Silahlı insansız hava araçları için mini akıllı mühimmat geliştiren ve yıllardır uğraş verdiği BOZOK'u seri üretime sokan TÜBİTAK SAGE, BOZOK'un ardından tasarlanmış KAYI füzesini ilk kez görücüye çıkardı. 

SAHA EXPO'nun ilgi çeken ürünlerinden biri olan KAYI, menziliyle diğer mini mühimmatların önüne geçecek gibi görünüyor. Türk SİHA'larının en çok kullandığı mühimmat durumundaki MAML'de menzilin 16 kilometre olduğu biliniyor. 30 ve 50 kilogramlık iki türü bulunan KAYI füzesi ise hedefini 25 kilometreden sadece 3 metrelik yanılma payıyla vuruyor. KAYI, SİHA'ların yanında insanlı uçaklar tarafından da kullanılabilecek. 

50 KİLOLUK MÜHİMMATIN BOYU 130 SANTİM

KAYI Güdümlü Minyatür Mühimmat Ailesi'nin tasarımında kullanılan alt bileşenlerin tamamı yerli ve milli olarak geliştirildi.

Değişen operasyon konseptlerine yönelik KAYI mühimmatları, anti personel, zırh delici/nüfuz edici veya termobarik etkili harp başlıklarıyla kullanılabilecek.

KAYI silah sistemi, KAYI mühimmat ailesi için özel olarak tasarlanmış Modüler Çoklu Salan Sistemi ile birlikte çeşitli platformlara hızlı ve esnek entegrasyon kabiliyetine sahip bulunuyor.

Silah sistemi içinde yer alan çoklu salana entegre gerçek zamanlı atış kontrol modülü, birden fazla mühimmatla taarruzu destekleyecek şekilde geliştirildi.

KAYI Güdümlü Minyatür Mühimmat Ailesi üyelerinden KAYI 30, 30 kilogram ağırlığında ve 100 santimetre uzunluğunda; KAYI 50 ise 50 kilogram ağırlığında ve 130 santimetre uzunluğunda bulunuyor.

Menzili 25 kilometreyi bulan KAYI mühimmatları 3 metreden küçük cep değerleriyle görev yapabilecek.

SİHA İLE BİRLİKTE MÜHİMMAT DA SATILIYOR

TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş, ürün ve projelere ilişkin bilgiler verdi. Türkiye'nin insansız hava araçlarında çok yol kat ettiğini, İHA'lar gelişirken bir yandan mühimmat ailesinin de geliştiğine dikkat çeken Okumuş şunları söyledi:

"İlk İHA mühimmatı olarak BOZOK'u yapmıştık ve seri üretimi devam eden bir proje. Farklı ağırlık ve tiplerde mühimmatlara ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Çünkü farklı, değişik yük taşıma kapasitelerine sahip İHA'larımız da gelişiyor. Dünyaya da çok fazla İHA satmaya başladık, bu da çok önemli. Dolayısıyla İHA'larımızın gittiği her yer mühimmatlar için de önemli bir pazar. Farklı talep ve istekler olabiliyor. Kayı'nın, orta ağırlık sınıfında özellikleriyle bir boşluğu doldurduğunu düşünüyoruz. Farklı versiyonları, 30, 50 kilogramlık versiyonları var. Farklı arayıcı başlıkları olacak. 17 kilogramdan başlayıp, 100 kilograma, KUZGUN'a kadar bir İHA mühimmat ailesi bu şekilde oluşmuş oluyor." 

"Güdüm kitlerimiz GÖZDE'ler, GÖKÇE'ler daha ağır yük taşıyabilen İHA'larda taşınabiliyor. F16, F4'ler için geliştirdiğimiz mühimmatlar, oralarda zaten kullanılabiliyor. Bu mühimmatlar İHA'larda kullanılabilecek ama önümüzdeki dönemde mesela Milli Muharip Uçak'ın kapalı iç istasyonunda çok adetli olarak da taşınabilecek. Yani sadece İHA mühimmatı olarak da bakmamak lazım. Bunlar stratejik olarak her platformda kullanılabilecek."

LEGO GİBİ BİRLEŞİYOR, TAKVİM ÇOK KISALDI

Projenin seyrine ilişkin de bilgi veren Okumuş, Kayı'nın atış testlerine hazırlandığını söyledi.

Platformların yoğunluğuna bağlı olarak atışlara başlayacaklarını bildiren Okumuş, "Önümüzdeki yıl içinde üretimini başlatabileceğimizi öngörüyoruz. Zaten Türkiye belli bir olgunluk seviyesine ulaştı. Mühimmat geliştirme, kalifiye edip hazır hale getirme eskiye göre çok kolay. Birçok alt bileşen, elektronik kart tasarımları, yazılımlar, arayıcı başlıklar hazır. Bunları artık bir lego gibi bir araya getiriyoruz. Elbette geometri değiştiğinde bazı ayrı aerodinamik analizler yapılıyor ama artık bir mühimmatı geliştirip atışa ve üretime hazır hale getirmenin takvimi çok kısaldı diyebiliriz." dedi.

GÖKHAN ÇOK İYİ GİDİYOR, SIRA HİPERSONİKTE

Havahava füzesi GÖKHAN, Türkiye'nin ilk ramjet motora sahip füzesi olacak. 

TÜBİTAK SAGE'nin gelecek dönemde yoğunlaşacağı çalışmalara da değinen Okumuş, olgunluk seviyesine gelen güdüm kitleri, seyir füzeleri gibi birçok sistem bulunduğunu ve bunlara yönelik çalışmaların devam ettiğini anlattı.

Bir yandan da yüksek teknoloji ürünü sistemlere yönelik çalışmaların sürdüğüne işaret eden Okumuş, şunları kaydetti:

"Süpersonik rejime zaten havahava füzelerimizle ulaşmıştık. Gökhan Projemiz başarıyla devam ediyor, takvimin de önündeyiz, çok iyi gidiyor. Onun dışında artık bazı projelerin de ön hazırlıklarını yapıyoruz. Bundan sonraki vizyonumuzda hipersonik sistemler var, bunlara yönelik scramjet gibi motor sistemlerinin geliştirilmesi. Hipersonik dediğimizde malzemesinden hipersonik hızlara dayanan elektroniklerine kadar birçok çalışma yürütülmesi gerekiyor. Gelecek vizyonumuzda bu çalışmalar var ve bunlara ilişkin hazırlıklar devam ediyor."