu, vatandaşlara ve siyasi partilere bunun gayri ciddi bir konu olmadığı konusunda uyarıda bulunarak, şöyle devam etti:
"Sandığı elde somut delil yokken güvensiz ilan etmek Türkiye üzerinde oynandığından zerre kadar şüphe duymadığımız, tüm Orta Doğu'yu şekillendirmeyi amaçlayanların Türkiye'yi de dahil ettikleri planın bir parçasıdır çünkü sandığı güvensiz ilan edilmiş bir memlekete uluslararası kamuoyunun desteğiyle küresel güçler gizli ya da açık müdahale yetkisi kendilerinde görmeye başlarlar. Suriye'ye müdahale böyle olmuştur, Irak'a müdahale böyle olmuştur, Libya'ya müdahale böyle olmuştur. Mısır, Cezayir böyle karışmıştır."
Türkiye'nin üzerine oynanan senaryolara karşı direnmesini sağlayanın Mustafa Kemal Atatürk'ün temellerini attığı ve sonra da ağır aksak da olsa hayata geçirilip, işletilen demokrasi olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"Demokrasinin tek şartı değil ama ön şartı sandığın güvenliğidir. Sandığın güvenliğini sağlamak YSK'nın namus borcudur. Sandığın güvenliğini sağlamak ilçe seçim kurullarının ve seçim hakimlerinin namus borcudur ve tabii ki kanuni görevleridir. Sandığın güvenliğini sağlamak siyasi partilerin varlık sebebidir. Hiçbir siyasi parti sandığın güvenliğini ve dolayısıyla seçmenlerin gerçekliğini tespit etmeyi ya da korumayı bir başkasına ihale edemez. Tüm siyasi partiler bu görevlerini yerine getireceklerdir. Eğer bir dairede bin 100 seçmenin yazıldığı söyleniyorsa itiraz süreleri bitmemiştir. İlçe seçim kuruluna oradan YSK'ya kadar giden bir yol vardır."
Feyzioğlu, tüm siyasi partilerin elinde sandık sandık seçmen listeleri olduğuna işaret etti.
"Alsınlar ellerine listeleri çıksınlar sahaya tek tek tespit etsinler"
Tüm siyasi partilerin tespitini yapmak zorunda olduğunu belirten Feyzioğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Benim oyumu, benim irademi kanunun korumakla görevli kıldığı yer siyasi partidir. O siyasi partiler ilçe binalarında ya da sosyal medya klavyeleri önünde dedikodu yapacağına, iktidar muhalefet beni ilgilendirmiyor, alsınlar ellerine listeleri çıksınlar sahaya tek tek tespit etsinler, tutanaklarını tutsunlar ilçe seçim kurullarına, oradan sonuç alamazlarsa YSK'ya delilleriyle birlikte götürsünler. Sosyal medyada 'bilmem kaç bin ölü oy kullanıyor', 'bir çiftlikte 20 bin kişi yazılmış, orada 5 bin kişi yığılmış' gibi, 'dayımın oğluna bir arkadaşı söylemiş kesin bilgi yayın' diye iyi niyetli paylaşımların arkasında Türkiye'de sandığı itibarsızlaştırıp müdahale zemini arayan küresel güçlerin gayet planlı operasyonu vardır. Bu sandık itibarsızlaştırılırsa Türkiye'yi demokrasiye bağlayan son halka elden giderse hukuk devleti de demokrasi de ve en sonunda devlet de çatırdar. O yüzden ben herkesi sorumlu davranmaya davet ediyorum. Siyasi partileri delilleriyle birlikte eksiklikleri, yanlışlıkları doğru düzgün delillerle birlikte sunmalarını bekliyorum."
Kocaeli'ye gelmeden YSK Başkanı Sadi Güven'le görüştüğünü dile getiren Feyzioğlu, "Şu ana kadar 70 bin şüpheli tespit etmişler ve bunların seçmenliklerini askıya almışlar. Her mahallenin yetkilisinin incelemesine imkan var, yetmedi sorumlu vatandaş bilinciyle her binanın sakininin benim binamda yasa dışı bir kayıt yapıldı mı diye inceleme sorumluluğu var." şeklinde konuştu.
Feyzioğlu, Kocaeli Barosundaki programının ardından Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri İlhan Bayram'ı ziyaret etti.