Ahmet Önder, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Boğaz köprüsünde hainlerin açtığı ateş sonucunda gazi oldu. Bacaklarından vurulan Önder, darbe girişiminin ikinci yılında Aydınlık’ın sorularını yanıtladı.

MUSTAFA K. EROL

Gazi Önder, FETÖ ile mücadelenin siyasi ayak kısmına gelinmediğini ve diğer cemaat yapılarıyla mücadele edilmediği için güçsüz yürütüldüğünü belirtti. Önder, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da FETÖ ile mücadelede kararlı olduğunu, ancak çevresindekilerin kararlılığından şüpheettiğini belirtti. Önder’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Darbe girişiminden sonra hayatınız nasıl değişti?

Hayatımda ciddi bi değişim olmadı. 45 günlük bir iyileşme dönemi sonrasında gündelik yaşamıma devam ettim. Bu arada maaş falan da almıyorum. Herkes bizi maaş alıyor diye biliyor. Maaş alan gazi sayısı 300 dolayında. 2 bin 200 gazi var. Hâlâ 15 Temmuz dayanışma kampanyasında toplanan paralar bile iki senedir dağıtılmadı. Ama birçok sıkıntımıza rağmen asla devletimize yük olmadan sıkıntılarımızı çözmeye çalışıyoruz. Bir nevi gaziler olarak kendi yağımızda kavruluyoruz.

Sizce FETÖ’yle güçlü bir mücadele yürütülüyor mu?

İyi bir mücadele diyebiliriz ama güçlü bir mücadele diyemeyiz. Çünkü siyasilere ve diğer cemaatlere bir mücadele yok. Tabi burda sayın Cumhurbaşkanımızın yalnızlığı söz konusu. O sonuna kadar gücü yettiğince kararlılığını sürdürüyor bu mücadele konusunda; ancak çevresindekilerin bu konuda kararlılığı tartışılır.

Darbe girişiminden sonra Türkiye’de ne gibi değişiklikler olduğunu düşünüyorsunuz?

Toplumun bu mücadeleye desteğinin az olduğunu düşünüyorum. Hatta bu mücadeleye en çok emek veren Doğu Perinçek’tir tarih boyunca. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümeti resmi olarak 1725 Aralık olaylarından sonra bu mücadeleye başladı. Oysa sayın Doğu Perinçek ve ekibi 40 yıldır bu mücadeleyi veriyor ve bunun uğrunda en basit örneği Ergenekon davası gibi bedeller ödüyor.