Mart 2006'da Jack Dorsey ve arkadaşları tarafından kurulan sosyal medya platformu Twitter, yaklaşık 88,7 milyon takipçi sayısına ulaşan Trump ile ABD başkanlık seçimleri boyunca yaşadığı çekişmeler ve son olarak Trump'ın hesabını kalıcı olarak askıya almasıyla dünyanın gündemini meşgul etti.

Küresel ölçekte yaşanan bu tartışmalı sürecin ardından sosyal medya kullanıcıları, Twitter gibi belli bir güce sahip sosyal medya şirketlerini, "devlet dışı aktör olma" ve "sansürcülük"le suçluyor.
Şirket, sitesinde yer alan "İfade özgürlüğünü savunuyor ve dünya genelinde herkese açık sohbetlerin sağlığını koruyoruz." misyonuyla hareket ettiği iddiasında bulunurken Trump başta olmak üzere farklı ülkeler ve kişiler bazında ortaya koyduğu ikircikli tutumlarla "herkes için ifade özgürlüğü" söylemine gölge düşürüyor.
Trump'ın hesabının askıya alınmasının ardından Twitter'ın kararını kınayan Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, kimseye böyle bir sansür uygulanamayacağını ve kimsenin elinden Twitter'da paylaşımda bulunma hakkının alınamayacağını belirtti.
Sosyal değil siyasal medya! Twitter'ın

Kuzey Carolina Üniversitesi Gazetecilik ve Medya Bölümünden Shannon McGregor da Twitter'ın bunu ABD'nin yeni başkanı seçilen Joe Biden yönetiminin gözüne girmek amacıyla yaptığı görüşünü paylaştı.