Türkiye 23 Nisan akşamı saat 21'de sağcı, solcu, AKP'li, CHP'li demeden tek yürek oldu, İstiklal Marşı'nda, 23 Nisan 1920 ruhunda, Atatürk'te birleşti. ADD Genel Merkezi böylesi tarihi bir eyleme öncülük etmesi gerekirken,o gün için farklı bir saat için çağrı yapınca bölücülük eleştirilerine maruz kaldı. ADD şubelerinin ve üyelerinin çoğu ADD Genel Merkez yönetiminin bu tutumunu eleştirir ve benimsemezken, saat 21'deki tarihi etkinliğe destek olacaklarını açıkladılar.
ADD yönetimine eleştirileri nedeniyle ADD yönetimi yayınladığı bildiriyle Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel'i "iktidar yandaşı" olmakla suçlarken, İlker Yücel Aydınlık'taki köşesinde ADD Yönetimine yönelik eleştirilerini şöyle kaleme aldı:
"Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Merkezi TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un saat 21’de İstiklal Marşı okunması çağrısının karşısına saat 14’ü koyarak tarihi bir hata yaptı. Bozguncu muhalif tutum milletçe söylenen İstiklal Marşı’na katılmamaya kadar vardı. Geçen sene de TGB’yle Osmanlı Ocakları’nın Atatürk anmasına tepki göstermişlerdi. Çünkü onlara göre Ak Partililer Atatürk’ü anamaz. Atatürk’ü Ak Partililerle paylaşmak istemeyenler muhalifliği HDP’yle, Abdullah Gül’le kolaylıkla paylaşıyor. Fethi Sekin’in katillerinin yandaşlarıyla yan yana konuşan CHP’liler söz konusu olduğunda herkes birbirine sus işareti yapıyor. Halk Tv’de Selahattin Demirtaş’a yapılan övgülerin elbette böyle sonuçları olacaktı. ADD yönetimi bir kolunda HDP olan CHP’nin diğer koluna girmeye çok hevesli…
Atatürkçülerimizin bir kısmı Kurtuluş Savaşı cephesinde fotoğraf çekmeyi çok seviyor ama güncel mevziye bir türlü gelmiyor. Tarihe atıf en kolayı. Peki günümüzdeki mücadele? 2020’deki bağımsızlık mücadelesini, PKK'ya, FETÖ gladyosuna karşı mücadeleyi, dolar tahakkümüne karşı, Mavi Vatan ve sınırımızdaki ABD'ye karşı mücadeleyi nasıl kazanacağız? Atatürk gibi birleştirici olmak yerine siyasi hırslarını milli duruşun önüne koyanların etkisizleştiklerine şahit oluyoruz. Yıllardır halka inemiyoruz diye yakınanlar balkondaki öncü halkı aşağıdan izlemek zorunda kalıyor.
Kişilikli tarihiyle ülkemizin en önemli kurumlarından biri olan ADD’yi CHP’nin kuyruğuna takarsanız Üreten ve Birleşen Türkiye mücadelesinin değil ABD’nin “demokrasi cephesi”nin parçası olursunuz. ADD merkezinin saat 14’teki yalnızlığı yeterince ağır bir ders. Şubelerde gördüğümüz birleştirici ve öncü tutum ADD’yi güçlendirir."