Sabah Gazetesi yazarı Melih Altınok bugünkü yazısında Cumhuriyet Gazetesi’nin “Canlı yayında su bardağına müdahale” haberini eleştirdi.
Altınok yazısında “geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gençlerle internet üzerinden yaptığı "En uzun iftar sofrası" etkinliğiyle ilgili haberleri bunun göstergesi. Gazetenin haberine göre, Erdoğan'ın önünde su bardağı varmış, sonra kaldırılmış! Kaynak mı? Hayır, "Sayın Erdoğan'ın bu fotoğrafı iftar sonrası çekilmiş" diye özür dileyip iddiasını revize eden İyi Partili Aytun Çıray değil... Cumhuriyet'in kaynağı, daha önce de sosyal medyada ortaya "Erdoğan Külliye'de rakılı eğlenceler düzenliyor" türünden saçmalıklar atan şakirtler.” ifadelerini kullandı.
Altınok’un yazısındaki ilgili kısım şöyle:
Hatırlayacaksınız, geçtiğimiz aylarda Cumhuriyet gazetesi, içine düştükleri durumu eleştiren bir yazıma şöyle yanıt vermişti:
"Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok dünkü köşe yazısında gazetemizi hedef alan ifadelere yer veriyor. Altınok, Can Dündar dönemini referans göstererek 'gazetenin ABD güdümünde' yayın yaptığını ileri sürüyor... Cumhuriyet gazetesi Can Dündar'ın trol gazeteciliğinden 7 Eylül 2018'de kurtulmuştur." (9 Şubat Cumhuriyet)
Beyan esastır. Gazetenin tarihi bir itiraf niteliğindeki cevabını "ha öyle mi peki" diyerek kabul ettik.
Ama görüyorum ki "eskide kaldı" dedikleri "trol gazeteciliği" iliklerine kadar işlemiş.
Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gençlerle internet üzerinden yaptığı "En uzun iftar sofrası" etkinliğiyle ilgili haberleri bunun göstergesi.
Gazetenin haberine göre, Erdoğan'ın önünde su bardağı varmış, sonra kaldırılmış!
Kaynak mı?
Hayır, "Sayın Erdoğan'ın bu fotoğrafı iftar sonrası çekilmiş" diye özür dileyip iddiasını revize eden İyi Partili Aytun Çıray değil...
Cumhuriyet'in kaynağı, daha önce de sosyal medyada ortaya "Erdoğan Külliye'de rakılı eğlenceler düzenliyor" türünden saçmalıklar atan şakirtler.
E o zaman trol dediğiniz Can Dündar'ı niye gönderdiniz gazeteden arkadaşlar?
Size ne kimin oruç tutup tutmadığından?
Bir siyasetçin Ramazan'da su içmesi, içmemesi haber konusu mudur?
Burası İran mı, Arabistan mı?
Başımıza "Ramazan zabıtası" mi kesildiniz?
Yoksa yılların
Cumhuriyeti'nin okur profili tahmin ettiğimizden daha çok mu değişti?
Bildiğimiz CUMOK'çular gitti... Yerlerini, yıllardır "şeriatı getirecek" değiniz Erdoğan'ın dindarlığını sorguladığınız haberleri tercih eden muhalif yobazlar mı doldurdu?
Hedef kitleniz artık, şakirtler, Kuytulcular falan mı?
CHP'li belediyelerin toplu alımlarına rağmen yerlerde sürünen tirajlarınızın sorumlusunu başka yerde aramayın bence...
"Ziyanı yok nasıl olsa İstanbul sermayesi reklamlarıyla arkamızda, maaşlar yatıyor nasılsa" mı diyorsunuz?
O zaman eski bir tanıtım filminizdeki gibi sorayım;
Tehlikenin farkında mısınız?