Son dönemlerde şehit ve gazi aileleri adını kullanarak açılan derneklerin çoğaldığını gündeme getiren Türkiye Harp Malülü Gaziler Şehit Dul Ve Yetimleri Derneği Diyarbakır Başkanı Reşit Can konuya ilişkin Aydınlık’a konuştu.
Dört kişinin toplanıp sivil toplum kuruluşu oluşturabildiğini belirten Reşit Can çoğu derneğin şehit aileleriyle ve gazilerle alakası dahi olmadığını, yetkililerin de buna onay verdiğini belirtti.
Can, kurulan derneklere ilişkin şunları söyledi: “Türkiye’de kanunlara göre kurulan, resmi muhatap kabul edilen dört askeri kökenli dernek var. Sonradan Diyarbakır’da Gaziler Vakfı, 15 Temmuz Şehitler Derneği, Kamuda Çalışan Şehit Aileleri Derneği, Yurt Savunması Şehit Aileleri Derneği gibi dernekler kuruldu. Son bir ayda üç dernek kurulmuş, sadece Diyarbakır’da şehit gazi isminin geçtiği dernek sayısı 50 düzeyinde.”
‘VALİLİK İZNİYLE Mİ YARDIM ALINIYOR?’
Bu derneklerin tek faaliyetlerinin yardım sandıkları ve geri dönüşüm kutuları kurmak olduğunu söyleyen Can şöyle devam etti: “Bu dernekler sözde şehit ve gazi ailerini bir arada tutmaya çalışıyor, onların yararına çalışıp katkı sağlamaya çalışıyorlar. Yardım kanununa bakarsanız normalde yardım toplayabilmek için önce valilikten izin alman gerekir. Komisyon kurmak, kurulacak sandıkların komisyon huzurunda açılması gerekir. Zabıt tutulması, gelen yardımların kayıt altına alınması gerekir. Kaç tanesi bunu yapıyor? Bu derneklerin bugüne kadar yardım toplama kanununa uyduğunu ve ilgili mercilere müracat ettiğini zannetmiyorum.”
‘Şehitgazi’ denildiği Türkiye’de zaman akan suların durduğunu, bunun da suistimale açık olduğunu vurgulayan Can başından geçen bir olayı şöyle anlattı: “Bundan üç gün önce bir siyasi parti il başkanı beni aradı. ‘Bir dernek başkanı beni aradı plaket yapıyorlarmış, bizden bağış istediler. Böyle bir derneği tanıyor musun? Böyle bir dernek var mı?’ diye sordu. Ben de duymadığımı belirttim.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi gazisini, şehidini başkasına muhtaç etmeyecek kadar büyük olduğunu belirten Can “El birliğiyle şehit ailelerine ve gazilere daha iyi bir yaşam sağlanabilir” dedi. Can şöyle devam etti: “Çünkü hepimizin gazisi, hepimizin şehidi, hepimizin yetimi. Sadece iktidarın ve devletin şehidi, yetimi değildir, bütün ülkenin şehidi ve yetimidir. Hepimizin kendi imkanlarımızla bir köşeden tutup sorunları düzeltmemiz gerekiyor. İzin alınmadan toplanan yardımların ailelere gittiğine inanmıyorum, bugüne kadar duymadım.”
‘KİMİN AÇTIĞI İNCELENMELİ’
“Türk”, “Atatürk” gibi isimlerin özel izne tabi olduğunu hatırlatan Can aynısının “şehit” ve “gazi” için de uygulanmasını önerdi. Derneklerin kim tarafından açıldığının incelenmesi gerektiğini vurgulayan Can şu ifadeleri kullandı: “Gazi olmayan bir insan gazi derneği açıyorsa, gazi derneğinde sorumluluk alıyorsa ben bunun altında art niyet ararım. İçişleri Bakanlığı Dernekler Daire Başkanlığı’na yazı gönderdim. 81 il valiliğine genelge yayınlandı. Hassasiyetin göz önünde bulundurularak gerekli tedbirlerin alınmasıyla ilgili bir şeyler yapıldı. İlimizde resmi olmayan şehit gazi derneği adını kullanarak açılan dernekler hat safhada. Fakat haklarında soruşturma dahi açılmadı.”
Aydınlık