Sözcü Gazetesi Yazar Murat Muratoğlu, bugünkü 'Telekom’u yabancıya sat sen git manav aç!' başlıklı yazısında, hükümetin artan gıda fiyatlarına karşın 'tanzim noktaları' kurma projesini köşesine taşıdı.
Sözcü Yazarı Murat Muratoğlu'nun yazısı şöyle;
Bakan Berat Albayrak'ın 'Ekonomide yeni başarı hikayesi' dediği, hayret valla bugüne kadar kimsenin aklına gelmedi! Devlet kabzımallık işine girdi. Tanzim satış mağazaları açıp sebze satmaya karar verdi!
Kamu seracılıkta da yer alacakmış. Sebze meyve üretip manav açıp satacakmış. Yahu 2023 yılında süper güç olacağız, Avrupa Birliği'ne gireceğiz diye yola çıktılar. Son geldiğimiz noktada kabzımallığa başladılar. Haftaya siftah yapıyorlar.
Türk Telekom'u, Tekel'i, Petkim'i, Tüpraş'ı “babalar gibi” yok pahasına sat. Yokluktan domates, biber patlıcan satmak için tanzim satış yerleri aç. Sonra da “başarı hikayesi” diye millete masal anlat!
Maksat vatandaşın ülke ekonomisini bu hale getirenleri suçlamak yerine pazarcıların, marketlerin çakallık yaptığına inanması… Nitekim suçlayacak dış mihrakkalmadı!
Yeni icatları “başarı hikâyesi” 1980'li yılların eseri! Bu sistem kurtarıcı olsaydı halen devam ederdi. Adama sormazlar mı hani “serbest piyasa” ekonomisi? Gidilen bu yol çok tehlikeli!
Sahi bunu yaparken düşündüler mi pazarcı ne satacak, manav nasıl kazanacak?Ülkede hayvancılık sürünüyor. Millet pahalılıktan et yiyemiyor.
Sırası gelince devlet gidip kasap mı açacak? Ya süt ürünleri, peynir, tereyağı… Sonraki hedefleri belli ki mandıra…
Düzenleme yapmaktan acizsin, gider küçük esnafın ekmeğine göz dikersin. Nitekim “zarar etmek” devletin pek de umurunda değil… Kurulan işletmeler oy için pekala zararına satış yapabilir. Zarar devletin kasasından bizim vergilerimizle finanse edilir.
Peki, bu durumda esnaf nasıl ev geçindirir? Devlet ile nasıl rekabet edebilir? Kapatır dükkanı faaliyetini sona erdirir. O olacak!
İran olmaktan korkuyorduk, ülkede bir anda komünizm rüzgarları esti! Örnek vermek gibi olmasın ama Venezuela da ekonomiyi batırmadan önce bu yollardan geçti. Sanki Türkiye'nin ruh ikizi… Önce zabıta zoruyla fiyatlar indirildi. Kâr edemeyince çiftçi üretimden çekildi. Mal bulunamayınca halk tepki göstermesin diye her ürün ithal edildi. Ucuza mal satıp oy kapmak adına ülkenin kaynakları eridi, bitti.
Lakin diğer bir açıdan, bu formül tam bir kazankazan… Satış noktalarında bir müddet sonra beşer, onar insan da istihdam edilir. Hepsi de partililerin köyünden, toprağından seçilir. Hem partili kollanır, hem tepkiler sonlandırılır.
Yakında çiftlik alıp küçükbaş yetiştirirler. Millete ucuza işkembe, kokoreç yedirirler. Bir de tekne aldın mı vira bismillah… Derya kuzuları bunlar… Çok yakında “kamu balıkçısı” açarlar. Vizyonları bu kadar!