Terör örgütü PKK/YPG destekçiliğini geleneksel hale getirmiş ülkelerden Fransa, nevruz bahanesiyle yeni bir meydan okumaya imza attı. Teröristlerin Paris'in orta yerinde düzenlediği nevruz resepsiyonuna Fransız bakan ve milletvekilleri katıldı; eski cumhurbaşkanı François Hollande PKK/YPG için özel mesaj yolladı.
Türkiye'ye karşı nefret seansına dönüşen kutlamanın adresi tarihî Lutetia Oteli oldu. Terör örgütünün organize ettiği resepsiyona şu isimler katıldı:
- Fransa Eğitim Bakanı Jean Michel Blanquer
- Emmanuel Macron'un partisi Rönesans üyesi milletvekili Sara Tanzili
- Fransız siyaset bilimci Bertrand Badie
- Fransız ordusu eski mensuplarından belgeselci Patrice Franceschi
- Paris eski Belediye Başkanı Alexandra Cordebard
- Sosyalist Parti Ulusal Sekreteri Dylan Boutifa
- Paris Senatörü Remi Feraud
- Paris Senatörü Anne Souyris
- Yeni Ekolojik ve Sosyal Halk Birliği milletvekili Hadrien Clouet
- Fransa Ermeni Konseyi Eş Başkanları Ara Torranyan ve Franck Papazyan
- FransızKürdistan Dayanışma Derneği Eş Başkanı Pascal Torre
- Fransa Keldani Konseyi Başkanı George Yaramış
- Kürdistan Yurtseverler Birliği Avrupa Temsilcisi Şex Şemal
- PKK/YPG Sözcüsü Nuri Mahmud
- PKK'nın Avrupa'daki elebaşı Zübeyr Aydar
- Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDKF) Eş Başkanları Sanê Akdoğan ve Şahin Polat
HOLLANDE: KALPLERİMİZ SİZİNLE ATIYOR
PKKYPG elebaşlarını Elysee Sarayı'nda ağırlamasıyla tanınan François Hollande son resepsiyona mektupla katıldı.Resepsiyonda Fransa eski cumhurbaşkanı François Hollande'ın gönderdiği mesaj okundu. Mektubunda, 'Kürt halkının her şeyden önce baskıyı reddettiğini ve özgürlüğe olan bağlılığı bir kez daha teyit ettiklerini' ifade eden Hollande, "Onlar temel değerlerini savunurken şimdi bize ilham veren olağanüstü bir cesaret de gösteriyorlar. Sevgili dostlar, sizlere daha öncekilerden daha huzur ve güzel bir yeni yıl diliyorum. Emin olun ki bugün birçoğumuzun kalbi sizinle atıyor" açıklaması yaptı.
EĞİTİM BAKANI: ROJAVA DİRENİŞ YOLU...
Jean Michel BlanquerEtkinlikte bir konuşma yapan Fransa Eğitim Bakanı Jean Michel Blanquer ise ABDİsrail projesi olarak terör devleti olarak hayata geçirilmek istenen yapıyı övdü.
Sözde 'Rojava devrimi'ni bir 'kadın devrimi' olduğunu ileri süren Blanquer, "Rojava bize direnişin yolunu gösteriyor. Rojava dayanışmasını hep birlikte daha da büyütmeliyiz" dedi.
PKK/YPG sözcüsü Nuri Mahmud (solda)TERÖRİSTLERE BİR CESARET GELDİ
Fransız hükümetinin topyekûn desteğini gören teröristler nevruz etkinliğinde oldukça cesur söylemlere sarıldı. Terör örgütü PKK/YPG'nin sözcülerinden Nuri Mahmud, Türkiye ve İran'ın 'terör üretme fabrikasına dönüştüğünü' ileri sürdü. "Bu iki ülke Suriye'de kaosu derinleştirmek için ellerinden geleni yapıyor" diyen diyen terör örgütü sözcüsü, şöyle konuştu:
"Onlar aynı zamanda Batı karşıtı politikaları hayata geçiriyorlar. Biz ise bölgede üçüncü yol siyasetini izliyoruz. Bütün farklılıklara, kültürlere bir arada yaşam imkanı sağlayan bir siyasettir. Batının demokrasi değerleriyle örtüşen bir politikadır. Onun için bu gerici güçlere karşı dayanışma ve ortak mücadeleyi geliştirmemiz gerekiyor."
AYDAR: GERİCİ GÜÇLERE KARŞI ORTAK MÜCADELE
PKK/YPG elebaşlarından Zübeyir AydarPKK/YPG'nin Avrupa sorumlularından Zübeyir Aydar ise örgütünün Fransa ile tarihsel bir ilişkisi olduğuna dikkat çekti; Türkiye'yi 'gerici güç' olarak niteledi.
FransaPKK işbirliğinin sözde DEAŞ'la mücadele döneminde daha da önem kazandığını dile getiren Aydar, "Bölgedeki gerici güçler hem Kürt hem de Fransız düşmanlarıdır. Ortak mücadelemiz bu güçlere karşı belli sonuç aldı. Bizim beklenti ve isteğimiz bu ortaklığı daha da geliştirmektir" ifadelerini kullandı.
TANZİLİ : KÜRTLERİN MÜCADELESİ UMUT VERİYOR
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisi Rönesans milletvekili sıfatıyla siyaset yapan Sara Tanzili ise PKK/YPG terör örgütünü yine 'Kürtler'in temsilcisi gibi göstermeye çalıştı.
Sara Tanzili (sağda), PKK resepsiyonunun ardından Karabağ'da Artsakh adında terör devleti kurmaya çalışırken Azerbaycan güvenlik güçlerince tutuklanan Ruben Vardanyan'ın oğlu David Vardanyan'la buluştu.'Kürtlerin yüz yıllardır dört diktatör rejimin kıskacı altında yaşadığını' söyleyen Tanzili, "Ancak onlar baskı ve katliamlara rağmen hiçbir zaman teslim olmadı ve yıllardır sürdürdükleri mücadeleye devam ettiler. Bu direnişi alkışlamalı ve bunun bir parçası olmalıyız. Çünkü onların yürüttüğü mücadele hepimize umut veriyor" diye konuştu.