HDP'nin İstanbul seçimlerinde verdikleri oyların karşılığını açılım ile almak istediğini vurgulayan Genç, “HDP'nin niyeti bellidir. Ülkeyi bölmek istiyorlar” dedi. CHP'nin açılım konuşmalarına ve 'konuyu meclise taşıyacağız' söylemlerine karşı Genç, “Türkiye'yi kuran parti ABD ile el ele Sevr dayatması ile önümüzde” ifadesini kulandı.

Genç, yabancılar, elçiler ya da onların ajanslarının, Türkiye'de açılımdan yana olanlarla, PKK'lı, HDP'li ya da bunlara hoş görülü davranan kişilerle ilişki kurduğuna dikkat çekti. “Bir ülkeyi aşağılamak için, o ülkede hain gözüyle bakılan insanlarla çok sıkı ilişkiler kurmak gerek” diyen Genç, sözlerine şöyle devam etti: “Önce Kaftancıoğlu çıktı 'açılımı başlatıyoruz' dedi. Nereden umut aldı? Ekrem İmamoğlu'na oy veren kitlelerden... Bunlar göstermiştir ki artık çözüm yapılabilir diyor. Fakat enteresan bir cümlede 'açılımı destekleyen ülkücüler de var' diyor. Demokratik bileşenler denilen bir şey kurmuşlar. Bunlar açılım açılım diye tutturmuşlar. Açılım dediğimiz şey Türkiye topraklarının üçte birinin PKK'ya verilmesi. Daha önce bunları izledik. İkinci bir bayrak ve ordu istiyorlar. Bunu ben söylemiyorum kendileri bunu defalarca söyledi. Şimdi İstanbul Belediyesi'nde kazanınca, 'bakın bizim demokratik ittifakla yapamayacağımız bir şey yok' diyorlar. Aynı zamanda 'bizim açılım yapmak için AKP'ye ihtiyacımız yok çünkü bizde de o çoğunluk var' da diyorlar."

'CHP SEVR DAYATMASI YAPIYOR'

Genç, demokratik bileşenlerin oluşturdukları yapıya dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Bahsettikleri bu çoğunluk CHP'nin üzerine oturtulmuş İyi Parti, Gül, Babacanlar bileşeninden oluşuyor. CHP şemsiye bir kadro getiriyor. HDP'li, PKK'lı ya da açılımcı bir kadro. Bu kadro Oğuz Kaan Salıcı, Seyit Torun, Kaftancıoğlu, Erdoğan Toprak ve HDP gibi kimselerden oluşuyor. Bunlarla küçük örgütlü bir kadro, örgütsüz milyonları yönetmeye başladı. 10 bine yakın askerimizi şehit etmiş insanlar CHP ile açılım yapıyorlar. Tehlike, açılım denildiği zaman Ak Parti'nin fazla bir itirazı olmaması... Çünkü kendileride açılımdan yakalanmış. Ak Parti tamam bende razıyım açılıma derse bu Sevr dayatması olur. CHP gibi bir parti Sevr dayatması yapıyor. İkinci bir ordu ve bayrak istemek bu demektir.”

GAZETELER NEREDE?

“Bu iş, aralık ayında seçim startı verildiği zaman İmamoğlu ve Kaftancıoğlu'na çok büyük anlamlar yüklendiğinde başladı. Bunu Halk TV'de, Sözcü'de, Cumhuriyet'te gördük ve tespit ettik. Maçın kaybedildiğini aralıkta anladım. HDP şimdi verdiği desteğin karşılığını istiyor. Boş demokrasi ve barış laflarıyla ülkenin yarısını ABD'nin köpeklerine vermemizi istiyorlar. Toprağınızı verin demokrasiniz olsun diyorlar. Türkiye'yi kuran parti ABD ile el ele Sevr dayatması ile önümüzde. Biz buna karşı tavır alacağız. Ama Cumhuriyet gazetesi nerede? Ali Sirmen, Erol Manisalı, Emre Kongar, Örsan Öymen diye kişiler yok mu? Sözcü gazetesinde 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diyen insanlara gazetesini satan Emin Çölaşanlar neden tek bir yazı yazmıyor. Hatta Kaftancıoğlu'nu öven yazılar yazıldı. İmamoğlu, kazandıktan sonra hiç cumhuriyetçi kalmadı ortada. Etnik milliyetçilik yapıyorlar. Etnik milliyetçilik nükleer bombadan daha etkilidir. Bir ülkeye nükleer bomba atana kadar etnik milliyetçilik at daha iyi.”