Bu yıl üniversitelerde pandemi nedeniyle coşkulu mezuniyet törenleri yapılamadı. Ancak yine de pek çok genç diplomasını alarak iş arayışlarına başladı. Üniversitelerin yüksek lisans doktora mülakat sonuçları da açıklandıktan sonra "öğrenci" statüsünü kaybedecek kişiler netleşmiş olacak. Öğrencilik statüsünün kaybı sağlık hakkından yararlanmak açısından önemli. Ancak yeni mezunların sağlık hakkı açısından iki yıl süreyle endişe etmelerine gerek yok.
Yeni mezun gençlerimiz için genel sağlık sigortasından (GSS) yararlanma açısından 10 Şubat 2016'da yapılan değişiklikle 2 yıl boyunca prim muafiyeti getirildi. Dolayısıyla, mezunlar iş bulana kadar sağlık sigortasından yararlanabilecek. Genel sağlık sigortasından 2 yıl süresince muaf olmak, gençlerin geleceğe ilişkin planlarını yapmaları açısından son derece önemli. Bu sayede kendilerine uygun olmayan bir işi kabul etmek yerine eğer ekonomik durumları da el veriyorsa kendilerine daha uygun ve ekonomiye daha fazla katkı verebilecekleri bir iş bulabilecekler.
KİM GSS KAPSAMINDA?
1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla genel sağlık sigortasının uygulanmaya başlamasıyla Türkiye'de yaşayan herkes genel sağlık sigortası kapsamına girmiş oldu. Buna göre, sigortalı olarak çalışan veya bir sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişi statüsünde bulunan kişiler haricindeki herkesin sağlık hizmetlerinden faydalanabilmesi için genel sağlık sigortasına prim ödemesi gerekiyor. Uygulama yürürlüğe girdiğinde GSS primlerinin belirlenebilmesi için gelir testi yaptırılması gerekiyordu.
MAĞDURİYET GİDERİLDİ
Ancak zorunluluk tam olarak bilinmediğinden ve gelir testi yaptırması gerekenler bu testi yaptırmadıklarından gelir testi mağdurları söz konusuydu. Özellikle gençlerin mağduriyetlerinin giderilmesi için iki defa genel sağlık sigortası prim borcu yapılandırması ve kısmi af hayata geçirilmişti.
Gelir testinde kişinin yaşadığı hane içerisindeki kişi başına düşen gelir dikkate alındığı için, yeni mezun gencin bir geliri olmadığı halde ancak anne veya babasının geliri yüksek olduğunda bu gence prim borcu çıkıyordu. Söz konusu sorunu aşmak amacıyla pek çok gencin ikamet adresini değiştirdiği görülüyordu. Konuya ilişkin son düzenlemeyle gelir testinin sadece GSS priminin devlet tarafından ödenip ödenmeyeceğinin belirlenmesi amacıyla kullanılması yoluna gidildi. Böylece GSS primi 2020 yılı için 88,29 TL olarak sabitlendi ve mağduriyetler de ortadan kaldırılmış oldu.
GENÇLER İÇİN ÖNEMLİ DÜZENLEME
Yaklaşık dört yıl önce yapılan değişiklik öncesinde liseden ya da üniversiteden mezun olan gençler mezuniyet sonrasında ebeveynleri üzerinden sağlık hizmeti almaya devam edemiyorlardı. Burada, yaş sınırı ve eğitime devam etme koşulu nedeniyle gençlerin gelir testine girerek GSS primini yatırması gerekiyordu. Milliyet'te yer alan habere göre, değişiklik sonrasında söz konusu gençler için iki yıllık süreyle GSS prim muafiyeti getirildi. Böylece, liseden mezun olan bir genç 20 yaşını, üniversiteden mezun olan bir genç ise 25 yaşını aşmadığı sürece bu muafiyetten faydalanabiliyor.
YAŞ ŞARTI ÖNEMLİ
İki yıllık muafiyet uygulamasında dikkat edilmesi gereken bir nokta daha var. Buna göre, muafiyetin uygulandığı süre boyunca gencin 20 veya 25 yaşını geçmesi durumunda muafiyet iki yıl şeklinde değil, yaş sınırı geçilinceye kadar geçerli oluyor. Bu nedenle gençlerin öğrencilikleri sonlandıktan sonraki süreçte muafiyetlerinin biteceği tarihi iyi hesaplamaları gerekiyor.
BORÇLULARA 6 AY SÜRE
Hiçbir sosyal güvencesi olmayıp gelir testinde geliri limitin üzerinde çıkanlar aylık 88.29 TL ödeyerek sağlık hizmetinden yararlanıyor. Diğer yandan, BağKur'lular da her ay kendi primlerini ödeyerek sağlık hizmetlerinden faydalanıyor. Bu iki grup eğer SGK'ya 60 günden fazla prim borçları olursa sağlık hizmetlerinden yararlanamıyorlar. Dolayısıyla, bu durumdaki kişilerin prim borçlarını aksatmamaları gerekiyor.
Cumhurbaşkanı kararıyla kendi GSS primini kendisi ödeyenler ve BağKur'lular yıl sonuna kadar SGK'ya 60 günden fazla prim borçları olsa dahi sağlık hizmetlerinden yararlanabilecekler. Dolayısıyla, yıl sonuna kadar prim borcu nedeniyle sağlık hizmetlerinden yararlanamama durumu doğmayacak. Ancak borçlu kişilerin yıl sonundan sonra borçlarını ödeyerek sağlık hizmetlerinden yararlanmaları gerekecek. Bu nedenle yıl sonuna kadar finansal planlamaları gerçekleştirerek prim borçlarını kapatmak gerekiyor.