Güneş Erkul yazdı

"Ben hayatımın hiçbir anında karamsarlık nedir tanımadım."
G. M.Kemal ATATÜRK.
Psikolojik savaş: Düşmanı savaşmadan teslim almaya, teslimiyete zorlamaya, düşmanı yenilmediği, hatta savaşmadığı halde yenildiğine ikna etmeye denir. Bunun için beyinlere battık, yenildik, bittik, mahvolduk gibi mesajların bombardımanı yapılır. Düşmanın savaş veya çatışmaya devam isteğini zayıflatmak ve savaşı sürdürmekteki kapasitesini azaltmak amacı güden bütün çabaları desteklemektir.
Düşmanın psikolojik savaşla almak istediği ilk netice kurban seçilen ülke halkının, aydınlarının, yöneticilerinin; salim, soğukkanlı muhakeme yeteneğini, itidalini bozmak, mümkün olan en büyük boyutlar içinde bu insanları kırgın, kızgın, karamsar, ümitsiz, gayrimemnun, kendi değer ve sistemlerine karşı inançsız, saygısız ve güvensiz hale getirmektir.
Sürekli olumsuzlukları servis ederler, hiç bir fırsatı kaçırmazlar, olmadığı zaman da algı operasyonundan yararlanarak üretirler!
Tüm dünyada ve ülkemizde olumlu ya da olumsuz giden çok şey vardır, ancak Türk milletinin zorlukları aşma kabiliyeti büyüktür.
Bazı haber bültenleri sanki psikolojik savaş bültenidir, onları izleyen kitleye sürekli ölüm gösterilir ve o kitle sıtmaya razı hale getirilir.
Öyle bir karamsarlık pompalanır ki, izleyenler depresyona sürüklenir, amaç psikolojileri bozup düşünemez, sorgulayamaz ve her türlü teslimiyet planına hazır kitleler oluşturmaktır. Olumlu düşünen ve olumlu olayları gösterenler, günaydın bugün hava ne güzel güneşli diyenler bile yaftalanır, hain ilan edilir.
Sorunlar ortaya koyup çözüm ortaya koymayanlar, Türk milletini değerler ve kavramlar üzerinden kamplaştırmaya çalışanlar büyük olasılıkla etki ajanıdır.
Ekonomide dış kaynaklı ve iç kaynaklı olumsuzluklar olduğu etiketlere yansıdığı kadarıyla ortadadır, bütün dünyada dev bir ekonomik kriz ülkemize de ek saldırılar, yönetimde de elbette eleştirilecek çok yanlar var, sorunları (başıboş piyasa, neoliberal ekonomi, israf, ithalat) da çözümleri (devletçilik, düşük faiz , sabit kur, yerli milli üretim) de ortaya koyuyoruz, fahiş zamlanan kahveyi bırak, pahalı bile olsa ne kahvesi ne şekeri yoktu ülkemin 1919'larda ve o namüsait şartlarda kazanıldı İstiklal Savaşımız..
Türk milleti ve devletine karşı yoğun psikolojik taarruza ve psikolojik savaş elemanlarına dikkat!.
Neler gördü bu yıkılmamak üzere kurulan ve sonsuza dek yaşayacak olan Cumhuriyet ve muhtaç olduğu kudretin kendinde olan bilen, manda ve himayeye karşı ya İstiklal ya Ölüm diyen soylu Türk milleti!