Türkiye son yıllarda bize karşı teknoloji, askeri ve istihbarı savaş tekniklerini en yüksek seviyede uyguluyor.
Türk istihbaratının gücü karşısında eksik kalıyoruz. Türkiye'nin Kuzey Irak ve Suriye bölgesindeki güçlü istihbarat ağından büyük kayıp veriyoruz.
Harekât tarzımızı buna göre değiştirmemiz gerek. Türkiye'nin saha istihbaratı İHA ve SİHA'lardan elde ettiği istihbaratla birleştirdiğinde kayıplar kaçınılmaz oluyor.
'HER YERDE ASKER VAR'
Şu an her yerde asker var. Havada karada operasyon var. Haftanin'de, Çele'de Zap'ta, medya savunma alanlarının (Kandil) dört bir yanında. Türkiye Devleti, 'Yıldırım12345' adını verdiği, en ağır silahlarla, hava araçlarıyla ve binlerce özel güçle operasyon yapıyor. Bir yerde tek bir gerilla (terörist) görse dahi onu imha etmek için tüm teknik ve gücünü ortaya koyuyor. Birçok yerde eksiklikler yaşıyoruz. Düşmanın (Türkiye) istifade edebileceği boşluklar yaşanıyor. Eksik kaldığımız yerlerde büyük kayıplar yaşıyoruz.
İHA ve SİHA'ların bize verdiği ölümlerden Almanya Kanada sorumlu. Bu teknolojinin alt yapısını bunlar veriyor.
Profesyonel asker olan uzman çavuşlar harekâtımızın belini büküyor. Bunların görevi sadece bize karşı savaşmak. Öldürmenin uzmanı olmuşlar.
O TERÖRİSTLERDEN BİRİ TURUNCU LİSTEDEN
Bitlis'in Sehi ormanlarında bir grup teröristin kış üslenmesi için hazırlık yaptıklarına dair alınan istihbari bilgiler üzerine önceki gün bölgeye TB2 Bayraktar silahlı insansız hava araçları sevk edildi. 2'si kadın 6 terörist oldukları belirlenen grup hava harekâtıyla etkisiz hale getirildi. Teröristlerden birinin, 1 milyon lira ödüllü turuncu listede aranan örgütün sözde Garzan eyaleti YJAStar kadın yapılanması sorumlusu "Ronahi Dersim" kod adlı Özlem Atsak olduğu belirlendi. Bir teröristin de 500 bin lira ödüllü gri listede aranan "Azat Şoreş" kod adlı Rıdvan Eryılmaz olduğu tespit edildi