ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda Rus finans sektörünü derinden etkileyecek ağır ekonomik yaptırımlar getireceklerini ve Kuzey Akım2 boru hattından gaz akışının engelleneceğini belirtti.
Blinken, Dışişleri Bakanlığında Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantının ana gündeminde Rusya'nın Ukrayna sınırındaki askeri yığınağı olduğuna işaret eden Blinken, "Hem Almanya hem de ABD, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik eylemlerini, Avrupa'da barış ve istikrara yönelik bir meydan okuma olarak görüyor." dedi.
Moskova'nın Ukrayna sınırına askeri yığınak yapmasına rağmen Ukrayna'nın Rusya'yı kışkırttığını iddia ettiğine dikkati çeken Blinken, bu yanlış retoriği kınadıklarını belirtti.
Blinken, "Bu biraz tilkinin tavukların kendisine tehdit teşkil ettiğini ifade edip kümese saldırmaktan başka seçeneği olmadığını söylemesine benziyor." diye konuştu.
ABD ve Avrupalı ortaklarının Ukrayna'nın bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve egemenliğini desteklemeye kararlı olduğunu savunan Blinken, temel arzularının krizin diplomatik bir yolla çözülmesi olduğunu söyledi. Blinken, Rusya'nın bu konudaki samimiyetini gelecek haftadan itibaren NATORusya Konseyi ve ABDRusya Stratejik İstikrar Diyaloğu kapsamındaki görüşmelerde test etmiş olacaklarını ifade etti.
Blinken, Rusya yine de gerilimi tırmandırmayı seçtiği takdirde ABD'nin; Avrupa Birliği (AB), NATO ve G7 ülkeleri ile birlikte Moskova'ya yanıt vereceğini belirtti.
Amerikalı bakan "Ukrayna'nın sınırındaki durum ışığında, Rusya'nın askeri gerginliği daha da tırmandırmasının, Ukrayna'nın egemenliğinin ihlal etmesinin çok büyük ekonomik sonuçlar doğuracağını ve bunun finans sektörünü de etkileyeceğini açıkça belirttik." diye konuştu.
Rusya'ya tehdit
Blinken gelecek haftadan itibaren Rusya ile Avrupa'daki istikrar ve stratejik silahların azaltılması konularını ele almak üzere ABDRusya Stratejik İstikrar Diyaloğu toplantıları düzenleyeceklerini ve Ukrayna konusunun burada da gündeme geleceğini bildirdi.
Bu görüşmelerin faydalı sonuçlar doğurmasının ancak Rusya'nın Ukrayna sınırında gerilimi düşürmesine bağlı olacağını belirten Blinken, krizin tırmandığı, Rus silahlarının Ukrayna'ya çevrildiği bir ortamda bu toplantıların olumlu sonuç vermesinin zor olacağını kaydetti.
Bakan Baerbock ile inşaatı tamamlanan ve Rusya'dan Avrupa'ya uzanan Kuzey Akım2 boru hattının durumunu da ele aldıklarını aktaran Blinken, "Boru hattında şu anda gaz akmıyor ve faaliyette değil. Rusya Ukrayna'ya yönelik saldırganlığını sürdürürse bunun olması da oldukça zor olacak." dedi.
Blinken bu konudaki bir soruya yanıt verirken de ABD ile Almanya'nın ortak bir deklarasyonla Kuzey Akım2 boru hattı bağlamında Ukrayna'nın enerji güvenliği ve bağımsızlığının sağlanması konusunda mutabık olduklarını dile getirdi.
Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock da Rusya'nın Ukrayna sınırına askeri yığınak yapmasından endişe duyduklarını belirtti.
Baerbock, "Rusya, Ukrayna'nın egemenliğini ihlal ederse bunun çok ağır sonuçları olur. Rus hükûmeti bunun farkında ve krizden çıkmanın tek yolu diyalogdur." ifadesini kullandı.
Almanya'nın Ukrayna'ya neden silah satmadığına ilişkin bir soru üzerine Baerbock, bu ülkeye silah verme konusunda farklı düşündüklerini, bunun yerine yaralı Ukrayna askerlerinin tedavileri için tıbbi yardımda bulunduklarını söyledi.
Kuzey Akım2'nin faaliyet geçmesine ilişkin bir soruya yanıt veren Baerbock, Avrupa enerji yasalarının bu boru hattı için de geçerliği olduğunu dile getirdi.
Bu kapsamda Kuzey Akım2 boru hattına ilişkin bazı sertifikasyonların durdurulduğunu hatırlatan Baerbock, ABD ile temmuzda imzalanan ortak deklarasyona bağlı olduklarını, Kuzey Akım2 boru hattının jeopolitik sonuçlarının olduğunu ve Rusya'nın Avrupa enerji güvenliğini veya Ukrayna'nın egemenliğini tehdit etmesi durumunda etkili adımlar atacakları konusunda mutabık kaldıklarını belirtti.
Çin'in Uygurlara yönelik muamelesi
Çin'in Uygurları sindirmek üzere uyguladığı muameleleri soykırım olarak niteleyip nitelemediklerine ilişkin bir soruya karşılık Baerbock, "Çin konusunda, insan hakları ihlallerini adlandırmak konusunda aynı dili konuşmamız ve ihlallerin araştırılması oldukça önemli." dedi.
Alman bakan, ülkesinin Avrupa ülkeleri ve ABD'nin Çin'in zorla Uygurları çalıştırma yoluyla ürettiği ürünlerin alımını durdurma adımını desteklediğini ifade etti.