ABD emperyalizminin tek kutuplu dünya rüyası sone erdi. Bu gerçeği Rand Cooperation'ın  Eylül ayı raporu ortaya koydu. 

2011'de İngiliz gazeteci Gideon Rachman, "Amerika, 1991'de Sovyetler Birliği'nin çöküşü ile 2008 mali krizi arasındaki 17 yılda sahip olduğu küresel egemenliği bir daha asla deneyimlemeyecek. O günler geride kaldı." diye yazmıştı. Ertesi yıl, Charles Kupchan şöyle yazdı: “Amerika Birleşik Devletleri 21. yüzyıl dengelerinde dünyanın önde gelen güçlerinden biri olmaya devam edecek ancak ABD, Batı'nın önceliğinin azaldığını kabul etmeli ve artık egemen olmadığı bir dünyaya geçiş için hazırlanmalıdır."

Rapor'da müttefik ülkelerin dahi ABD'ye artık güvenmediği belirtildi.

Raporda 2008 ekonomik krizi tek kutuplu dünyanın sonu olduğu görüşüne yer veriliyor.   Yeni arayışların dolar saltanatını tehdit ettiği belirtiliyor. 

Rusya, Çin ve hatta Avrupa Birliği, alternatif ödeme kanalları veya uluslararası işlemler için ABD dolarına bağımlı olmayan bölgesel döviz ticareti blokları geliştirerek Amerikan finans piyasalarına olan bağımlılıklarını azaltmaya çalışıyor.

"Amerikan himayesi altında oluşturulan uluslararası sistemin erken ölümü" ifadeleriyle mevcut durumu özetleyen rapor, Amerika içindeki çelişkilerin de derinleştiğini kaydediyor. 

Gelirden ziyade birikmiş servete bakıldığında, eşitsizlik daha da keskinleşiyor. Bugün Amerikalıların en yüksek yüzde 0,1'inin servet birikimi, yaklaşık bir asır önce "Kükreyen Yirmiler" den beri bu ülkede görülmemiş bir düzeye ulaştı. En zengin 400 Amerikalının toplam varlıkları, en alttaki yüzde 60'tan daha büyük. Aslında, en alt yüzde 50'nin hiç serveti yok çünkü sahip olduklarından daha fazlasını borçludurlar.

ulusal.com.tr