Mersin’de Kovid19 sürecinin ticaret hayatına yansımaları ile ilgili olarak Aşut, "Alışık olamadığımız farklı bir süreçten geçiyoruz. Devletimiz ve milletimizle sürece adapte olmaya çalışıyoruz. Ticaret kendi hayatı içinde normal yaşantısını devam ettiriyor. Ancak üretim ile ilgili sıkıntılarımız var.Bu süreçte bir çok şeyin değişeceğini görüyoruz. Ancak en önemli konu üretimin değişmiyor olmasıdır. Üretimi nasıl daha verimli hale getiririz konusunu tartışmamız gerekiyor. Koronovirüs sürecinden sonra ürün sertifikaları gündeme gelecek. Ticaretimizin yüzde 50'sinden fazlası Avruğa Birliği ile yapılıyor. Virüsten sonra karşımızda korkak bir Avrupa olacak. Bu nedenle ambalajlama ve sunum şekillerimizi değiştirmemiz gerekebilir. Bunun alt yapısının kısa sürede oluşturulması gereklidir. Bir diğer konu da işsizlik ön plana çıkacak. Mesleki eğitimde daha yetkin ve çok yönlü insanlar yetiştirmemiz gerekiyor. Son olarak da üretim alanında öz kaynaklarımızı tasarruflu kullanmamız gerekecektir" diyerek durum değerlendirmesinde bulundu.

Koronovirüs’ten sonra dünya ticaretindeki durumu ile ilgili olarak Aşut, "Kapitalizm şu anda Çin’i kötülemekle meşgul. Dünya ekonomisinin yüzde 30’unu karşılayan bir Çin’den bahsediyoruz. Bu süreçten sonra Çin’den bir kaçış olabilir. Türkiye’nin de bu yeni duruma hazır olması gerekiyor. Mersin limanı Türkiye üretiminin çıkış noktasıdır. Limanımız yatırım, alt yapı ve lojistik yapısıyla her türlü duruma hazır durumdadır" diyerek olası gelecek senaryoları hakkında bilgi verdi.

Yerli üretim ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Aşut, "Geçmişte ithal ettiğimiz bir çok ürünü artık üretebiliyoruz. Ancak tarım politikalarına biraz daha çalışmamız gereklidir. Ülkemize özgü katma değeri yüksek ürünleri üretmemiz gerekiyor" dedi.

Tarımda ürünlerinin maliyetlerinin azaltılması ile ilgili olarak ise Aşut, "Mersin’de üreticinin elinde 1 lira olan meyve İstanbul’da 7 liraya kadar çıkabiliyor. Tarım Bakanlığı'nın bu durumla ilgili belirli standartlarının olması gerekiyor. Ürününün tarladan toplandığı küfenin standardını, ağırlığının standartını, gideceği yolun standartını belirlemezsek eğer ürün hale gelene kadar yüzde 30 yok oluyor. Bu nedenle ürünlerin maliyeti artıyor" açıklamasında bulundu.